Othello ve Kurmacalar

Farkında olmadan kendi kendimizin sonunu getirdiğimiz kurmacalarımız, Othello ve kurmaca tilkileri.

William Shakespeare'in yazmış olduğu trajedilerden biri olan Othello, insan psikolojisinin karmaşıklığını ve bireyin içsel çatışmalarını gözler önüne serer. Othello sadece bir insanlık öyküsü değil aynı zamanda insan zihnindeki illüzyonların ve delüzyonel ruh hâlinin dışarıya yansıması, manipülasyonların gücü ve etkisi üzerine yazılmış bir düşünce taşkınıdır. Shakespeare’in bu başyapıtı, bizlere insanın kendi kendine oynadığı en karmaşık oyunlardan birinin içimizdeki kurmacalarla dolu dünyanın nasıl şekillendiğini gösteriyor. 

Othello’nun kendini aldatması ve yanıltıcı inançlara kapılması aslında insan zihninin illüzyon kabiliyetinin ne kadar güçlü olduğunu gösterir. Othello, en yakınım dediği Iago’nun hain planlarının bir kurbanı olur. Kendisinin gerçekten uzaklaşarak, kıskançlık duygusuyla ve iç çatışmalarıyla boğuşmaya başlar. Bu durum bizlere insan zihninin dış etkenlerden ne boyutta etkilendiğini ve ne boyutta şekillendiğini gösterir. Othello’nun kararları kendi yanılgıları üzerine kuruludur. Karısı Desdemona’nın sadakatsizliğine dair inancı, aslında Iago’nun zihinsel bir manipülasyonudur. Bu da bizlere aslında insanın kendi zihninde yarattığı kurmacaların gerçeklik algısının nasıl etkilediğine dair çarpıcı bir örnektir.

Iago, Othello’yu Cassio’nun karısı Desdemona ile aldatmak ile suçlayarak Othello’nun güvenini sarsar ve onu kıskançlık ve şüphe duygusu ile başbaşa bırakır. Iago’nun zaferi, insan doğasında yatan şüphe ve güvensizlik duygularının manipülasyon ile alt üst yapılabileceğinin bir göstergesidir. Iago’nun stratejisi, gerçek hayatta da sıkça karşılaşılan manipülasyon taktiklerini yansıtır.

Öbür yandan Othello tüm bunlara verdiği tepkilerle aslında gerçekten insan olduğunu kanıtlar. Ne kahraman ne de anti-kahraman diye tanımlayamadığımız Othello karakteri kurmalarının aldatmasıyla gerçek duygulara sahip, her insan gibi yanılgıya düşebilme ihtimalinin de var olduğunu gözler önüne serer. Bizleri karar alıcı yapan sadece beynimizse, beynimizin etkilendikleri de insan değil midir?

İnsanın sosyal bir varlık olduğuna vurgu yaparsak, aslında Othello insan dolaylı kendi beyninin kölesi oldu diyebilir miyiz? Bu fikre mutabık kalmamak ancak manipülasyonun gücünü ve kurmacaların varlığını reddetmek ile gerçekleşebilir. Othello, sadece bir kahraman veya anti-kahraman olarak tanımlanamaz; o, insanın içinde bulunduğu karmaşık duyguların, yanılgıların ve kurmacaların bir ürünüdür. Othello’nun karar alma süreçleri çevresinden ne boyutta etkilendiğini gösterir. Dolayısıyla Othello’nun trajik sonu, insanın kendi beyninin ve çevresinin kölesi olabileceğini düşündürür. Aslında Othello kafasında kurduğu tilkilerin kurbanı mıdır? Yoksa delüzyonel bir kara deliğin ta kendisi mi?