Anadolu Rock’ın Efsanesi: Cem Karaca
Anadolu Rock'ın unutulmaz sesi Cem Karaca!
Kendisini ‘’Anadolu Rock Ozanı’’ olarak tanımlayan Karaca, tam adıyla ‘’Muhtar Cem Karaca’’ 5 Nisan 1945’te İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Şüphesiz Anadolu Rock’ın geçmişten günümüze sönmeyen yıldızıdır. Karaca, sadece şarkı söylemekle kalmamış, toplumsal ve sosyal konulara olan duyarlılığı ile müziğini birleştirip bizlere müzik konusundaki ustalığını göstermiştir. Bu ustalık sonucunda, eşsiz sesi ve farklı tarzıyla bir neslin ilgisini ve beğenisini toplamıştır.
Cem Karaca Müziğe Nasıl Başladı?
Cem Karacanın müzik kariyerine attığı adımların arkasında annesi Toto Karaca vardır. Oğlu Karaca, henüz 6 yaşındayken annesi onun müzik yeteneğini fark etmiş ve annesi sayesinde 6 yaşındayken müzik eğitimine başlamıştır. Bu erken müzik eğitimine rağmen Cem Karaca aslında doktor veya mühendis olmayı istemiş, fakat âşık olduğu Suadiyeli Nesrin adında bir kadını etkileyebilmek için sokak ortasında şarkı söylemesi müzik kariyerinin başlangıcı olmuştur. Aşkla başlayıp çok sayıda başarıyla devam eden müzik kariyerine sahip olan Karaca, küçük yaşlarda müzikle ilgilenmeye başladığından ustalığına ve hala dillerden düşmemesine de şaşırmamak gerekir.
Profesyonel Müzik Kariyerine Geçiş: Apaşlar
Cem Karaca, ilk olarak Apaşlar grubuyla çalışmalarına başladı ve grubun solistliğini üstlendi. Apaşlar grubu ile, 1967 yılında Hürriyet Gazetesi’nin düzenlediği Altın Mikrofon isimli müzik yarışmasına katıldı. Sözlerim Erzurumlu Emrah’a ait olan ‘’Emrah’’ şarkısıyla yarışmaya katılan apaşlar grubu, ikincilik ödülüne layık görüldüler. Yarışma sonucunda dereceye hak kazanan Apaşlar grubu isimlerini çok sayıda insana duyurma şansı elde ettiler. Bu grupla birlikte sayısız başarılara imza atan Karaca, bu dönemde yine çok ilgi gören ve hala görmeye devam eden ‘’Resimdeki Gözyaşları’’ isimli şarkısını çıkarttı.
''Cem Karaca- Emrah''
Sabahtan uğradım ben bir fidana
Dedim mahmur musun?
Dedi ki yok yok
Ak ellerin boğum boğum kınalı
Dedim bayram mıdır?
Söyledi yok yok yok yok yok yok
…
Cem Karaca ve Sanat
Cem Karaca adeta sanatın içine doğmuş ve sanatın birçok dalında bilgi ve yeteneğe sahip olan muazzam bir üstattır. Daha önce tiyatro geçmişi olan karaca 1970 yılında, ‘’Kralların Öfkesi’’ isimli yerli kovboy filminde oynadı. Daha sonrasında ise 1990 yılında ‘’Bir Milyara Bir Çocuk’’ adlı dizide, 1999’da Kahpe Bizans ve 2001 yılında ise ‘’Yeni Hayat’’, ‘’Avcı’’ dizilerinde çeşitli roller üstlendi.
Birlikte Çalıştığı Bazı Gruplar
Apaşlar dönemi bittikten sonra Karaca, eski ekip arkadaşı Seyhan Karabay ile birlikte Kardaşlar grubunu kurdu. Bu grupla da çok sayıda başarılara imza attılar fakat anlaşmazlık sebepleriyle Karaca bu gruptan ayrılıp, kariyer hayatına Moğollar’da devam etti.
Moğollarla çalışmalarına devam eden Karaca, grubuyla birlikte ilk defa 1972 yılında Hey Dergisi için konser verdiler. Bu yılın sonunda ise yine büyük başarılara imza attılar. Grubun en önemli başarısı ise ‘’Namus Belası’’ isimli şarkıyı duyurduktan sonra kazanıldı. Şarkı herkes tarafından dinlenmeye başladı ve büyük ilgi gördü.
''Cem Karaca-Namus Belası''
Düştüm mapus damlarına öğüt veren bol olur
Düştüm mapus damlarına öğüt veren bol olur
Toplasam o öğütleri burdan köye yol olur
Toplasam o öğütleri burdan köye yol olur
Ana baba bacı kardaş dar günümde el olur
Ana baba bacı kardaş dar günümde el olur
Namus belasına kardaş döktüğümüz kan bizim
Namus belasına kardaş döktüğümüz kan bizim
…
Bu başarıdan kısa bir süre sonra Moğollar grubuyla da yollarını ayırdı.
Dervişan Döneminin Başlaması
1974 yılında Karaca, Dervişan isimli grubunu kurdu. Grubun ilk faaliyeti Kıbrıs Harekâtından sonra Hava Kuvvetleri için yaptıkları yardım konseriydi. Daha sonra ‘’Tamirci Çırağı’’ şarkısını yayınladı. Şarkının nakaratında ‘’İşçisin sen işçi kal’’ ifadesine yer verdi. Bu şarkıyla birlikte Karaca’nın politik duruşu dikkat çekti. Bu grupla birlikte ‘’Kavga’’, ‘’Yoksulluk Kader Olamaz’’, ‘’İşçi Marşı’’ isimli şarkılarını üretti. Şarkılarında genellikle bozuk düzeni eleştirisi hakimdi ve bu konuları işledi.
''Cem Karaca- İşçi Marşı''
Hava döndü işçiden işçiden esiyor yel
Dumanı dağıtacak yıldız poyraz başladı
Bu fırtına yarınki süt limanlara bedel
Bahar yakın demek ki mevsim böyle kışladı
Hava döndü işçiden işçiden esiyor yel
Hava döndü işçiden işçiden esiyor yel
…
1979 yılında 1 Mayıs Marşı plağı nedeniyle yargılanan sanatçı Almanya’ya gitti. Müzikleri başına bela açan Karaca toplumsal sorunları işlediği eserlerinden dolayı yıkıcı durumlarla karşı karşıya kalarak 6 Ocak 1983 tarihinde vatandaşlıktan çıkartıldı. Çalışmalarına bir süre Almanya’da devam eden Karaca, 1985 yıllarında dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile görüşmeler yaptı ve 1987 yılında Türkiye’ye, vatanına geri döndü.
Suçlamalar ve çeşitli karşıt görüşlerin olumsuz eleştirileri devam etti ancak Cem Karaca yurda döndükten sonra da aynı çizgide ilerleyerek, adeta eleştirilere cevap niteliği taşıyan eserlerini bizlere sunmaya devam etti. Bunlardan bazıları ‘’Oh Be’’, ‘’Kirlenmiş Çığlık’’, ‘’Sen Seni Bil’’, ‘’Raptiye Rap Rap’’ gibi günümüzde çok sayıda insan tarafından dinlenen ve hala popülaritesini yitirmeyen değerli eserler.
8 Şubat 2004 yılında ise hayata gözlerini yumdu.
Cem Karaca, yalnızca müziğiyle değil toplumsal sorunlara olan duyarlılığı ile değeri asla yadsınamayacak bir sanatçı, bir üstattır ve hayranlarının kalbinde yaşamaya devam edecektir. Ne söylesem az kalır diye düşünerek yazdığım satırlarımı, Karaca’nın en sevdiğim şarkısıyla sonlandırıyorum…
''Cem Karaca-Ölüm''
Ölüm bana sırıtarak gel, ölümü öp n'olur
Yüzünde, o tanıdık riyakarlık
Çünkü nice dost dediklerim, sarılıp öptüklerim
Suratlarında aynı eda ve sahtekarlık
Elbette haksın, haktan gelirsin
Kimi gördük ki dünyaya kazık kakmış da kalmış
Heykelin bile dikilse sen öldükten sonra
Bakarsın tepene kuşlar kakalmış
Cahar atıp şeş oynasam gene yenersin beni
Ölüm bana gülerek gel n'olur
Sırtımdan vurdurma beni, alnıma sık kurşunu
Karşıma geç, yüzüme bak ve öttür baykuşunu
…