Tıbbın Anavatanı Knidos Antik Kenti’ne Dair

Knidos' Antik Kentine Dair

2021 yılı Ağustos ayında ziyaret etme imkanı bulduğum Knidos Antik Kenti’nin tarihi, doğası, denizinin mavisi, gün batımı manzaraları, limanı ve havasıyla ziyaretçilerini büyüleyen özel bir yer olduğunu söyleyebilirim.  

Knidos’un Tarihine Kısaca Bakış:

Knidos, Muğla’nın Datça İlçesinde bulunan bir Antik kenttir. Knidos Antik Kenti’nin  geçmişinin  M.Ö.2000’lere kadar dayandığı, ilk yerli halkının Karyalılar olduğu ve bir  liman kenti olarak kurulduğu sanılmaktadır[1]. Günümüz tarihçileri ve arkeologları, Knidos Antik Kenti’nin kendi döneminde bilim, sanat ve mimari de öncü bir kent olduğunu dile getirmektedirler. Dünya’nın Yedi Harikası’ndan biri olan İskenderiye Feneri’nin mimarı Sostratos Knidos’un sakinlerinden olduğu bilinmektedir. Knidos Antik Kentine Dorlar ve Romalılar tarafından pek çok tapınak yapıldığı bilinmektedir. Kent, teraslar kenti olarak da anılmaktadır.

Kentin bir dönem 70.000 nüfusa ulaştığı sanılmaktadır. Kentte 20.000 ve 5.000 kişilik anfi tiyatrolar kurulduğu ancak büyük olan tiyatro kalıntılarının gemilerle Mısır’a taşınması sebebiyle artık Knidos’da bulunmadığı bilinmektedir.  Kenti, antik tarihinde önemli bir uğrak limanı haline getiren unsur ise Knidos Afrodit Tapınağı ve Knidos Afrodit Heykeli’dir. Afrodit Heykeli’nin varlığı bilinmekle beraber antik çağda çok ünlü olan, insanların onu görmek için çok uzaklardan geldiği Afrodit heykeli bugüne kadar bulunamamıştır.

Kentin Knidoslu hekimlerin öncülüğünde tıbbın anavatanı sayılması konusuna geçmeden önce, Knidos'u yağmacılar için bu kadar cazip kılan tarihine ve üç dönem şeklinde gerçekleşen kazı çalışmalarına yer vermek faydalı olacaktır.

Knidos tarihini aydınlatmak amacıyla ilk kazılar, İngiliz Charles Newton tarafından 1856-1858 yılları arasında yapılmıştır[2]. Maalesef Batı Anadolu tarihinin yağmalandığı bir dönem olarak anılan o yıllarda  C. Newton’un kazılarında Knidos Aslanı olarak bilinen önemli bir eseri Anadolu’dan gemilerle taşıdığı bilinmektedir. Daha sonra Berlin’de bir müzeye satılan ve şuanda British Museum’da sergilenen Knidos Aslan’ı bir daha anavatanına dönememiştir[3].

Knidos’da yapılan bir diğer arkeolojik kazı ise, Amerikan Long Island Üniversitesi’nden Prof. Dr. Iris Cornelia Love tarafından 1967-1977 yılları arasında yapılmıştır[4]. I. Cornelia Love’un Knidos Afroditi Heykeli’ni bulmak amacıyla arkeoloji bilimiyle çok örtüşmeyen bir kısım yağmacı kazı çalışmaları yapıldığı söylenmektedir[5]. Belediye resmi hesabından zaman zaman 2. dönem kazı çalışmalarını yöneten I. Cornelia Love eleştirilere konu olmaktadır. Bu husus arkeologun vefatı üzerine Datça Belediyesi’nce yapılan bir twitter paylaşımında ağır şekilde eleştirilmiştir.

Knidos Antik Kenti’nin tarihi ve kültürel önemi büyük olup, 1987 yılından beri Müzeler Genel Müdürlüğü bünyesinde Selçuk Üniversitesi bilim insanlarınca bilimsel usul ve esaslarla kazılara devam edilmektedir.

Knidos’un İyileştirici Yönü ve Tıbbın Anavatanı Sayılması:

Knidos’un tarihini diğer antik kentlerden önemli kılan ise, bir kısım tarihçilere göre kentin tarihte kurulan ilk tıp okullarından birine ev sahipliği yapmasıdır[6].

Modern tıbbın babası olarak tanınan Hipokrat’ın tıp ekolüyle çağdaş olan Knidos Tıp Ekolü, kentin rahip hekimi olan Euryphon tarafından geliştirilmiştir.  Euryphon’un kendi dönemi için öncü bilimsel çalışmaları olduğu bilinmektedir. Euryphon’un icadı olan güneş saati hala Knidos Antik Kenti’nde ziyarete açıktır.

https://www.youtube.com/watch?v=xIGp0biAQbw 

Knidoslu hekimlerin bugün hala anılıyor olmasının sebebi, tıbbın babası olan Hipokrat’ın yaşadığı Kos adasına komşu Knidos kentinde Hipokratın Tıp Ekolüne destek ve yardım sağlamaları yanı sıra kendi ekollerini oluşturmalarıdır.

Ünlü Knidoslu hekimlerden Knidos ekolünün kurucusu Euryphon olup, Hipokratla aynı dönemde yaşamıştır. Aspedious’un rahiplerinin hekim olarak anıldığı dönemde Knidos’un coğrafi olarak Kos ile komşu olması sebebiyle Hipokrat’ın ekol ve öğretileri yanı sıra Euryphon kendi ekolünü kurmuştur. Euryphon’un Hipokratla çağdaş ve fakat ondan yaşça büyük, şifa bilgilerini nesilden nesile aktaran Asklepiad bir aileden geldiği bilinmektedir. Euryphon, Doğru teşhis ve güçlü tedaviyi savunmuştur.

Tıbbın anavatanı sayılan Knidoslu hekimlerden Herodicus spor hekimliğinin kurucusu olarak anılmaktadır[9]. Kötü sağlığı, diyet ve fiziksel aktivite arasındaki dengesizlikten kaynaklandığı sonucuna ulaşmıştır. Herodicus, hastalarına iyileşmeleri için, diyet, fiziksel aktivite ve düzenli eğitim  önermiştir.

Kent bulunduğu coğrafi konum ve doğası nedeniyle oldukça etkileyicidir. Ünlü tarihçi Strabon’un: "Tanrı yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, Datça Yarımadası'na bırakır." dediği rivayet edilmektedir. Gerçekten, yılın 300 gününün güneşli geçtiği, nem oranının %58’lerde seyrettiği, Akdeniz ikliminin tipik bir örneğine sahip olan Datça’nın Dünya’nın ikinci en zengin oksijen oranına sahip yeri olduğu bilinmektedir [7].

https://www.youtube.com/watch?v=jJfi6nyPjxk

Knidos Antik Kenti ‘nin geçmişte insanların sağlık ve güzellik bulmak için gittikleri bir yer olması çok da şaşırtıcı değildir.  Pers istilasına kadar Knidos insanların iyileşmek ve şifa bulmak için akın ettikleri bir merkez olmuştur. Pers istilası ile kentin nüfusu azalarak zamanla terk edilmiştir.

https://www.youtube.com/watch?v=03qocyKDm9k

Knidos Tıp Okulu’nun tarihteki önemi anlaşılmış olup bu çerçevede Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi’nce geçmişin mirasına kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla “Knidos Tıp Okulu Projesi”  başlatılmıştır[8]. Muğla Sıtkı Koçma Tıp Fakültesi’nin zaman zaman mezuniyet törenlerini tıbbın anavatanı olan Knidos Antik Kenti’nde gerçekleştirdiği de basına yansıyan haberler arasındadır.

Knidoslu pek çok hekim tıp bilminin ortaya çıkmasına katkı sağlayacak gözlemlerde bulunmuşlardır. Knidoslu hekimleri bu kente çeken, kenti iyileşmenin, tedavinin ve tıbbın anavatanı haline getiren tabiki; Knidos'un örneğine az rastlanır tarihi, eşsiz coğrafi konumu, dingin doğası, masmavi denizi ve oksijence zengin havası olsa gerek. Tüm özelliklerini saymanın mümkün olmayacağı Knidos Antik Kenti'nin mutlaka ziyaret edilmesi gereken çok özel bir yer olduğunu söyleyebilirim.

[1] https://mugla.ktb.gov.tr/TR-273365/knidos.html

[2] https://www.datcadetay.com/knidos-aslanlari.html

[3] https://www.arkeotekno.com/pg_296_knidosun-mahcup-bakisli-aslan-heykeli-simdi-nerede

[4] https://www.datcadetay.com/knidos-antik-kenti.html

[5] https://argoscelik.blogspot.com/2013/07/knidos-ve-dusundurdukleri.html

[6] https://turkishmuseums.com/blog/detail/tip-tarihi-knidos-antik-kenti/10010/1

[7] https://www.mugla.bel.tr/sayfa/datca-hakkinda#:~:text=Nem%20oran%C4%B1%20ortalama%20%58%20olan,Dat%C3%A7a%20Yar%C4%B1madas%C4%B1'na%20b%C4%B1rak%C4%B1r.%22

[8] http://www.tip.mu.edu.tr/tr/knidos-tip-okulu-projesi-6714

 [9] Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Dergisi 2022;9(1):87-90, Çevirim içi: 05.09.2022, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2313124

Fotoğraflar: https://www.instagram.com/knidos_kazi_ve_arastirmalari/