Açlık Sorunu

Dünyada göz ardı edilemeyecek derecede açlık sorunu yaşanmaktadır. Açlık küresel bir sorundur. Yapılan araştırmalara göre 7 insandan 1’i açtır. Ve bu rakam çok korkunçtur. İnsanlar ilk çağlardan itibaren çeşitli yöntemlerle karınlarını doyurmaktadır. Önce avcılık ve toplayıcılıkla başlayan bu serüven daha sonra tarımla taçlanmıştır. Tarım insanlık tarihi açısından çok önemli bir gelişme ve büyük bir devrimdir. Tarım sayesinde insanlar birçok besin türüyle tanışmıştır ve çeşitli beslenme kaynakları doğmuştur. Günümüzde tarım faaliyetleri çok gelişmiştir. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte tarımda makineleşmeye gidilerek daha az insan gücü ile birim alandan ekstra verim alınmıştır. Topraktan alınan ürünün kalitesi ve verimi artmıştır ancak tarımın gelişmesiyle açlık oranındaki azalma yaşanmamıştır. Aksine açlık sorunu her geçen gün büyümekte ve bunun önü net bir şekilde görülememektedir. BM’nin yayınladığı rapora göre bu şekilde giderse 2030 yılındaki sıfır açlık hedefine ulaşmak çok yakın görülmemektedir. Covid-19 salgınından bu yana açlık sorunu 130 milyon artmıştır. Her yıl 11 milyon kişi yetersiz beslenme ve açlık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Açlığın yanında çoğu aileler sosyal ekonomik nedenlerden ötürü günlük yeterli kalori düzeyine ulaşamamaktadır ve yetersiz beslenmektedir. Açlık sorunun en büyük nedenlerinden biri de küresel iklim değişikliğine bağlı meydana gelen kuraklık ve bölgesel siyasi, askeri ve ekonomik çatışmalar neden olmaktadır.

Ülkeler barış ve huzur içinde yaşamak istiyorlarsa açlık sorununa çözüm getirmek zorundadırlar. Açlık sorunu çok fazla olan bir ülkenin gelişmesi çok daha güç olacaktır. 2050 yılında dünya nüfusunun 9 milyar olacağı öngörülmektedir. Ve Dünya bu kadar insanı beslemeye hazır mı tartışılır. Açlığın azaltılması için tartışılan bazı çözümler vardır:

·      Batı Yaklaşımı

·      Gıda Adaleti

·      Gıda Egemenliği

·      Bölgesel Oluşum

·      Gıda Yardımı

Gibi fikirler çevresinde üretilen çözümler ve projeler vardır. Son yıllarda gıda üretimi nüfus artış hızından daha hızlı bir ivmeyle artmaktadır ancak açlık sorununa bunun bir faydası olmamıştır. Dünya üzerinde gıda paylaşımında bir dengesizlik söz konusudur. Bu dengesizlik nedeniyle ne kadar daha verimli tarım yapılsa ve daha çok ürün olsa dahi açlık sorununa çözüm olmamaktadır. Üretim daha çok kuzeyde yoğunlaşmıştır ve bu da güney kesimlerde açlık sorunun daha çok yaşandığını kanıtlamaktadır.  Açlık sorununu gelir dengesizliği de tetiklemektedir. Dünyada var olan açlık sorunu tüm Dünya’yı ilgilendirmektedir ve bu yüzden tüm ülkeler birlikte bu sorunu çözmek için seferber olmalıdır.