Antalya Örneğİ Üzerinden Turizmin Son Hali: Yerli Turist Nerede?
İçinde bulunduğumuz yaz aylarında, otellerde neredeyse boş yer yok. Çoğu otel yabancı turistlerle dolup taşmış. Peki ya yerli turist nerede?
''Bacasız Sanayi'' kavramıyla da dile getirilen turizm, hem gerek ülke içinde gerek ülke dışında dinlenme, eğlenme, görme, tanıma vb. amaçlarla yapılan gezi hem de bir ülkeye veya bölgeye turist çekmek için alınan ekonomik, kültürel, teknik önlemlerin, yapılan çalışmaların tümü anlamlarına gelir. Bu anlamlara bakarak şu çıkarım yapılabilir: Turizm kavramı, hem bu sektörde çalışmalar yapan, çeşitli işletmeler yöneten meslek gruplarını hem de bu meslek gruplarının sağladığı imkanlardan bedeli karşılığında yararlanan ve turist olarak adlandırılan bireyleri içerdiğinden iki yönlü olarak ele alınmalıdır. Ben de bu yazımda kendi tecrübe ettiğim Antalya tatilim üzerinden ülkemizdeki turizmin son halini bahsettiğimiz iki taraf açısından da ele alacağım.
Özellikle yaz turizminin gözde merkezlerinden biri olan Antalya, her sene yaz aylarında on binlerce hatta yüz binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapmakta. Ancak bu sene pek de öyle değil gibi. Temmuz ayının sonunda ailemle gittiğim otelde yerli turist sayısının oldukça az olduğunu gözlemledim.
Peki, bunun sebebi nedir?
Bu sorunun cevabı çok da zor olmasa gerek.
Pek çoğumuzun ortak olarak vereceği cevap belli: KÖTÜ EKONOMİK ŞARTLAR
Günden güne artan masraflar, oldukça yükseklerde seyreden enflasyon ve düşük maaşlar...
İşte tüm bunlar, yerli turistin turizmin imkanlarından faydalanmasını imkansız kılıyor.
Geçim derdine düşmüş bu insanların turizmin tanımlarından birinde yer alan dinlenme, eğlenme, görme ve tanıma faaliyetlerine ayıracak bütçesi maalesef ki yok.
Gittiğim oteldeki yerli turist azlığı da bundan kaynaklanıyor işte.
Üzerine düşünülünce insanın ağrına giden bir durum bu.
Kendi ülkesinde kendi denizinden, otelinden, tarihi ve kültürel güzelliklerinden yararlanamamak...
Ne kadar da acı!
Yerli turist bunlarla uğraşırken yabancı turistin rahatı ve keyfi yerinde.
Değerli olan parasının gücünden ve gezmeye geldiği ülkenin içinde bulunduğu durumdan bayağı bir faydalanmasını biliyor.
Tabii ki, yabancı turistleri bunun için suçlayamayız.
Ne kadar yerli turiste göre daha keyifli ve rahat olması bizi yaralasa da ülkemize getirdiği dövizin ekonomimize olan katkısı yabana atılamaz.
Şimdi de turizmin son halini diğer taraftan, yani turizm sektöründe yer alan meslek grupları ve işletmeler açısından ele alalım.
Kötü ekonomik şartlar yüzünden onların da giderleri artmış olmasına rağmen bu tarafta işler daha iyi.
Ne kadar yerli turistlerin sayısı düşmüş olsa da yabancı turistler ve onların getirileri bu tarafta işleri kurtarmakta.
Gittiğim otelde yerli turist sayısının çok az olduğundan bahsetmiştim. Buna karşın yabancı turist sayısı da oldukça yüksek.
Hatta otelde boş oda yok denecek kadar!
Yerli turist sayısında yaşanan düşüşle otellerde yabancı turistlere daha çok yer açılıyor.
İşte bu durum sayesinde turizmdeki meslek grupları ve işletmeler, belki de darboğazdaki yerli turistlerden elde edemeyeceği geliri, oranında büyük artış görülen yabancı turistlerden katbekat fazlasıyla elde etmekte.
Her ne kadar yerli turistlerin durumuna üzülsek de, işletmeler ve ülke ekonomisi açısından olumlu bir süreç ilerlemekte.
En kısa sürede bu olumlu sürecin ekonomik şartların iyileşmesiyle yerli turist açısından da yaşanması dileğiyle...