Yunan Mitolojisinden Günlük Dilimize Geçmiş 5 Kelime ve Hikayeleri

Günlük yaşantımıza geçmiş olan mitolojik kelimeler ve hikayeleri hakkında kısa bir derleme...

1) NARKİSSOS - NARSİZM, NARSİST, NERGİS

Günlük yaşantımızda sıkça duyduğumuz kelimelerden biri olan narsisizm, narsist, ve Nergis kelimeleri Yunan Mitolojisindeki Narkissos'un hikayesinden gelir. Narkissos'un hikayesinin birçok versiyonu vardır ancak yazının başında bahsettiğim kelimelere temel olan bu hikayelerden iki tanesidir. Her iki hikayede de Narkissos çok yakışıklı ve alımlı bir gençtir. Güzelliğiyle birçok kızın kalbini kırmış ancak kendisi bir türlü hiç kimseden etkilenememiştir. Ta ki bir gün bir su birikintisinin üzerinde kendi yüzünü görene kadar. İlk hikayede Narkissos, bir gün gezerken tesadüfen sudaİ yansımasını görür ve çok beğenir. Gördüğü görüntüye aşık olan genç su birikintisindeki yansımasının başından ayrılamaz. Gördüğü yüze o kadar hayran olur ki, Narkissos bu karşılıksız aşk yüzünden gün geçtikçe açlık ve susuzluktan olduğu yerde eriyerek ölür. Tanrılar bu kendini beğenmiş gencin erimiş bedenini bir çiçeğe dönüştürerek su birikintisinin yanında sonsuza dek yaşamasını sağlarlar. Bu çiçek ise Nergis çiçeğidir.

İkinci hikayede ise Narkissos'un kalbini kırdığı bir genç kız onu cezalandırmaları için tanrılara yalvarır. Bunun üzerine adalet ve intikam tanrıçası Nemesis kızın yakarışlarını karşılıksız bırakmaz ve Narkissosu bir gün su içmek için eğildiği suyun üzerinde beliren kendi yansımasıyla lanetler. Kendi yüzünü suyun üzerinde gören Narkissos başkalarının neden onun yüzünden acı çektiğini anlayarak kendi görüntüsüne hayran olur, ve onu bu güzellikten yalnızca ölümün ayırabileceğine inanır. Böylece Narkissos'un bedeni yine kendi görüntüsünün yanı başında eriyip giderek bir Nergis çiçeğine dönüşür.

Bu terimleri Nakissos'un hikayesinden esinlenerek ilk kez Sigmund Freud kullanmıştır. Psikoloji alanında yazdığı 'Narsizm: Bir Ego Teorisi' makalesinde kendini aşırı derecede beğenme durumunu 'narsisizm' olarak tanımlamış ve kendine hayranlık duyarak kendisini aşırı seven kişiye de 'narsist' demiştir.

Bunun yanısıra 'güzellik, zarafet, ve kendini sevme' anlamlarına gelen Nergis çiçeğinin de adınının, bütün hikayelerinin sonunda bedenini bir Nergis çiçeğine dönüşen Narkissos'dan geldiği düşünülür.

2) TANRI PANİKOS - PANİK

Panikos - diğer adıyla Pan - Yunanistan'ın kırsal alanlarında yaşadığına inanılan yarı keçi, yarı insan, ve oldukça ürkütücü tasvir edilen doğa ve çoban tanrısıdır. Pan, ormanda gezen insanları saklandığı yerden aniden çıkarak korkutmaktan keyif alırdı. Sadece insanların önüne çıkarak değil, aynı zamanda kendi keşfi olan panpipes (panflütü) adındaki müzik aletiyle çıkardığı ürkütücü seslerle de insanları korkutup huzursuz ederdi. Bu yüzden insanlar ormanlık alanlarda duydukları ani korkuya Pan'ın sebep olduğuna inanmışlar ve bu duruma 'panikos', yani ormanlarda ve ıssız yerlerde duyulan ani korku demişlerdir.

Böylece insanların duygularını ifade eden bu tanrı ve ismi zamanla Latince'den Fransızca'ya aynı anlamıyla 'panique' olarak geçmiştir. Türkçe'ye ise Fransızcadan yine aynı şekilde ani korku ve endişe hissetme anlamına gelen 'panik' şeklinde geçerek yaşantımızda sıkça kullanılan bir terim haline gelmiştir. Buna ek olarak yaygın olarak bilinen bir müzik aleti olan panflütü de yine tanrı Pan'dan gelmektedir.

3) ATLAS

Yunan mitolojisinde göklerin kontrolü için Tanrılar ve Titanlar arasında büyük bir savaş çıkmıştı. Atlas ise bu savaşta Titanların lideriydi. Zeus savaşı kazandıktan sonra Atlası ihaneti yüzünden sonsuza dek bütün gökleri omuzlarının üzerinde taşımasıyla cezalandırdı. Homer Odyssey eserinde Atlas'ı hem bütün gökleri hem de Atlantik Okyanusu'nun bütün sütunlarını omuzlarında taşıyan Titan olarak anlatır. Heredot'a göre ise Perseus Medusa'nın bakışlarıyla Atlası devasa bir dağa dönüştürmüş ve günümüzde Kuzey Afrikada yer alan Atlas Dağları böyle ortaya çıkmıştır.

1595 yılında kartograf Gerardus Mercator, yayımladığı geniş kapsamlı bir harita koleksiyonu için Titan Atlas'ın tüm gökleri ve Atlanik Okyanusunu omuzlarında taşıdığı hikayesinden etkilenerek bu koleksiyona 'Atlas' adını vermiştir. Böylece mitolojik bir karakter olan Titan Atlas'ın adı coğrafi bir terime dönüşerek günümüzde anlam kazanarak dilimizde yer edinmiştir. Coğrafyadaki tam tanımı ise; geniş çaplı harita ve çeşitli coğrafi bilgi içeren koleksiyon/kitap olarak geçer.

4) EUROPA - EUROPE (AVRUPA)

Avrupa kıtasının adının neden Avrupa olduğuna dair kesin bir bilgi olmamasına rağmen hakkında bir çok varsayım vardır. Bunlardan biri de tabii ki adını Yunan mitolojisinde anlatılan Zeus ve Europa'nın efsanesinden aldığı yönündedir.

Efsaneye göre Zeus Fenike prensesi Europa'yı çok beğenir ve onu elde etmek ister. Bembeyaz bir boğa kılığına giren Zeus, Europa çiçek toplarken usulca genç kıza yaklaşır. Europa kendisine yaklaşan bu güzel boğayı severken Zeus bir anda kızı sırtına alır ve onu Girit'e kaçırarak orada gerçek görünüşünü Europa'ya gösterir. Böylece Europa Girit'in ilk kraliçesi olur ve Girit'in bulunduğu kıtaya 'Europa' yani 'Avrupa' adı verilir. Bu isim zamanla Europe olur ve dilimize de Avrupa olarak geçer. Bu mit daha çok Avrupa'nın ismini nasıl aldığına dair anlatılan sembolik bir hikaye olarak kabul edilir.

Bu efsanenin yanısıra Europa kelimesinin Yunancadaki köklerinin de bu ismin verilmesinde etkili olduğu söylenir. 'Eur' 'geniş', 'ops' ise 'yüz/yüzey' anlamlarına gelmektedir. Bu yüzden de Yunanlılar Batıdaki geniş toparkları 'geniş yüzey' anlamına gelen 'Europa' kelimesini kullanarak tanımlamış olabilirler de diyebiliriz.

5) MORPHEUS - MORFİN

1804 yılında Alman bir eczacı olan Friedrich Sertüner, haşhaş bitikisinden elde edilen afyonu ayrıştırarak yeni ve çok güçlü bir ağrı kesici madde elde etmiş ve buna 'morfin' adını vermiştir.

Morfin, Almanca 'morphin' kelimesinden dilimize geçmiştir. Sertüner bu ilacı tanıtırıken şiddetli uyku hali ve uyuşukluk etkileriyle birlikte insan zihninde rüya benzeri görüntülere yol açtığından bahseder. Bu yüzden Alman eczazcı buluşuna isin verirken Yunan Mitolojisinde yer alan ve bir rüya tanrısı olan Morpheus'tan esinlenmiştir.

Morpheus deyince aklınıza ilk önce Matrix serisinin gelmesi çok muhtemel. Filmi düşününce Morpheus'un Neo'yu uyandırarak Matrix gibi sanal ve rüyaya benzeyen bir dünyadan gerçek dünyaya yönlendirmeye çalışmasında düşler tanrısı Morpehus'la benzerlik bulabiliriz. Mitolojik olarak baktığımızda uyku tanrısının oğlu olan Morpheus, rüyaları belirleyip bunları uykuda olan insanlara ulaştırmakla görevilydi. Aynı zamanda Morpheus'un adının bir diğer anlamı da 'şekil veren kişidir' dir çünkü Morhpeus kendini insanların rüyalarında istediği şekle sokabiliyordu. Bu sebepten ötürü Morpheus'un uykular aracılığıyla insanlara önemli mesajlar ilettiğine de inanılır ve bu yüzden de en çok krallar gibi önemli kişilerin rüyasına şekil değiştierek gelip değerli mesajlar verdiği düşünülürdü. Matrix filminde de yine Morpehus'un aynı zamanda Neo için bir yol gösterici olmasını düşler tanrısının bu özelliğiyle de ilişkilendirebiliriz.

Böylece bu mitten esinlenen Setürner, insanlara hayaller gördürecek kadar güçlü ve modern tıpta yeni bir temel atılmasına sebep olan buluşuna rüyalara hükmeden tanrının adını vermiştir.

Yalnızca Morpheus değil, Morpheus'un ebeveynlerinin ve kardeşlerinin isimleri de günlük hayatta sık duyduğmuz kelimeler haline gelmiştir. Gelecek yazımda sizlere düşler tanrısının ailesini ve isimlerinin nasıl günlük yaşantımızda yer edindiğini anlatıyor olacağım.