PLASTİKLER-I

Plastiğin tehlikeleri ve ekolojik tahribatı hakkında neler biliyorsunuz? Gelin birlikte bu konu hakkında bir yolculuğa çıkalım!

Plastikler gezegenimizi kuşatmış durumda. Öyle ki otomobillerin ve uçakların yarısı, plastik ve türevi maddelerden üretiliyor. Temizlik, kozmetik, ev eşyaları, oyuncaklar vb. ürünlerin neredeyse hepsinde plastikler mevcut. Doğada 1000 yıl kalan plastiklerle ilgili istatistiklerden bazıları şöyle:

*Her yıl dünya çapında 340 milyon ton plastik atık ortaya çıkıyor. Bu miktar New York’daki tüm gökdelenleri doldurabiliyor.

*1950’den bu yana üretilen 8.3 milyar metreküp plastik, Türkiye’nin yüzey alanını diz boyuna kadar kaplayabiliyor.

*Dünyada her saniye tüketilen plastik poşet sayısı 160 bin adettir.

*Her yıl üretilen plastik poşet sayısı ise 5 trilyondur.

*5 trilyon poşeti yan yana eklersek çevresi 40.000 km olan dünyayı yedi defa turlayabiliyoruz.

*Karadaki mikroplastiklerin %70'i denizlere gidiyor.

*Midesine girip bağırsaklarını tıkadığı için mikroplastikler her yıl 10 milyonun üzerinde deniz canlısını öldürüyor.

*Türkiye’de plastik poşetlerin sadece %1’i geri dönüştürülüyor.  

*Türkiye’de bir kişi yılda ortalama 440 adet plastik poşet kullanıyor.

*1990'lı yıllardan bu yana okyanuslardaki atıkların %60-80'lik dilimini plastikler oluşturuyor.

Ek olarak, plastik sadece dünyada yok. 1969’da Neil Armstrong’un Ay’a diktiği bayrak bile plastik bazlı bir madde olan naylondandı. 

Plastiğin tarihine bakacak olursak, 19.yüzyıla kadar gidebiliriz. Kimyacılar bu yüzyılda başta tarak olmak üzere bazı aletleri plastik formunda yapmaya başlamış. 20.yüzyıla gelindiğinde petrol endüstrisinin gelişimi plastiğinde gelişimini beraberinde getirmiş. Petrol rafinerilerinin ham petrolü işledikten sonra yan ürünü olarak plastiği elde etmesiyle artık plastikler hayatımızın bir parçası olmuş. İlk kullanım alanları elektrik kabloları olsa da çok geçmeden pek çok alanda kullanılabilir olduğu anlaşılmış ve “1001 şekilde kullanılabilen malzeme” adını bile almış. Plastiği zirveye çıkartan kırılma noktası ise II. Dünya Savaşı oldu diyebiliriz. Savaş dönemindeki doğal malzeme kıtlığı, kolay elde edilebilen plastiğin potansiyelini göstermiş ve yaygınlaşmasına sebep olan kapıyı sonuna kadar açmış. 

1980 sonralarında artan çevre hareketleriyle de birlikte artık plastiğin tehlikelerine ve ekolojik tahribatına daha çok odaklanılmaya başlandı. Ancak, tüketim kültürünün bir parçası olan “kullan-at” mantığı yüzünden uzun süre plastiklere karşı hiçbir somut adım atılamadı. Oldukça geç ve yetersiz olan adımlar 2010'ların sonunda gelmeye başladı. Avrupa Birliği, 2021 yılından itibaren tek kullanımlık plastikleri yasaklama kararı aldı. Aynı kararı Kanada Hükümeti de aldı. Şu an en etkili kullanılan önlem ise plastik poşetlerden para almak. Hırvatistan, Çekya, Estonya, Fransa, Yunanistan, İrlanda, Lüksemburg, Hollanda, Slovakya, Slovenya, İtalya, İsveç, İngiltere ve İskoçya plastik poşetlerden para alıyor. Bu yolla plastik kullanımının bir kısmını azaltmak hedefleniyor. Türkiye’de aynı şekilde 1 Ocak 2019’dan beri plastik poşetlerin bedava değil parayla verilmesini zorunlu hale getirdi. Uygulamanın başlamasından bugüne kadar verilere göre plastik poşet kullanımı %70 azalmış durumda.

Gelecek yazılarımdan birini de plastiklere karşı dünyada başka neler yapılıyor ve yapılabilir olarak ayırıp bunlar hakkında örnekler vereceğim.