Potansiyel Edebiyatın Keşfi: OULİPO

Edebiyatın kısıtlamalarla özgürleşerek potansiyelini keşfetmesini amaçlayan Oulipo’ya ufak bir giriş yapalım.

1960’larda, başta François Le Lionnais ve Raymond Queneau olmak üzere, sanatın farklı alanlarından birçok sanatçının bir araya gelerek benimsediği edebi bir çalışma düsturu denilebilir Oulipo için. Açılımı olan “L’Ouvroir de Littérature Potentielle”i “Potansiyel Edebiyat Uğraşı” olarak çevirebiliriz. Adıyla aslında kendini biraz belli eden bu uğraş kapsamında, bazı kısıtlar kullanılarak potansiyel edebiyat keşfedilmeye çalışılır. Alışılagelmiş yazma alışkanlıkları bir kenara bırakılarak önceden belirlenen “yazma oyunları” takip edilerek kısıtların içindeki yeni ve keşfedilmemiş yazın dünyasının peşine düşülür.

Oulipo’yu anlamanın en iyi yolu örneklerine göz atmaktır şüphesiz. Çalışmaları sonucunda var ettikleri eşsiz edebiyat eserleri, amaçlarının en net tanımlayıcısıdır. Oulipo’nun bünyesinde 1960-2004 yılları arasında yirmiye yakın sanatçı bulunsa da aralarında en bilineni George Perec olabilir. “E” harfi kullanmadan yazdığı “Kayboluş” romanı, yazarın en ünlü eserlerinden biri olmakla birlikte bir Oulipo çalışmasıdır. 157 sayfalık bir roman olan Kayboluş’ta Perec, Fransızcada en çok kullanılan harflerden biri olmasına rağmen “e” harfini yazısından dışlamış ve tek bir “e” kullanmadan eksiksiz bir eser ortaya koymayı başarmıştır. Perec’in bu eseri, Türkçeye de “e” harfi kullanılmadan çevrilmiştir.

Perec’in Kayboluş’ta tercih ettiği, seçilen bir harfin dışlanmasıyla gerçekleştirilen Lipogram, tabii ki Oulipo’nun icat ettiği birçok yazma oyunundan yalnızca bir tanesidir. Oulipo hakkındaki bilgilerin derlendiği internet sitesinde tam 149 farklı yazma oyunu belirtilmiş ve bu oyunların kuralları açıklanmıştır. Örneğin “Tautogramme” denilen kısıtlamada, metin boyunca tüm kelimeler seçilen bir harf ile başlar. "Alfabe"de, tüm kelimelerin ilk harfleri alfabedeki harf sırasını takip eder. Hepimizin bildiği “Akrostiş” de kısıtlayıcı oyunlardan biridir. Bu oyunlar yazarlar tarafından yazı alıştırmaları olarak da sıklıkla kullanılır.

Kuralların ve kısıtlamaların olmadığı uçsuz bucaksız bir alanda, daha önce kullanılan yolları kullanmak, daha önce gidilen yerlere gitmek, daha önce söylenenleri yine daha önce söylenen şekilde söylemek eğilimini yadsımak zor. İnsanın bilinmeze temkinli yaklaşma, bilinene güvenle tutunma huyu, bizi bilinenin üstüne süzülmeye iter. Ancak o önceden gidilen yollar kapatılırsa yeni bir yol keşfetmeye daha açık olunabilir. Alışılmamışın tekinsizliğinde ve dar alanında, henüz keşfedilmemiş, denenmeyi bekleyen çok malzeme vardır. Yazarken, var olanları bir kenara bırakıp yeni pencereler açtıran bu keyifli ve ufuk açıcı yazma çalışmaları şüphe yok ki dünya edebiyatına eşi olmayan eserler kazandırmış, yazarların ve okurların bakış açılarını derinden değiştirmiştir.