Zen ve Okçuluk
Bir felsefe profesörünün Zen ve Okçuluk öğretisi üzerine yaşadığı deneyimin aktarıldığı kitap.
İnsan düşünen bir yaratık, ama yaratıcı gücünün doruğuna hesaplamadığı ve düşünmediği zamanlar çıkabilmiştir. İçimizdeki çocuk saflığına yeniden kavuşabilmek için uzun yıllar süren bir çalışmayla kendi kendimizi bırakabilmeyi öğrenmeliyiz (Herrgigel,2017,s.7).
Okçuluğu öğrenmek için Japonya'ya gelen bir felsefe profesörünün zen ustası ile arasında geçen diyalogların, okçuluğu öğrenme sürecinin gelişiminin ve zen felsefesinin niteliklerinin aktarıldığı kitaptır.
Zihnin sürekli kıpır kıpır olan yapısının eğitilerek şimdiki anın içinde yüksek farkındalık ve bilinç durumuyla yaşanması hali; zen felfesesi. Kitapta okçuluk teknikleri ve zen öğretisi kişinin zihin ve beden farkındalığının arttırılması yolculuğuna aracılık ediyor. Bu yolculukta düzenli pratiklerin yapılması ve her seferinde yeniden başlama azminin olması oldukça önemli.
Kitabı okurken zen üzerine yapılan açıklamaları yer yer anlamadığımı hissetsem de zen'in anlatılacak ya da anlaşılacak bir şey olmaktan ziyade bir yaşam biçimi olması sebebiyle kelimelerin yarattığı dar anlamlardan çok öte bir yerde olduğunu hissettim.
+ Atışın düzgün olması için elimin sarsılarak açılmaması gerektiğini çok iyi anlıyorum. Ama ne yaparsam yapayım hep yanlış oluyor.Elimden geldiğince sımsıkı kapattığım zaman oku bırakmak için açtığımda sarsıntı kaçınılmaz oluyor.Peki bu nasıl öğrenilir?
+ Kendi kendinizden kurtularak, amaçsız bir gerilimden başka bir şey kalmayıncaya dek kendinizle ilgili her şeyi geride bırakarak...
(Herrigel,2017,s.49)
Düşünceyi gözlemlemek, ona kapılıp gitmeden seyretmek, meditasyonun temel anlayışlarından biri. Zen felsefesinde yaşamın her anını meditasyon pratiği yaparmışçasına, o anı farkındalıkla yaşamak esas. Beklentileri ve yapma haline ilişkin çabayı bırakıp o an'a teslim olma hali. Güven, sabır, azim ile bırakma sanatı.