Voleybolun Tarihçesi
Spor dünyasının en popüler üçüncü sporu olan voleybol nereden geliyor?
Sokak arasında, okulda, hatta plajda voleybol oynamayan yoktur değil mi? Peki voleybolun tarihini hiç merak edip Google efendiye sordunuz mu? Merak etmeyin, Google'dan daha dikkat çekici bilgilerle geldim. Bakalım, voleybol nasıl ortaya çıkmış?
Hikâyenin kahramanı William Morgan. ABD'li bir spor eğitmeni olan Morgan, 1895 yılında topla oynanan takım sporlarında oyuncuların rakip oyuncularla çok fazla fiziksel temasa girdiğini ve bu durumun da oyuncu psikolojisini etkilediğini fark eder. Ve bunun üzerine, Morgan, oyuncuların birbirine minimum seviyede temas edeceği, takım halinde organize olabilecekleri ve yine topla oynanan bir branş arayışına girer ancak böyle bir branş yoktur. Bunun üzerine kolları sıvayan Morgan, hayalindeki spor dalını kendisi yaratmaya başlar.
Morgan, bu oyunu basketboldan daha az fiziksel temas gerektiren bir oyun haline getirmek ister. Ve bunun üzerine basketbol, beyzbol, tenis ve hentbolun bazı özelliklerini de bir araya getirir ve bu oyuna “Mintonette” adını verir. Sonucunda ortaya iki takım halinde oynanan, oyuncuların rakiplerine neredeyse hiç temas etmediği, son derece tempolu ve heyecanlı bir spor dalı çıkar.
Morgan, voleybolu, farklı spor alanlarından bir malzeme alarak meydana getirir. Örneğin, fileyi tenisten ödünç alır ve onu yerden yaklaşık 183 cm. yükselterek ortalama insan boyunun biraz üzerine çıkarıp oluşturur.
Spor, kapalı alan sporu olarak oynanmaya başlanmıştır. Oyunun adı daha sonra, topa yere değmeden vurma ilkesinden (vole) yola çıkarak “voleybol” olarak konulup ve bu adla tüm dünyada tanınmıştır. Amerika’da kısa sürede ilgi toplayan ve sevilen voleybol, I. Dünya Savaşı sırasında Amerikalı askerler aracılığıyla Avrupalılar ile tanışmıştır. Sonrasında uzunca bir süre birçok ülkede bağımsız bir şekilde oynanan voleybol, 1947 yılında Paris’te kurulan Uluslararası Voleybol Federasyonu sayesinde daha bir resmiyet kazanmış ve uluslararası kurallar çerçevesinde bir bütün olarak oynanmaya başlamıştır.
Voleybol, Türkiye'ye ise Y.M.C.A. üyeleri tarafından getirilir. (Y.M.C.A. Genç Hristiyan Erkekler Birliği anlamına gelmektedir.) 1919 yılında Dr. Deaver isimli Amerikalı bir doktor, Türkiye'de görev yaparken arkadaşlarına voleybol oyununu tanıtır. Bununla birlikte, voleybolun Türkiye'de yayılmasını sağlayan kişilerden biri de beden eğitimi öğretmeni olan ve voleybolu tüm öğrencilerine öğreten Selim Sırrı Tarcan'dır.
Türkiye'de voleybol, ilk olarak lise düzeyindeki okullarda uygulanır. Galatasaray, Vefa, Kabataş, Haydarpaşa ve İstanbul Erkek Lisesi gibi kurumlar, öğrencilerine voleybol eğitimini zorunlu tutar ve bu okullar arasında çeşitli turnuvalar düzenlenir.
1928 yılında Türkiye'de ilk resmi voleybol turnuvası olan İstanbul Şampiyonası düzenlenir. Seyircilerin gösterdiği yoğun ilgi, turnuvanın gelenek haline getirilmesini sağlar ve Türkiye'de voleybol kurumsallaşma yolunda ilk adımları atar.
1948 yılında Türkiye, Uluslararası Voleybol Federasyonu'na dahil olur. Sadece bir yıl içinde voleybolun sınırları İstanbul sınırlarını aşar ve 1949 senesinde tüm illerden takımların katılabildiği Türkiye Şampiyonası düzenlenir. Bununla beraber voleybol Türk halkı için büyük bir önem taşımaya başlayan bir spor haline gelir. Futbol gibi voleybol da, artık, popülerliğini yükseltmeye başlar.
Voleybol, günümüzde uluslararası yapılan büyük maçlara tanıklık etmektedir. Bu sene Cumhuriyetimizin 100. yılına armağan edilen büyük maçlardan çoğunu kazanan Filenin Sultanları uluslararası arenada bizi temsil etmiş, Türk halkını gururlandırmıştır. Her smaçta, her sayı aldıklarında tribünlerde, evde, sokaklarda izleyen voleybol severleri havalara uçaran Filenin Sultanları, Türk halkı tarafından çok büyük destek gördü ve daha da fazlasını göreceğine eminim. Filenin Sultanları’nın voleybol tarihine altın harflerle damgasını vurmuş, ne kadar güçlü kadınlar olduklarını ve bu sporu Türk kadınlarının en iyi, en güzel şekilde nasıl becerdiklerini gösterdikleri tarihi bir zafer oldu.
Böyle büyük başarıların her spor alanında olmasını ve daim olmasını çok istiyorum ve tüm kalbimle diliyorum.
Teşekkürler Filenin Sultanları!