Yargı

Mutlak iyi nedir?

Doğru nedir? Kim belirler?

Hayatımızda hep doğru olanı yapmaya çalışırız. Bize öğretilenlere ''doğru veya yanlış'' deriz. Onlara göre yaşar, onlara göre kararlar alırız ve dahi onlara göre insanları yargılarız. İnsanları yaptıklarına göre sınıflandırır 'iyi ve kötü' deriz. Peki, birinin iyi olması veya kötü olması işte bu kadar basit midir ya da başka bir soru mutlak iyi veya mutlak kötü diye bir şey var mıdır?

Bu kimsek yaşadıklarımızdan, çevremizden, öğrendiklerimizden, ailemizin ve yaşadığımız toplumun bize verdiği ahlak anlayışından ibaretiz aslında. Doğduğumuz ve yaşadığımız koşullar bizi olduğumuz hale getirir. Peki, böyle bu durumda iyi veya kötü seçmek bize ne kadar kaldı? Bu iyi dediğimiz şeye biz mi karar verdik?

Herkesin kendi doğruları vardır. Bu doğrular yaşanılan ve öğretilen şeylere göre değişir. Herkes kendi birikimi doğrultusuna göre kurar kendi vicdan terazisini. Hesabı da ona göre değişir. Senin doğrun benim kefemde doğru olmayabilir. Bunu bilmedir önce insan. Mutlak terzi dünya üzerinde olmayan bir şeydir. Kendi doğrularını başkalarına kabul ettirmeye çalışmamalıdır. Bugünün tam tersine. Bugüne baktığımızda siyasetten futbola, dinden günlük hayattaki herhangi bir konuya kadar herkes herkesle inatlaşıyor. Herkes kendi doğrusunu bir başkasına kabul ettirmek için çabalıyor. Hatta sırf bu yüzden araları bozulanlar bile var. Öyle inatçıyız ki, bu konuda bayramları herkesin toplanıp mutlu olduğu günleri bile zehir ediyoruz birbirimize.

Yanlış tam olarak böyle başlıyor aslında. Kendi doğrunu birininkinden üstün görmekte. Kendini yargıç sanıp ona doğru buna yanlış demekte. Oysa biz kimsenin hakimi değiliz. Herkes kendi vicdanından ve yaptıklarından sorumlu ve kimsenin doğrusu bir diğerininkini yanlış yapmaz. Herkes saygı duysa birbirlerinin doğrularına işte bu doğrunun kendisi olur çünkü birinin düşüncelerini eğip bükmeye çalışmak yanlışın ta kendisidir.