Akılcı Duygusal Davranışçı Terapiyle Bakış Açısını İyileştirme

Düşünceyle tedavi olma sanatı, pahalı da değil.

Hayatta bazen yaşadığımız talihsizlikler bizde bazı umutsuzluklara yol açar ve artık düzeltmek, iyileştirmek adına bir adım atmak bile zor gelir. Yaşanan olumsuzlukları kendi kişiliğimizle bağdaştırır ve değişmesi oldukça zor bir nitelik olan öz saygımızı örseleyecek boyutta sağlıksız değerlendirmeler yaparız. Bu değerlendirmeler, bir zaman sonra, birtakım inançları ve otomatik düşünceler adı verilen bilişsel olarak bazı kestirimsel kırmızı alarmları yaratır. Bu durum, depresyon adı verilen psikoloji nezlesinin yakından akrabası olur. Çünkü akıl dışı inançlar ve bilişsel hatalar kişiyi derinden düşünmeye sevk eder, durum böyle olunca eylem alanı daralar ve çorak bir toprak gibi tarıma elverişsiz hale gelir ve her mevsimi kurak hisseder. Bu kasvetli ve iç açıcı olmayan manzaralardan kurtulmak adına William Glasser, bir kuram geliştirdi. Bunu üç aşamalı bir şekilde modelleyerek danışanların hem zihinsel dünyalarına dair bir ön izleme elde etmiş oldu hem de bunların daha sağlıklı bilişsel şemalarla değiştirilmesi adına danışanlar için alternatifleri daha görünür hale getirdi.

Akılcı Duygusal Davranışçı Terapi adı verilen bu tekniğin aşamalarını şu şekilde sıralayabiliriz:

1)Activating Experience:

Bu yaşanan tetikleyici bir deneyimi ifade eder.Kişi bu deneyimden sonra bunu yine yaşayacağını düşünür ve otomatik düşünceler için ilk tohumları yeşertmiş olur. Örneğin erkek arkadaşından ayrılan bir kız için bu deneyim onun öz saygısının düşmeye başladığı zamandır.

2)The İrrational Belief:

Tetikleyici deneyimden sonra oluşan akıl dışı inançları temsil eder. Verdiğim örnekteki kişi bu aşamada kıymetsiz olduğunu düşünecek ve sevilmeye layık olmadığını düşünmeye kadar gidecek bir zincirin ilk halkalarını örmeye başlayacaktır.

3)Emotional Consequence:

Tetikleyici olaya verilen duygusal tepkileri ifade eder. Akıl dışı inançlar ve yaşanan olaylar arasındaki köprü sayılabilecek bu aşama bize akıl dışı inançlar ve otomatik düşüncelerin oluşup oluşmadığı hakkında da önemli ipuçları verir.

Akılcı Duygusal Davranışçı Terapi kapsamında yaşanan olay saptanır, danışanın bunu anlatırken hissettiği duygulara erişilmeye çalışılır ve bilişsel dünyası hakkında izlenim sahibi olmak adına sorgulayıcı sorular sorulur. Bu kara bataktan kişinin kurtulması için 'Bunun için ne tür kanıtların var,bu düşüncen en son ne zaman, nasıl bir şekilde doğrulandı ' gibi sorularla kişi yüzleştirilmeye çalışılır ve adım adım daha gerçekçi bir perspektif kazanması adına kişiye sağlıklı şemalar sunulur. Daha doğrusu bunlara danışanın da kendisinin ulaşılması amaçlanır.

Buraya kadar sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim.