12 Bin Yıllık Gizem

Karahan Tepe ve Göbeklitepe'nin sırları, insanlık tarihini yeniden yazdırıyor. Mısır piramitlerinden yedi bin beş yüz yıl önce, M.Ö. 8000'lerde henüz yerleşik hayatın başlamadığı ve avcı-toplayıcı hayatın var olduğu düşünülüyordu. Ancak, Şanlıurfa'daki Göbeklitepe ve Karahan Tepe'nin keşfi bu düşünceleri değiştirdi. Bu yapılar, tarımın henüz bilinmediği bir dönemde insanların büyük ve anıtsal taş yapılar inşa ettiğini, belirli ritüller etrafında bir araya gelmiş olabileceğini ve bugüne dek sanılandan çok daha organize bir toplumsal yapıya sahip olduğunu ayrıca neolitik çağda insanların gelişmiş bir yapı inşa edebildiğini gösteriyor.

Göbeklitepe
Karahan Tepe

Karahan Tepe ve Göbeklitepe'yi birbirinden farklı yapan nedir?

Her ikiside 12 heykelden oluşuyor fakat Göbeklitepe'de T şeklinde sütunlar (T harfi insan başını ve gövdesini temsil ettiği düşünülüyor), Karahan Tepe'de ise taştan heykeller var ve bir tanesi insan sureti şeklinde. Bütün bu heykellerin yıldızlara göre dizildiği düşünülüyor (sirius takım yıldızı) ve bu nedenle gözlemevi olabileceği düşünülüyor. Göbeklitepe'de taşlara daha çok hayvan figürleri işlenmişken, Karahan tepe'de aksine daha çok insan figürleri bulunuyor. Zaman olarak ikiside 12 bin yıl öncesinde inşa edildiği düşünülse de, Karahan tepe günümüze 2-3 bin yıl daha yakındır. İnsan figürlerinin hepsi erkektir yalnızca bir adet kadın figürü resmedilmiştir.

Doğum yapan kadın figürü

İlginç bazı bilgiler:

  • Karahan Tepe'deki heykeller ile Paskalya adası heykelleri arasında oldukça benzerlik var fakat aslında aralarında on bir bin yıl var.
  • Paskalya adasındaki heykellerin sessizliği içinde aslında insan kulağının duyamayacağı yükseklikte ses olduğu düşünülmüş ve bir aletle denenmiş, deneyi yapan kişilerin üç tanesinin titreşim etkisinden çıldırdığı ve bu durumun benzerinin Karahan Tepe'de de gerçekleştiği iddia ediliyor.
  • Bulunan bazı kafataslarının üzerinde işlemler yapılmış bu da o dönemde ritüeller yapılmış olabileceğini gösteriyor.
  • Göbeklitepe'yi bir çoban yolda karşılaştığı taşı kırmaya ve rahat saban yapmaya çalışırken keşfetmiş ve aslında o taş, on iki taştan birisi.
  • Göbeklitepe'de kazı alanının on metre ilerisinde bulunan bir ağaç, kazı yapmaya başlanmadan önce bile insanların kutsal sayıp ziyaret ve dua ettiği bir yermiş, kadınlar çocuğu olması için dua edermiş.