Psikopati Ve Sosyopati

Psikopati ve Sosyopati Arasındaki Fark

Bu iki terim hayatımızda son zamanlarda fazlasıyla karşımızda çıkmakta. Fakat insanlar bu iki terimi çoğunlukla birbirinin yerine kullanarak bilgi kirliliğine yol açmaktadırlar. İki terim her ne kadar karıştırılsa da aralarında kendilerine özgün keskin farklar bulunmakta.

Sosyopati, anti sosyal kişilik bozukluğunun halk arasında kullanılan bilindik adıdır ve psikoloji ile psikiyatri alanında kabul görmüş bir tanıdır. Psikopati ise resmi olarak tanı olarak görülmemekle birlikte bir kişilik bozukluğu olarak tanımlanması mümkün değildir.

Birini bilinçsizce 'sosyopat' veya 'psikopat' olarak tanımlamak yanlış sonuçlara yol açabilir. Sosyopatinin kendine özgü anti sosyal kişilik bozukluğu semptomları vardır, nadirde olsa psikopatide bu özellikleri göstererek ayırt etmeyi zorlaştırabilir. Fakat ikisini ayırt etmek zorda olsa imkansız değildir.

Sosyopatlar empatiden yoksun, vicdansız, kin ve nefret dolu kişilerdir fakat buna rağmen aşmadıkları sınırları vardır. Psikopatlar ise sınırları olmayan, kaos yaratmaktan çekinmeyen çoğunlukla kitle katili sosyopatlardır ve normal sosyopatlardan daha tehlikelilerdir.

Psikopatları daha tehlikeli kılan temel özelliklerden biri rol yapma yetenekleridir. İnsan içine kolaylıkla karışarak sahte ilişkiler kurarlar. Suç dolu yaşamlarını normal bir yaşamla şüphe çekmeden gizlerler. Soğuk kanlılardır ve planlı hareket ederler bu yüzden bir psikopatı halk içinde ayırt etmek zordur.

Psikopatın Maske Arkasına Saklanarak Kendisini Saklamak

Sosyopatlar için ise durum tam tersidir. Nefretlerini saklayamazlar, sahte ilişki kurmaları mümkün değildir ve gündelik hayata karışamazlar. Ani, plansız davranışları onları ele verir.

Günümüzde sosyopat ve psikopatları toplum içinde ayırt etmek hala çok zordur, ayırt etsek bile resmi olarak kabul edilen bir tedavi yöntemi maalesef bulunamamıştır.

Fakat bu alanda uzmanlar hala çalışmalar yürütmekte ve tedavi yöntemleri üzerinde çalışmaktadır. Tamamen iyileştirilmesi mümkün olmasa da konuşma terapisi, bilişsel davranışçı terapi, yaşam koçluğu ve antidepresan, duygu düzenleyici ilaçlar ile azaltılmaya çalışılmaktadır.