Paris Saint-Germain UEFA Süper Kupası Şampiyonu

UEFA Süper Kupa finalinde Paris Saint-Germain son anlara dek geride olduğu karşılaşmada penaltılarda Tottenham’ı mağlup ederek şampiyon oldu

UEFA Süper Kupa finalinde Paris Saint-Germain 85.dakikaya kadar 2-0 geride olduğu karşılaşmanın penaltılarında Tottenham’ı 4-3 mağlup ederek şampiyonluğa ulaştı.

Avrupa kupalarında önceki sezonun resmi kapanışıyla birlikte yeni futbol sezonunun başlangıcını müjdeleyen ve önceki sezonun Şampiyonlar Ligi ile Avrupa Ligi şampiyonları arasında oynanan 50.UEFA Süper Kupa mücadelesi İtalya’nın Udine kentinde Friuli Stadyumu’nda PSG’nin Tottenham’ı devirmesi ve kupayı 2.kez müzesine götürmesiyle birlikte sonlandı. Kuzey Londra temsilcisi Tottenham maçın ilk yarısında 39.dakikada Hollandalı Micky Van De Ven ve 48.dakikada Arjantinli Cristian Romero’nun ayaklarından birazda PSG’nin yeni transferi kaleci Lucas Chevalier’in şansızlıkları nedeniyle 2 gol bulsa da 85.dakikadan itibaren işler çok hızlı şekilde değişti ve Paris ekibi seri penaltı vuruşlarının sonunda kupayı müzesine götürmeyi başardı.

Tam Chelsea’den sonra Tottenham’a da mı derken...

Geçtiğimiz sezon özellikle ara transfer döneminin ardından Şampiyonlar Ligi’nde ne kadar İngiliz takımı varsa hepsini devirip finale yükselen Paris Saint-Germain, 2020’de Lizbon’da Bayern Münih’e yapamadığını bu kez yapmış ve Şampiyonlar Ligi finaller tarihinin en farklı skoruna sahne olan maçta İnter’i Münih’te 5-0 mağlup etmişti. Ardından yaz döneminde ABD’de gerçekleştirilen Kulüpler Dünya Kupası’nda da finale kadar yükselmeyi başaran ekip bu kez karşılaştığı İngiliz takımını geçmeyi başaramamış, Chelsea ilk yarıda bulduğu 3 gol ile kupanın sahibi olmuştu. PSG’nin Donnarumma’nın takımdan ayrılma kararı sonrası Lille’den transferi Chevalier’in her iki pozisyonda da topları resmen kalenin içine doğru çelmesi kaynaklı 2-0 geriye düşüşünün ardından galiba Tottenham’a da yenilecekler derken işler değişti. Her ikisi de oyuna sonradan giren oyunculardan 85.dakikada Güney Koreli Lee Kang-in’in ve 90+4’te Gonçalo Ramos’un golleri PSG’nin maçı penaltılara taşımasını sağladı. Bu noktada ikinci yarının büyük bölümünde Paris Saint-Germain’in üst üste atakları ile Tottenham’ın sürekli olarak kapanması sonucu maçın tek kaleye dönmesi İngiliz ekibi için sondaki felaketin habercisiydi aslında.

Penaltı atışlarına bakıldığında orada da benzeri bir durum yaşandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Zira ilk penaltı atışlarında Tottenham tarafında Dominic Solanke golü atarken, Vitinha dışarı vurdu fakat sonrasında durum hızla değişti. Tottenham toplamda iki penaltı kaçırdı ve Chevalier penaltılardan birini çıkartarak yenilen gollerde topu bir türlü dışarı çelememe problemini adeta telafi etmiş oldu. Saint-Germain’in gollerini atan Kang-İn ve Ramos’un yine penaltılarda da ön plana çıktıklarını belirtmiş olayım.

Böylelikle Katarlılar tarafından satın alındığından bu yana her yıl Ligue 1’de şampiyonluğa erişmesine karşın bir türlü Avrupa kupalarında başarı gösteremeyen Paris Saint-Germain, 2025 yılında Şampiyonlar Ligi’nin ardından UEFA Süper Kupa’yı da müzesine götürmüş oldu. Bu maçı son dakikalardaki büyük geri dönüşün de etkisiyle Münih’teki Şampiyonlar Ligi Finali’ne göre çok büyük bir keyifle izlediğimi söyleyebilirim. Son ana kadar heyecan barındıran bir karşılaşmaydı kesinlikle. Zaten bu yüzden bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Tottenham’ın son yarım saatte oynadığı futbol kendileri açısından pahalıya mal oldu. Şimdiden yeni sezonda her üç UEFA turnuvasındaki maçların keyifli geçmesini diliyorum. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.