Albert Einstein'ın Bilinmeyen Yüzü

Dünyayı yaptığı buluşlar ve fikirleriyle sarsan adam. Hepimizin fizik konusunda Albert Einstein'ın ne kadar çılgın görüşlere sahip olduğunu biliriz. Peki ya bu yüksek zeka insanının arkasında, yaşantısının bilinmeyen yüzünde neler var?

Albert Einstein 1986 yılında Yahudi asıllı Alman vatandaşı olarak dünyaya geldi. Çocukluğu süresinde konuşma konusunda hep zorlanmıştı. 5 yaşına kadar ne konuşuyor ne de kelimeleri bir araya getirebiliyordu.9 yaşına geldiğinde ailesi onun zekasını sorgulamaya başlamıştı.Bu zorlu süreci daha sonrasında atlatsa da günümüzde Eistein sendromu olarak adlandırılıyor.

Dünya dahilerinden biri olan Albert Einstein'ın okul hayatı tahmin ettiğimiz gibi parlak değildi. 17 yaşında İsveç Federal Polytechnic okulunun sınavına girdi fakat ne coğrafya yapabildi ne de tarih. İyi olduğu iki ders vardı matematik ve bilim. Bunlar da okulu kazanmasına yetmedi ve okula giremedi. Fakat bir sene sonra tekrar denedi ve okulu kazandı.

Öğretmenleri ondan çok haz etmiyordu. Eğitim almak için uygun olduğunu düşünmüyorlardı.

Çapkın olmasıyla bilinen Albert Einstein ilk evliliği olan Mileva'yla çok farklı bir evlilik geçirmişlerdi. Üniversitede tanışıp evlenen Albert Einstein ve Mileva, Einstein'in kariyerinin yükselmeye başlayıp sürekli seyahetlere çıkması sebebiyle evliliklerini yürütememişlerdi. Boşanma aşamasında Albert Einstein Mileva'ya çok ilginç bir anlaşmayla gelmişti. Anlaşmanın maddeleri tamamen Albert Einstein'in çıkarlarını kapsayan cümlelerdi ona rağmen Mileva anlaşmayı kabul edip imzalamıştı. Ve ikili ayrı olsalar bile iki ortak gibi aynı evde yaşamaya devam ettiler.

Albert Einstein'ın belki de az bilinen olayı ise Atatürk'e mektup yazmasıdır. 1933 yılında Einstein Atatürk'e Almanya'daki olaylardan kaynaklı oradaki insanların üniversite görevlilerin Türkiye'de çalışmasını talep etme üzerine bir mektup yazmıştır. Bununla birlikte birçok insan Türkiye'de üniversitelerde çalışma imkanı bulmuş ve üniversitede reforma katkıda bulunmuşlardır.

Üstün zekasıyla buluşlarından birini gerçekleştiren Albert Einstein sıkıştırılmış gazlar üzerinde çalışarak buzdolabını icat etti.

Belki de ilginçlikte imza atmış olan Albert Einstein çoraplardan hiç hoşlanmazdı ona göre çoraplar acı vericiydi, çoraplara hep delik açardı.

Bilime olan tutkusu bir pusula sayesinde başlamıştı. Albert Einstein'nın babası hasta yatağındayken ona bir pusula hediye etmişti. Bu pusula sayesinde evrende güçlerin olduğunu ve pusulaya bu güçlerin etki ettiğini düşünüp onun şu anki biliminsanı haline getirdi.