Toplumun Belirlediği Başarı Kavramının Bireyin Üstündeki Etkisi

Toplumda kabul gören başarılardan birine sahip değilsek başarısız mı sayılırız?

Başarı, insanın anlamını en erken öğrendiği ve hayatında en çok duyduğu kelimelerin başlarında gelmektedir. Geçirdiğimiz her gelişim ve dönüşümle beraber başarı için yüklediğimiz anlamda değişime uğramaktadır. Her şey de olduğu gibi başarıdaki anlam ve hayatımızın ilerlemesindeki katkısı, bireysel olarak ve etrafımızdaki toplum tarafından farklılık göstermektedir. Bizlerin yüklediğimiz anlam ile toplumun yüklediği anlam olmak üzere ikiye ayrılmakta olup yeri geldiğinde birbirleriyle zıt düşebilmektedirler.

İnsan, dünyaya gözlerini açıp hayat denen yolculuğuna başlamasıyla kendisini bir toplumun içinde bulmaktadır. Bu toplum, bireyin hayatının her evresinde farklılık gösterir ama kişi, her dönemde kendisini bir şekilde içinde bulmaktan kaçamamaktadır. Gelişim yaşandıkça çevre ve buna bağlı olarak içinde bulunulan toplulukta değişmektedir; fakat yetişkin olup daha sonrasında devam edecek olan hayatlarımıza gelinceye kadar önceden bulunduğumuz toplumla yaşanılanların insanın bir sonraki yolculuklarını etkilememesi olanaksızdır. Kısaca karakter oluşumunda yadırganamaz bir etkisi olan toplum ve buna bağlı olan görüşleri, bireyin yaşamında kısa veya uzun süreli kaçınılmaz etkilerini gösterecektir.

Gözlemlediğim kadarıyla çoğu insan yalnız kalmak ve hareket etmekten korkmakta, yanında birilerinin olmasını aramaktadır. Bunun nedenlerinden biri ise kendilerini savunmasız ve güvende hissetmemelerinden kaynaklanmaktadır. Kişinin, yanında biri var ve yok iken ki arasında büründüğü hâl bariz biçimde anlaşılabilmektedir. Yanında herhangi biri bulunduğunda vücut dili ve konuşmasının, biri olmadığındaysa olan farklılığı gözle bile açıkça fark edilebilmektedir. Nedenlerden yalnızca biri olan bu özellik dahi kişinin kendisinin daha özgüvenli hissetmesi açısından topluma ihtiyaç duymasını gerekli kılmaktadır. Toplumdan biri olmak veya toplumun arasına karışabilmek için gerekli olan uyum, iletişim, bakış açılarının ve düşüncelerinin ortak noktada birleşmesi gerekmektedir. Bu nedenle kişi, yalnız kalmamak uğruna ya kendisi gibi olmaktan vazgeçecektir ya da tek olmaktan korkmadan kendi olma cesaretini gösterecektir.

Toplumun her konuda bulunan kalıplaşmış düşüncelerine karşılık bireyinkiler onlarla uyuşmayabilmektedir ve uyuşmak zorunda değildir. Başarıda maalesef tartışmalı konulardan yalnızca biridir. Bireyden istenen ve gerçekleşmesi beklenilen başarı, toplumun başarı olarak saydığı kısıtlı bir listeden oluşmaktadır. İşin özüne inecek olursak insanların her birinin bir diğerine benzemesi gerektiği ve farklılıklara kapalı olduğu anlamı çıkmaktadır. Çok açıktırki bizlerden istenilen başarı, onların kabul ettikleri listenin içindekilerden olmalıdır. Değil ise elde ettiğinizin herhangi bir değeri maalesef olmadığı gibi başarısızlıkla dahi itham edilebilir durumunda kalınılabilmektedir.

Başarıya gidilen yolda yapılan yanlışlar ve hataların olma durumu toplum için olağan değildir. Asla bir tökezlemeye dahi tahammülleri yoktur. Kişinin nasıl biri olduğuyla ilgilenmez, yapılan yanlışlar ile yargıladıkları gibi hatalar yapmasını bekler ve içten içe bunun gerçekleşmesini isterler. Ötekileştirmek için adeta fırsat kollarlar. Kendimizi -en azından yetişkin olana kadar- soyutlayamadığımız ve değişkenlik gösteren toplumdaki davranışlara maruz kalır ve bir noktaya kadar umursamamazlık edebiliriz. Üzerlerimizde yaratılan baskı ve bize dayattıkları başarısızlık hissi, gelecekteki hayatımızda kendisini özgüvensizlik, kendimize ve yaptıklarımıza karşı şüpheyle yaklaşmamız olarak gösterebilmektedir. Hata yapmaya tahammülümüzün olamayabileceğinin yanı sıra elde ettiğimiz başarıları dahi başarı olarak adlandıramayarak kendimize karşı acımasız birine dönüşmemize neden olabilmektedir. Kişiye dayatılan başarı kavramının dışındaki başarılar her daim başarısızlık olarak algılandığından içten içe toplumu memnun etme ve takdir görme isteği oluşmaktadır. Zamanla ise bu durum, kişinin kendisine karşı yabancılaşmasıyla sonlanabilmektedir.