Pocahontas ve Gerçek Hikâyesi

Disney prenseslerinden Pocahontas'ın gerçek hikâyesi.

Disney farklı izleyici kitlelerini kazanmak adına yıllardır farklı kültürlerin hikâyelerini ya da o kültürleri ilham alarak film yapmakta: Moana, Enkanto, Coco, Mulan ve Pocahontas gibi. Her ne kadar iyi niyetlerle yapılmış gibi görünse de Pocahontas filminin tartışmaya açık olduğunu düşünüyorum.

Pocahontas, Yerli Amerikan bir kabileyi temsil eden bir film ve anlatılanın aksine bir aşk hikâyesi değil. Gerçek adı Amonute Matoaka olan Pocahontas'ın filmdeki hâliyle tek ortak yanı şefin kızı olması. John Smith onun topraklarına geldiğinde kendisinin 27, Pocahontas'ın ise 11 yaşında olduğu söyleniyor. John Smith'i idamdan kurtarması ise âşık olduğu için değil, ahlaki değerlerine aykırı olduğu için. Özetle, bir Disney prensesinden ziyade Rahibe Teresa diyebiliriz.

Şefin kızı olduğu için o kabilenin bir üyesinden çok daha fazlasıydı. Sömürgeciler eğer Pocahontas'ı kaçırabilirlerse o toprakları ele geçirebileceklerini düşünüyordu, keza öyle oldu. Kabilesinden Kocoum ile evliydi ve bir çocuğu vardı. Çocuğunu bırakmaya zorlandı, esir olarak tutuldu ve tecavüze uğradı ki görünürde yerli topluluklarla İngiltere arasında bir barış sembolüydü. Tekrar bir çocuk dünyaya getirdi, Hristiyan olmaya zorlandı, adı Rebecca olarak değiştirildi.

İkinci filmde John Rolfe ile arasındaki hikâyenin doğru olma olasılığı biraz daha yüksek olsa da yine John Smith ile aşk hikayesinde değindiği için o hikâyenin de pek fazla anlam taşıdığını düşünmüyorum. Yaşadığı bütün acıya ve felakete rağmen Disney onu sadece arzu edilebilir, genç ve güzel bir kadın olarak göstermeyi tercih etti. Filmin süpervizör animatörü Glenn Keane ise Entertainment Weekly ile yaptığı röportajda şöyle söyledi: "Burada olgun bir aşk hikâyesi yaratıyoruz. Seksi görünmesi gerekiyor."

Herhangi bir sorun yaşadığında yüzleşmek veya tepki göstermek yerine koşup kaçması, vücudunun her daim dimdik ve mükemmel durması da gerçek Pocahontas'a pek benzemiyor. John Smith ile beraberken veya yalnızken kendisini hep sanki gerçekte de öyle olmuş gibi romantik bir arka planla ve müzikle görmemiz de illüzyonlardan bir diğeri. Sömürgeciliğin böyle bir hikâyeyle romantize edilmesini Pocahontas'ın aniden İngilizce öğrenmesiyle bile anlayabiliriz.

Eğer hedef kitle çocuklar olmasaydı ve gerçeklerle bu film yapılsaydı tartışacak pek fazla bir şey olmayabilirdi. Ancak acımasızca ailesinden koparılmış, tecavüz edilmiş ve öldürülmüş bir kadın hakkında kendisinden yaşça büyük bir adamla aşk yaşamasını kim doğru bulabilir?