Taklit: Başkasını Yansıtmanın Öz Güvensizliği
Başarı, statü, yetenek ya da dış görünüş. Sizi taklit etmeye iten şey nedir? Öz saygının bitiş çizgisi: Taklit.
Taklit, insan doğasının bir parçasıdır; fakat bu taklit, bazen kimliğimizi bulma sürecinde yaşadığımız içsel çatışmaların bir ürünü olarak ortaya çıkabilir. Peki, başkalarını taklit ederek var olma çabası ne anlama geliyor? Bu yazıda, taklitle kimlik oluşturma sürecini ele alacağız.
Taklit Neden Yapılır?
Kabul görmek bireyin yaşam içindeki eylemlerini yönlendiren en önemli unsurlardan biridir. İnsanlar sosyal varlıklar olarak başkaları tarafından kabul edilme ve onaylanma arzusuyla hareket ederler. Bu nedenle, popüler veya başarılı kişilerin davranışlarını benimsemek, sosyal çevrede yer edinmek için bir strateji haline gelebilir. Fakat kendi özgün karakteristik özelliklerimizi bir kenara itip yalnızca o olmak adına çizdiğimiz yol, bizi ne kadar gerçek kılar?
Taklit, öğrenmenin doğal bir yoludur. İnsanlar, çocukluk çağlarından itibaren önce ailesinin davranışlarını taklit ederek toplumsallaşma sürecine girerler. Bu taklitle öğrenme süreci okul çağlarından ergenliğin sonuna kadar kurumlarda ki figürlerle desteklenir ve sürer. Sonrasında birey, kendi özgün karakterini süreç boyunca öğrendiği bilgi, deneyim ve tecrübeler sonucunda oluşturur, şayet takliti bir öğrenme süreci olarak fayda temelinde kullanırsa.
Taklit etmek kulağa hoş gelmediği gibi bunu etkin şekilde günlük eylemlerimize uyarladığımızda ise çevre tarafından dışlanmak ve yalnız biri haline gelmek kaçınılmaz son haline gelir. Sürekli olarak başkalarını taklit etmek, bireyin kendi özgünlüğünü kaybetmesine neden olur. Kendi değerlerini ve inançlarını bulmak yerine, başkalarının izinden gitmek bir tür kimlik krizine yol açar ve taklit edilecek bir kişi veya figür bulunamadığında ise birey kendiyle başbaşa kalmanın verdiği mutsuzluk ve değersizlik hissiyle kalır.
Taklit etme çabası, bireylerin kendilerini sürekli başkalarıyla karşılaştırmasına neden olur ve taklitin esas kaynaklarından birisi de bu karşılaştırmanın sonucunda ona benzemek yönünde verilen karardır. Bu durum, öz saygı sorunlarına ve tatminsizlik hissine yol açar.
Öz saygı Yoksunluğu
Sürekli başkalarını taklit etmek, bireyin kendi kimliğini bulmasını zorlaştırır. Bu durumda, birey kendine güven duymakta zorluk çekebilir ve özgüven eksikliği yaşayabilir. Kendi değerlerini ve yeteneklerini keşfetmek yerine başkalarının izinden gitmek, bireyin öz saygısını olumsuz etkileyebilir.
Taklitçiliğin Sosyal Ortamlardaki Görünümü
Davranışsal Taklit: İnsanlar, sosyal ortamlarda başkalarının davranışlarını gözlemleyerek taklit ederler. Bu, genellikle birinin popülaritesinden veya kabul görmesinden kaynaklanır. Örneğin, bir kişi belirli bir moda veya davranış tarzını benimsemişse, diğerleri de bunu taklit ederek sosyal kabul arayışında bulunabilir.
Eleştiri ve Tepkiler: Taklit edilen kişi ya da davranış hakkında olumsuz yorumlar yapılması durumunda, taklit eden bireyler savunmaya geçebilir veya eleştirilen davranışlardan uzaklaşabilirler. Bu durum, sosyal ortamlarda gerginlik yaratabilir.
Kendimizi bulmak için başkalarından ilham alabiliriz; fakat asıl olan, kendi özgün kimliğimizi keşfetmek ve bu kimliği cesurca ifade etmektir. Bu yazı ile birlikte taklit etmenin derinliklerini ve bireyselliğin önemini aktarmayı umuyorum. Unutmayın ki en değerli olan şey, kendiniz olabilmektir.