Antalya Lisesi

Antalya Lisesi, şüphesiz başta Antalya olmak üzere Türkiye'nin en eski okullarından birisidir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulan lise, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları, 1. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele gibi önemli tarihi dönemlere şahit olmuştur.

Okul, II. Abdülhamid döneminin eğitim politikaları çerçevesinde 1898 yılında ilk olarak açıldı. Bu dönemde "Yenikapı Caddesi" olarak geçen günümüzde de Atatürk Caddesi'nde yer alan lise, iki Rum aileden alınarak okula çevrilmiştir. Bu evlerden birincisi halen idare binası olarak da kullanılan kuzeydeki, Pandeloğlu Dimitri Ağa’ya, ikinci ve daha büyük olan ev ise Bakkal İstavri Kardeşlere ait olarak inşa edilen evdir. Fakat Antalya Lisesi'nin ilk kurulduğu yer olarak günümüzde Ambarlı’da bulunan bir binada (Bugün Antalya Olgunlaşma Enstitüsü'nün bulunduğu alan) açılmış olup öncelikle Antalya İdadisi ve sonra da Antalya Sultanisi olarak 20-25 yıl gibi uzun bir süre burada eğitime devam etmiştir.

Konya Vilayet Salnâmesi‘ ne göre Antalya Lisesi, “Beş Sınıflı Liva İdadisi” adıyla Rumi takvime göre 1313 yılında ( Hicri takvime göre 1897-1898) yılında kurulmuştur. Cumhuriyet devri Milli Eğitim Bakanlarından olan Hasan Âli Yücel, Antalya Lisesi’nin kuruluş tarihini, ay, gün vermeden 1898 yılı olarak belirtmektedir. Teke Maarif Müdürlüğü’nün Sicil-i Muallim (1328-1340) Defteri kaydına göre ise “Beş Sınıflı Liva İdadisi" adıyla 31 Ağustos 1898 tarihinde kurulmuştur. Böylece Teke Livasında ilk orta dereceli mektep olan Antalya İdadisi, eğitim hayatına başlamıştır.

1916 yılına gelindiğinde Liva İdadisinin adı “Sultani” olarak değiştirilmiş ve tek devrelik bir sistem uygulanmıştır. 1917’de Sultani’ ye bir sınıf daha eklenerek okulun öğretim süresi on yıla çıkarılmıştır.  1917’de Sultani’ye bir sınıf daha eklenerek okulun öğretim süresi on yıla çıkarılmıştır.

Sonraki yıllarda da öğretim süresinde değişiklikler yaşayan Antalya Lisesi, 1921-1922 öğretim yılı sonuna kadar 9 sınıflı bir sultanî olarak devam etmişse de Cumhuriyet'in ilanından önce 26 Ağustos 1923 günü Heyet-i İlmiye kararı ile liseye dönüştürülmüştür.

1923–1924 yılında Sultani’den tek devreli liseye dönüştürülen Antalya Lisesi bu görevine ek olarak 1926–1927 eğitim ve öğretim yılı başında memleketteki öğretmen açığını kapatmak için alınan kararlar gereği; Lise mezunlarından da öğretmen yetiştirmek amacıyla pilot okul olarak seçilmiştir. Bu nedenle ortaokul kısmına üç Pedagoji sınıfı daha eklenmiş ve okula da ilk kez kız öğrencilerde kabul edilmeye başlanmıştır. Böylece okul; “Pedagoji sınıflarına Havi Muhtelif Orta Mektep” (Pedagoji sınıflarını bulunduran Pilot Okul) adını almıştır. Bu durum 1 Ocak 1932 yılına kadar devam etmiştir.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Antalya'yı ilk ziyaret ettiğinde Antalya Lisesi'ni ziyaret etmişti. 6– 12 Mart 1930 tarihleri arasında Antalya'da olan Gazi, 10 Mart 1930 tarihindeki bu ziyaretinde okulu gezmiş, derse katılıp öğrencilerle diyalog kurmuştur. M. Cemal Altanay (1949: 155–156) hatıralarında Atatürk’ün Antalya Lisesini ziyaret etmesini ve katıldığı tarih dersindeki diyalogları şöyle aktarmaktadır;

... Rüstemiye Vapuru ile Antalya Körfezi gezintisinden iki gün sonra okulumuzu da ziyaret etti. O saatte bulunduğum sınıfta Tarih dersi vardı. Konu da “Fransız İnkılâbı” idi. Dersin onuncu dakikasında sınıfın kapısı açıldı. Gazi, arkasında birçok zevat olduğu halde, sınıfa girdi. Muallimden ders ve konusunu sordu. Hiç unutmam, ellerini birbirini kenetleyerek on bir erkek, bir kız talebeden ibaret olan bizleri tek tek büzdü ve hepimize hitaben: “-Büyük Türk İnkılâbının aziz besleyicileri, muallimlerdir. Siz de bu yolu tutmuşsunuz, çok sevindim, inkılâbımıza hayırlı ve uğurlu olmanızı temenni ederim.Dedikten sonra, şöyle bir soru sordu:

“- 1789’daki Fransız İnkılâbı ile 1919 Türk İnkılâbı arasında, ruh ve düşünüş benzerliği nedir? Bu inkılâplar arasında ne gibi benzeyiş ve ayrılıklar vardır?” Soru umumuyet; hatta beraberinde gelen zevatı bile içine alıyordu. Biz, muallimimizle, dilimizin döndüğü kadar, bu iki inkılâbın arasındaki benzeyiş ve ayrılıkları izah ettik. Fakat esas icap eden cevabı tam verememiştik. O zaman talebelerden bir arkadaş, Gaziye şöyle bir cevap vermişti:

“- Paşam, 1789 İnkılâpçıları ölmüştür. 1919 İnkılâbını yaratan zat ise karşımızdadır. Bu iki inkılâptaki ruh ve düşünüş birliğini çözse çözse ancak o çözebilir. Eğer bize lütfederlerse yeni bir bilgi kazanmış olduğumuzdan dolayı minnettar kalırız.” Gazi, bu arkadaşı okşadı ve ona iltifat etti:

- Öyle ise not defterlerinize işaret edin. Bu iki İnkılâbın ruh ve düşünüş birliği ve benzerliği: Açlık ve sefalet içinde yaşayan, şuurlu bir milletin sefahat ve ihtişam içinde yaşayan, şaşırmış bir idareye boyun eğmemesi ve onu boğmasıdır.” buyurdu.

1940-1941 eğitim ve öğretim yılında ise öğrenci sayısının artması nedeniyle geniş bir alan temin edilerek ana bina diye anılan bölüm aynı öğretim yılında açılmıştır. Bununla birlikte 1954 yılına kadar lise öğrencisinin üniversiteye gidebilmesi için; okulu bitirmesi yanında “Olgunluk Sınavı” adı verilen bir sınavı geçerek, lise bitirme diplomasına ek olarak olgunluk diplomasına da sahip olması gerekiyordu. 1937–1954 yılları arasında Antalya Lisesi öğrencilerinin girmiş olduğu olgunluk sınavında başarılı olanların sayısı ise 1074 kişi olarak kayda geçmiştir.

Antalya Lisesinin kuruluşunun ilk yıllarından günümüze kadar bir iki yıl hariç devamlı erkek öğrenci nüfusunun fazla olduğu görülmektedir. Yıllara göre devamlı, bir artış söz konusu olup sadece 1937–1955 yılları arasında ortaokul ile paralel bir şekilde savaş sonu ekonomik sıkıntılar nedeniyle büyük oranda öğrenci sayısında azalma görülür.Alan seçimlerine baktığımız zaman 1981–1985 yılları arasında Edebiyat Bölümü en fazla tercih edilen olmakta iken 2001–2006 arası Türkçe-Matematik alanı öne çıkmıştır.

Antalya Lisesi’nde 1957 yılında müfredat tekrar değiştirilmiştir. Çarşamba ve cuma günleri günde dört saat, diğer günlerde ise altışar saat ders yapılmasına, çarşamba günleri öğleden sonrasının kültürel faaliyetlere ayrılmasına karar verilmiştir. Ayrıca Antalya Lisesine ait imtihan defterlerini incelediğimizde, 1964–1965 eğitim ve öğretim yılına 5/Fen sınıfına Jeoloji dersi ilk kez konduğunu görüyoruz. 1966–1967 yılında ise “İkinci Yabancı Dil” olan ders seçmeli ders olarak seçilmiş olup mecburiyetinin kaldırıldığını, 1967–1968 öğretim yılından itibaren “Din Dersi”nin Antalya Lisesi’nde okutulmaya başlandığını görmekteyiz. 1968–1969 yılında ise “Askerlik” dersi “Milli Güvenlik” olarak ad değiştirilmiş, içeriği aynı kalmıştır

1988 yılındaki Onikinci Milli Eğitim Şurası’nda lise müfredatı tekrar değiştirilmiştir. Buna göre; lise birinci sınıfta tüm öğrencilere ortak program uygulanacak, ikinci sınıfta öğrenciler kendi istidatları doğrultusunda Fen ve Sosyal Bilimler bölümlerinden birisini, üçüncü sınıfta ise Matematik ve Tabi Bilimler ile Sosyal Bilimler ve Edebiyat kollarından istediği birisini seçecekti. 1991 yılında ise; tüm genel liselerde radikal bir değişiklikle sınıf geçme sistemi bırakılarak, yerine yeni bir sistem olan “Ders Geçme ve Kredi Sistemi”ne geçilmiştir.

1995 yılında “Ders Geçme ve Kredi Sistemi”nden vazgeçilmesine karar verilmiş, tekrar eski sisteme yani “Sınıf Geçme Sistemi”ne geçilmiştir. Antalya Lisesi’ne artık öğrenci almaktan vazgeçildiği 2005–2006 eğitim ve öğretim yılına kadar bu sistem uygulana gelmiştir.

Antalya Lisesi 1933 yılında ortaokulun devamı olarak açılmış olup, 1969 yılına kadar aynı binada eğitim faaliyetlerine devam etmiştir. 1933 yılında başlayan genel lise hayatı 2005–2006 öğretim yılında Anadolu Lisesi’ne çevrilmesiyle son bulmuştur. Okulun statüsü genel lise durumundan Anadolu Lisesi statüsüne kaydırıldığı için normal kayıt yerine sınav ile öğrenci almaya başlamıştır.