Wrap House Simulator
Wrap House Simulator ve ülkemizde geliştirilen video oyunların genel durumu hakkında görüşlerim
Wrap House Simulator isimli oyunu oynadım ve bu yazımda hem bu oyun hakkında, hem de ülkemizde geliştirilen video oyunların genel durumuyla ilgili fikirlerimi paylaşıyorum.
Türkiye’de video oyun sektörünün pek gelişmediğini, hatta böyle bir sektörün dahi varlığından şüpheli olduğumu söylesem herhalde hiç kimsenin bir itirazı olmaz. Senelerce “çocuk oyun oynarsa ders çalışmaz” bahanesiyle bu sektöre evebeynlerimiz tarafından düşmanlık edildi ve yeri geldi sırf bu yüzden çocuklarına bilgisayar alırken bile on kez düşündü bu insanlar. Genel olarak toplumda da bilgisayarda veya konsolda oyun oynayan insanların boş, işsiz ve tembel olduğuna dair bir ön yargı var. Halbuki benim ve bildiğim kadarıyla pek çok video oyunlarını seven insanların da görüşleri popüler kültüre ait herhangi bir müziği dinlemek ya da bir diziyi izlemek ile bu oyunları oynamanın büyük oranda aynı şey olduğu yönünde. Durum böyle olunca ülkemizde oyun sektörü bir türlü gelişemedi ve ülkemizden çıkan tek büyük ve rekabetçi olarak niteleyebileceğimiz oyun serisi Taleworlds şirketinin CEO’su Armağan Yavuz ve İpek Yavuz tarafından yaratılan Mount & Blade serisi oldu. Son 10 yılda ise toplumdaki “oyun oynayan boş insandır” algısı bana kalırsa büyük oranda internetin ve oyun yayıncılarının katkılarıyla kırılmış durumda ve genç yazılımcılar da birkaç yıldır kendi bağımsız oyunlarını geliştirmeye başladılar. Bu noktada ülkemizde yaygın olan ücretsiz ve korsan oyun oynama alışkanlıkları da yerini orijinal oyun satın alımlarına bıraktı ve Steam ilk Türk oyunları festivalini düzenledi. 29 Mayıs’ta tam sürümü çıkış yapan Wrap House Simulator bahsettiğim genç yazılımcıların geliştirdikleri oyunların en son örneği.
Oynadığım ilk ve tek Türk yapımı oyun olan Wrap House Simulator yaklaşık 1,5 yıl öncesinde çıkış yapan bir diğer türk yapımı oyun “Kebab Chefs!” oyununa oldukça benzer bir yapıda. İki oyundan “Kebab Chefs!” kebapçı işletme simülasyonuyken, bu oyun dürümcü simülasyonu. Wrap House Simulator’ün yayıncısı ise daha öncesinde global ölçekte daha popüler olan Cooking Simulator oyununun da yayıncısı Polonyalı PlayWay S.A. adlı şirket. Bu oyun hem Kebab Chefs’e kıyasla grafiklerinin daha iyi olmasıyla, hem de o oyuna benzer biçimde Türkiye’ye özgü Boğaz Köprüsü, döner, tavuk şiş gibi yemeklerin varlığı sebebiyle dikkatimi çekmiş oldu. Oyunun şu ana kadar yalnızca Prologue sürümünü oynamış ve Youtube’ta tam sürüm videolarına göz gezdirmiş biri olarak, en büyük eksiğinin Prologue sürümüyle tam sürüm arasında gerek içerik anlamında, gerekse animasyon çeşitliliği ve benzer konularda çok fazla farklılık barındırmaması olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu durum oyunun satışlarını düşürebilecek bir etken olmakla birlikte Wrap House Simulator’ün fiyatının da gayet makul seviyede tutulduğunun altını çizmek istiyorum. Oyunun tam sürümünde Prologue sürümüne kıyasla en büyük değişiklik kebap, tavuk veya et döner gibi günlük hayatta aşina olduğumuz dürüm olarak servis edilen ürünleri sattığınız restoranınızda arzu ederseniz çalışanda bulundurabilmeniz. Hem Prologue, hem de tam sürümünde arkadaşlarınızla Co-op olarak oynayabileceğiniz oyun getirilecek yeni güncellemeler ile beraber Prologue sürümünden daha fazla noktada ayrışmayı başarırsa kesinlikle satışları daha da artacaktır.
Bu tarzda yenilikçi, daha öncesinde pek eşine rastlanılmamış fikirler eğer eğlenceli hale getirilebilirse Türkiye’deki oyun sektörü yavaş fakat emin adımlarla gelişmeye devam edebilir. Bu noktada önemli olanın taklitten uzak olmak olduğunu düşünüyorum. Sonuçta taklitler aslını yüceltirler. Evet, en azından ülkemizde de artık oyun yapımcılığına meraklı insan sayısında belirgin bir artış olduğunu ve bu kişilerin ufak tefek yeni oyunlar ortaya koyduklarını görüyoruz. Ne diyelim, hiç yoktan iyidir. Umuyorum ki bu ve benzeri oyunlar yalnızca başlangıç olur.