Nefretinizden Nefret Ediyorum

Cenazesi kalkmamış bir toplumun yansımaları!


Kaç kez yaptığınız paylaşımlar kadar kendinize düşünmek için vakit ayırdınız? Sosyal medyadakilerin attığı fotoğraflara beğeni atıp hakkında kötü düşündünüz. "Bu da az şey değil he..." dediniz.

Kaç kez ilgi manyaklarına kızıp deli gibi ilgi sizde olsun istediniz?

Kaç kez birilerine bir şeyleri kanıtlayacağım diye çatladınız?

Yürürken kaç kez insanlara üstten bakış attınız? Kaç kez birilerine çarpıp özür dilemediniz?

Kaç kez birlikte çalıştığınız insanlara moral verip sırtından geçindiniz?

Kaç kez birilerini etkileyeceğim diye biyografilerinize hayvan dostu yazıp bir tane bile canlı beslemediniz?

Kaç kez kedi, köpek beslediniz? Kaç kez ölmelerine göz yumdunuz? Onların yaşam alanını işgal edip bir de hayvanları koruma kanununa karşı geldiniz.

Kaç kez yeni şeyler beyninizi büyütecek diye ödünüz bir yerlerinize kaçtı da sığ kaldınız?

Kaç kez aman trendlerden geri kalmayın diye trilyonlarca şey yaptınız?

Kaç kez konu çocuk sağlığı, psikolojisi deyince topukladınız?

Kaç kez yapmak için çocuk yaptınız?

Kaç kez çocuğunuzu bırakın birey yerine koymayı insan yerine koymadınız?

Kaç kez aşk, sevgi, cinsellik konularını konuşmaktan çekindiniz ama lanet pislik pedofilileri sessizliğinizle yücelttiniz?

Kaç kez komşunun kızına dil uzatmaktan başka hiçbir şey yapmadınız?

Kaç kez yeğeninizin başarılarını yemekte konuştunuz ama çocuğunuza başarılı olma şansı tanımadınız?

Kaç kez kızlarınızı okutmak yerine evlendirdiniz?

Kaç kez kız çocuklarınızı matematik, fizik, edebiyat konuşması gereken yaşlarda gelin görümce kaynana şeytan üçgenine attınız?

Kaç kez kır dizini otur dediniz?

Siz de biliyorsunuz çocuklarınız keşfederse dünyayı, gerçeği kıracağı tek şey dümeniniz.

Kaç kez gerçek olmayan bir hayata hapsoldunuz diye çocuklarınızdan da onu beklediniz?

Bir insan dans etti diye kaç kez demediğinizi bırakmadınız?

Kaç kez sadece müzik yapıyorlar diye insanları isyankar yaptınız? Türkü dinlemiyoruz diye kaç kez gavur yaptınız?

Kaç kez haksızlığa karşı koyanları anarşist ilan ettiniz?

Protesto etmenin hakkımız olduğunu nasıl unuttunuz?

Kaç kez iki idealizm yapılınca dünyayı eskiler kurtarmamış biz mi kurtaracağız dediniz?

Kaç kez dünyanın düzenine çomak sokmaktan korktunuz?

Kaç kez çocuklarınız kendilerini keşfetsin diye zaman tanıdınız?

Kaç kez öğretme kabiliyeti kocaman SIFIR olan öğretmen müsveddelerinin dediklerini çocuklarınızın dediklerinden üstün tuttunuz?

Kaç kez çocuklarınızın toplantılarına katıldınız, eğitimi, ilerlemesi için bir şey yaptınız?

Kaç kez yemeğini harçlığını verip, okutup ebeveynlik yaptığınızı zannettiniz?

Kaç kez siyasetten bulamaç olmuş üniversite kurumlarının vaatlerine maruz kalan çocuklarınızın gelecek endişelerine ortak oldunuz?

İki öpüşen sarılan çift gördüğünüzde kaç kez terbiyesiz dediniz?

Onların özel hayatına saygısızlık yapma hakkını kendinizde nasıl gördünüz?

Hak o kadar korkunç bir kelime oldu ki. Herkes bir şeyleri kendinde hak görmeye başladı, dünyanın çivisi çıktı. Sanki freni patlamış bir kamyon yokuş aşağı gidiyor da direksiyonu böyle kendini bir şey sanan insanların elinde. Böyle insanların varlığı bulundukları yerlerde tahmin edilenden daha fazla hasar veriyor.

Kaç kez ahlak bekçiliği yaptınız?

Yapılan birini görünce kaç kez engel oldunuz?

Kaç kez üstünüze vazife olmasa da başkalarının giyimine karıştınız?

Kaç kez kendinize karışılmasın istediniz ama başkalarının her şeyine karıştınız?

Eşinizi, sevgilinizi çok sevdiğinizi söylediniz ama konu kadın erkek eşitliğine gelince neredeyse altınıza kaçırdınız?

O kadar egoyla büyütülmüşsünüz ki deli gibi korkuyorsunuz. Evin reisi, direği gibi şeylerle toplumun en küçük birimi olan aileyi yönetilebilecek bir şey zannettiniz.

Hayatınızda kaç kez bir şeye burun kıvırmadınız, bir kulp bulmadınız?

Hayatınızda kaç kez başkası adına sevindiniz?

Kaç kez yankı gibi aynı şeyleri söyleyip söyleyip kendinize düşünce, politika, siyaset insanı dediniz?

Kaç kez yok başka dinlere saygılıyım dediniz ama geceleri cehennemde yansınlar diye dua ettiniz?

Kaç kez dünyayı, iklimleri mahvettiniz ama afetlerde doğayı suçladınız?

Çöpleri yerlere attınız ama denk geldiğinizde bir kere bile çöp toplayıcılara teşekkür ettiniz mi?

Kaç kez bir bitkiyi suladınız?

Yaşadığınız yer için tek iyi bir şey yapmadınız ama belediyeyi suçladınız mı?

Kuraklık yüzünden ağaçlar kurudu, meyve sebze vermedi diye insanlığa, kendinize kızdınız mı?

Kaç kez deprem bölgesinde kiraları artırdınız?

Sınıfınızda kaç kez birilerinin çantalarını karıştırıp bir şeyler çaldınız?

Kaç kez sürdürülebilirlik postları attınız ama bir tane bile geri dönüşüm eylemi göstermediniz?

Geri dönüşüm reklamlarını görünce ay yüreğe dokunuyor dediniz ama ısrarla yetişemediğiniz moda için deli gibi siparişler verdiniz?

Siparişinizi canla başla getirmeye çalışan kuryeye teşekkür etmediniz, puanlarla onları tehdit ettiniz?

Kaç kez zamanla yarışan ambulansa kılınızı bile kıpırdatmadınız, yer vermediniz?

Kaç kez maske takmayıp bir de toplu taşımadan inmeyi reddettiniz?

Kaç kez dışarıda yere tükürdünüz, insanları bu pisliğe maruz bıraktınız?

Kaç kez oğlan çocuklarınızın dışarıda işemesini normalleştirdiniz, ne zaman her yerde çıkarır hale geldiler?

Kaç kez kızınıza sevgili Tanrı’nın bizi yaratışından süregelen regl olmanın konuşulmaması gerektiğini söylediniz? ‘‘Top Secret’’ listelerin başına aldınız.

Kaç kez insanların psikolojik yardım almasını yadırgadınız, onlara deli muamelesi yaptınız?

Kaç kez kadınların erkek sorunlarından, erkeklerin kadın sorunlarından konuşmasından çekinir hale getirdiniz?

Kaç kez iletişim kuramayan konuşamadıkça uzaklaşan duyarsızlaşan topluluklar yarattınız?

Kaç kez doğacak çocuğunuz için cinsiyet partileri yaptınız?

Kaç kez cinsiyetin bize doğumda atanan bir şey olduğunu söylediniz?

Tanrı aşkına, kaç kez çocuklarınızı bazı tanımlara uymak zorunda bıraktınız?

Kaç kez "herkesin kendi bireysel inancını" sorguladınız?

Kaç kez alışveriş yaptığınız yerde iyi kazançlar dediniz?

Kaç kez kız çocuğunuza oyuncak bebek, oğlan çocuğunuza araba alarak seçeneklerini siz çizdiniz?

Kaç kez kasaptan ehliyet almış gibi araba kullanırken kadınlardan sürücü mü olur dediniz?

Hayatınızda kaç kez izlediğiniz programları sorguladınız?

Birileri için veriden öteye gidemediğinizi ne çabuk unuttunuz. Millet iki üç hatta on kat daha fazla kazanacak diye az manipülasyona uğramadın. Başkaları için kaç kez malzeme olmayı kabul ettin?

Şirketler hak hukuk derler, yüzde 600 kar elde eder ama çalışanına yüzde 5-10 zam yapar. Bunların hayatlarında kaç kez kalbi atmış?

Kaç kez medya okuryazarlığına baktınız? İzlediğiniz her şeyin tıpkı yaşadığınız sistem gibi kurgu olabileceğini düşündünüz mü?

Kaç kez artan enflasyondan yakındınız ama dolar, euro fırlayınca kar için koşa koşa bozdurmaya gittiniz?

Kaç kez milletiniz için yana yakılıyordunuz da bayrağınızı dalgalandıran kadın sporcularımızı kutladınız? Şort giyiyorlar diye ağladınız ama şort giyenleri görünce o pislik ağzınızın suyu aktı?

Hayatınızda kaç kez bir kadın için temizlenip paklanmadınız ama kadınlardan sizin için süslenip püslenmesini beklediniz?

Adalet madalet dediniz ama şakşakçılığınızdan geri kalmadınız.

Deliller ortadayken delileri saldınız. Yüzüne tükürülmesi gereken insanların önünde düğmenizi iliklediniz.

İliklerinizden kötülük akıyor sizin. Pislik, aşağılık, empati yoksunu, sadece EQ değil IQ eksikliğine mahkumsunuz. İnsanlara saygı, sevgi, anlayış göstermezsiniz. Hoşgörü, erdem, doğruluk iki yaşam öncesinde kalmış sizin için. Hayatlarında bir kez bile, BİR KEZ bile sevilmedikleri için nefreti ekiyorlar her yere. Nefret olmuş onların ekmeği, suyu. Nefreti yayıyorlar nesilden nesile.

Barış, huzur, sessizlik, sakinlik, kimsenin kimseye karışmadığı bir yaşam mümkün değilmiş gibi davranıyorlar.

Başka dil, din, ırk, cinsiyet, cinsel yönelimi farklı olanı, genç yaşlı herkesi ayrıştırıyorlar.

İnandıkları tek bir kitap var adı da nefret.

Kısacası nefretinizden nefret ediyorum.

Kavgayı yayarken iyiliği aradığınız sahteliğinizden de.