Rahatlama Kitabı

Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler - Matt HAIG

Bazen farkında olduğumuz fakat yine de bize hatırlatılması gereken durumlar yaşarız. Son zamanlarda karşıma çıkan ve kendime hatırlatmam gerekenleri içeren bir başucu kitabı olduğunu düşündüğüm “Rahatlama Kitabı: Suyun Üstünde Kalmamı Sağlayan Düşünceler”i okudum. Bu yazı, kitaptaki birkaç alıntı üzerinden paylaşacağım fikirlerim hakkında olacak. 

1.Fikrini sormayacağınız insanların eleştirilerinden etkilenmeyin.

Sizi tanımayan, tanımayacak olan veya tanıştığınız ama hiçbir şekilde sizin yüreğinize dokunmayan bir insan yerine sizi gerçekten önemseyen, tanıyan ve seven birininin sizin hakkındaki düşünceleri belki de kendinize karşı daha merhametli olmanızı sağlayabilir.

2. Tek yapmamız gereken var olmaktır, bir de umut etmek.

Elimizde olmayan etmenler hayatımızı cehenneme çevirebilir. Yani ne kadar çabalarsak çabalayalım, istediklerimiz için kan, ter ve gözyaşı akıtalım bazen yapabileceğimiz hiçbir şey yoktur. Yapılması gerekenler yalnızca var olmak ve umut etmeyi sürdürmektir. O zaman kaybettiklerimize rağmen adım atma cesaretimizi sürdürebiliriz.

3. Kendinizi sevebilmek için sürekli gelişmek zorunda değilsiniz. Sevgi yalnızca bir amaca ulaştığınızda hak edeceğiniz bir şey değil. Hayat üzerimizde baskı yaratsa da, bunun kendinize olan sevginizi azaltmasına izin vermeyin. Sevgiyi hak ederek doğdunuz ve bu hep böyle olacak.

Kendimizi sevebilmek ve başkalarının bizi sevmesi için olduğumuz kişiden daha fazlası olmamız gerektiğine inanabiliriz. Elbette donanımlı biri olmakta bir sorun yoktur, sorun olan bunu yalnızca “sevilmek” için istemektir. Hayatın gırtlağımıza yapıştığı zamanlar, benliğimize saygı duyarak onu daha iyi olmadığı sürece sevilmemesi gerektiğine inandırmaktan uzak durmalıyız.

4. Zihnimiz zindanlar yaratabilir. Ama bize anahtarlarını da verir.

Düşüncelerimize sıkışıp kalabiliriz fakat düşüncelerimizden çıkmak bize kalmıştır. Bu bazen oldukça güç olabilir. Ama her şeyin sonunda kimse kapıyı gelip bizim için açamaz çünkü herkesin zihin anahtarına yalnızca kişinin kendisi sahiptir.

5. Yani artık dayanamayacağınızı hissediyorsanız zaten en kötü anı yaşıyorsunuz demektir, kendinizi git gide daha iyi hissedeceğiniz zamanlar gelmiştir.

Artık dayanamayacağını hissettikten sonra bir şeylere dayandıysan daha fazla dayanamayacağını hissetmeyi bırakmak mümkündür.

Bu yorumlarım, yalnızca kişisel çıkarımlarımdır. Her şey yazılan kadar basit değildir, o yüzden özellikle de mental problemlere yönelik konularda ekstra hassas olunmalı.(Örneğin, "Zihnimiz zindanlar yaratabilir. Ama bize anahtarlarını da verir." cümlesine yönelik, aşırı kaygılı düşünceler içinde kalmanın kişinin kendi çözemeyeceği durumlar yaratabileceğini de ihtimal olarak görebiliriz. Yani bu hassas bir içerik doğurabilir. Kişi her zaman her şeyi kendi çözemeyebilir, çözmek zorunda hissetse dahi. O yüzden bu konuda kısa bir uyarı geçmek istedim.) Yazı yalnızca bireysel olarak hissettiklerim ve düşündüklerimi içeriyor. Kısaca, bu yazı kimseye tavsiye değil.