The Florida Project

Yolumda yürürken ve çıkan önüme herkesi gözlerinin içine bakarak yaralıyorum, acıtıyorum sessizce.

Moonee biraz öfkeli bugün, büyüdü ve nefret dolu anlamadığı kayıplara.

Yeşiller, maviler, sarılar ve aralara en çok pembeler. Bir masal ya da tatlı olan ne varsa gibi hissettiren tüm renkler. Anlaşılmayan ve üstünde durulmayan tüm o kötülükler, önemi yok hiçbirinin bu sıra burası toz içinde kalmışcasına sessiz. Çok beklemiş gibi, özlemiş gibi, daha henüz hiçbir duyguyu tatmamış gibi, yarı uyur ve uyanık sıradan bir şarkıyı duymuş ve sevivermiş gibi, yapayalnız gibi doğar doğmaz ve alışmış gibi ağlamayı herkesten çok sevmiş gibi. Bu dünyada her şey mübah, en güzel kötüler burada yaşıyor. Hain mi gördünüz, en güzel şekerlerden bir kutu yapın verin ellerine ve minik çikolatalar aralara. Hırsız mı ya da, alnına bir öpücük kondurun ve küçücük daha yaşı bir sürü şey var çalacak hayatta, biraz izin verelim. Farkında olmayıverelim bir kez de, altı üstü gülümseyecek iki çift göz.

Bir değişikliğim yok, almışlar beni koparmışlar kocaman evimden. Pembeli sarılı kocaman binalarım vardı benim yüzlerce pis insan yaşayan içinde ve ben hepsini ezbere sayarım yine, unutturduk sandılar. İyilik yaptıklarını sandılar, beni doğru insan olma niyetinde çekip aldılar. Ama benim öfkem bugün, ve kötü niyetim yangın gibi kor kor içimde. Yolumda yürürken ve çıkan önüme herkesi gözlerinin içine bakarak yaralıyorum, acıtıyorum sessizce. Her seferinde daha da hırslanıyorum aldığınız elimden, güneşimi ve terliklerimi koşmaktan yırtılmış, umrumda bile değil.