Antik Anadolu'nun Hazine Sandığı: Anadolu Medeniyetler Müzesi

Köklerimize Yolculuk: Toprağımızın Derin Tarihine Bir Bakış.

Tarihî yapıları ve köklü geçmişi ile Ankara'da bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi kendine özgü koleksiyonları sayesinde dünyadaki en etkileyici müzelerden biridir. Burada Anadolu arkeolojik eserleri Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar kronolojik bir sırayla sergilenmektedir.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne girişte, bir tarafta içki ve kurban adama sahnesiyle yıldırımlı bir tanrı (Teşup?) gördüğümüz Tanrı’ya Adak Ortostatı; diğer tarafta ise Asurların Kralı Mutallu heykeli ile ziyaretçilerini karşılıyor. Kral Mutallu heykelinin buluntu yerine uygun olarak yerleştirilmiş olması müzenin yalnızca bir tarihî eser sergisi olmadığını ve saygı gösterilmesi gereken bir tarih yaklaşımı ile düzenlendiğini ifade ediyor.

Heykellerin ve Rölyeflerin Sırlı Dünyasında Semboller

Taş eserlerin ve kabartmaların olduğu giriş salonunda tarih ve medeniyet değişse de Hititlerde, Friglerde ve diğer Anadolu toplumlarında aslan ve boğa figürlerinin ne kadar ön planda olduğu göze çarpıyor. Aslan figürünün tarihteki en eski kalıntılardan bu yana her zaman çok kullanılan bir sembol olduğu açıkça ortadadır. Müzede kralın uyuyup iki yanını aslanların koruduğu rölyef bize Anıtkabir’i anımsatır. Mimarlarının bu eski ‘gelenekten’ yola çıkarak benzer bir fikir ile Anıtkabir’in girişini aslan heykelleriyle donattığını düşünmek pek anlamsız olmaz.

Mısır piramitlerinin girişindeki aslan (sfenks) heykeli, eski medeniyetlerin şehir giriş kapılarına diktikleri aslan heykelleri vb. yaklaşımlar da aslında eskilerden beri gelen belli inançları önümüze seriyor. Aslanın, güçlü ve saygı dolayısıyla kısmen korkulması gereken bir figür olduğu için kralların, önemli insanların ve şehirlerin yanında/önünde yer edinmesi çok normal. Ayrıca aslanları yalnızca olduğu gibi değil, insan veya kartal fiziki özellikleriyle birleştirilmiş halde de görüyoruz fakat bunlar yalnızca eski Anadolu medeniyetlerine değil; Mısır, Antik Yunan ve ardından gelen topluluklarda da görülen figürler. Dolayısıyla, en eski zamanlardan beri Mezopotamya’daki toplumların ticaret, savaş, göç vb sebeplerle çevre toplumlarla etkileşime girdiklerini; böylece benzer figürlerin farklı noktalarda ve tarihlerde görülebildiğini anlıyoruz.

Gizemli İzlerle Keşfedilmeyi Bekleyen Detaylar

İlgi çeken bazı detaylar söz etmek de mümkün. Örneğin şu an Niğde olarak bilinen şehrimizin isminin Andaval Kabartmaları’nda Na-hi-ta olarak geçmesi bize hâlihazırda ülkemizdeki pek çok şehrin veya ilçenin isminin Roma İmparatorluğu zamanından kaldığını hatta daha da eski medeniyetlerden gelen isimlerin de var olduğunu gösteriyor. Bir başka detay ise aslında eski Türk boylarından Osmanlı padişahlarına kadar pek çok liderin ve halktan erkeğin kullandığını bildiğimiz küpe konseptinin M.Ö. 1400’lere kadar dayandığını gösteren rölyefler.

Milattan önce 1200-700 yıllarına ait Frig rölyeflerinde Friglerin bu dönemde Geç Hitit Atölyelerini kullandıklarını ve Frig ustalarının bundan etkilendiklerini somut şekilde gözlemleyebilmek müzeyi gezerken en keyif alacağınız noktalardan biri olacaktır.

Ortaokul tarih derslerinden başlayarak sürekli adını duyduğumuz Gılgamış Destanı’nın görselleştirilmiş olması ilgi çekiciliğiyle bu karakterin tarihimizdeki önemini bir kere daha gözler önüne seriyor. Bu rölyefin yanı sıra Gılgamış ve Enkidu’nun ormanda Humbaba’yı mağlup ettiğini resmeden bir başka rölyef de müzede dikkatlice incelenmeye değer eserler arasındadır.  

Bunlara ek olarak birçok eserde hilal ve güneş figürlerini görüyoruz. Milattan önce 900-700 arasına dayanan aşağıda resmi bulunan Su Kapısı Yazıtlı Stel’de hilal ve kanatlı güneş kursu yer alır. Benzer şekilde hilal simgesini bu müzede olmasa da Urartular zamanından kalma mühürlerde de görürüz. Türk devletlerinin bayraklarında ve İslami kaynaklarda gördüğümüz hilalin, yine aslan sembolü gibi zamanla günümüze kadar aktarıldığını söyleyebiliriz. 

Anadolu'nun Efsanevi Sembolleri: Nors ve Yunan Mitolojileriyle Benzerlikler

Aşağıdaki M.Ö. 1200-700 yıllarına ait Sarçakgözü Ortostatı’nda iki tanrısal varlığın ortadaki palmiye ağacına benzer “Hayat Ağacı”nı kutsadığı görüntü Nors Mitolojisindeki hayat ağacı Yggdrasil’i ve onun dallarında var olan dünyaları akla getiriyor.

Diğer yandan, bazı kabartmalarda gördüğümüz güneş kursu üzerindeki aslan tasviri, Olympos Dağı’ndaki Yunan tanrılarını anımsatır. Üzüm bağlarının koruyucu tanrısı Tarhunza’nın rölyefleri ise Yunan tanrılarından Dionysos’u; eserlerde çokça gördüğümüz rahibeleri ellerinde buğday başağıyla gezen Tanrıça Kubaba ise Demeter ile bağlantı kurmamıza sebep olur. Bu da aslında kültürler arası etkileşimi ve insanlığın ihtiyaç duyduğu tanrısal figürlerin benzerliğini ortaya koyar.

Antik WhatsApp: Tablet Yazışmalarının Dünyası

Asur Ticaret Kolonileri Bölümüne geldiğimizde bu bölümün büyüklüğünün ve çeşitliliğinin çok etkileyici olduğunu kabul etmeliyiz. Bu bölümde pek çok yazışma ve tablet bulmak mümkün. Mülk bağış belgesinden kaçak köle bilgilerine, karaciğer fallarından envanter listelerine, boşanma belgesinden vasiyetnamelere kadar pek çok konuda Cecile Michel’in Women of Assur and Kanesh: Texts from the Archives of Assryrian Merchants kitabında konu edindiği tabletler mevcut.

Tablet denince aklınıza ansiklopedi büyüklüğünde taşlar geliyorsa müzedeki parmak kadar tabletleri görmek sizi şaşırtabilir. Tabletlerin yanı sıra bu bölümde pek çok mühür de bulunmakta. Bunlar hayvan figürlerinden savaş malzemelerine, yapraklara hatta tanrı figürlerine kadar farklı şekillerde mühürlerdir. Ayrıca sadece işlevsel değil estetik amaçlara da hizmet ettikleri düşünülünce Asur toplumunun süs ilgisini yansıtıyor diyebiliriz. 

Anadolu Medeniyetleri Müzesi kesinlikle ismine yaraşır çok etkileyici bir kataloğa sahip ve burada gördüğünüz eserleri anlamlandırmak bence müzenin hakkını vermek anlamına geliyor. Yaşadığınız toprakların en eskilere dayanan tarihini bilmek ve kalıntılarını görmek kendinize katabileceğiniz en önemli birikimlerden biri olacaktır.


Kaynaklar:

·      https://turkisharchaeonews.net/article/finds-carchemish-museum-anatolian-civilizations-ankara#:~:text=riding%20a%20camel-,This%20orthostat%20relief%20from%20the%20Herald's%20Wall%20at%20Carchemish%20depicts,in%20the%20Neo%2DHittite%20period

·      https://dergipark.org.tr/en/download/issue-full-file/75175

·      https://www.academia.edu/40879157/K%C3%B6ro%C4%9Flu_K_2018_Neo_Assyrian_Rock_Reliefs_and_Stelae_in_Anatolia_K_K%C3%B6ro%C4%9Flu_S_F_Adal%C4%B1_Ed_Assurlular_Dicle_den_Toroslar_a_Tanr%C4%B1_Assur_un_Krall%C4%B1%C4%9F%C4%B1_The_Assyrians_Kingdom_of_the_God_A%C5%A1%C5%A1ur_from_Tigris_to_Taurus_%C4%B0stanbul_Yap%C4%B1_Kredi_Yay%C4%B1nlar%C4%B1_162_207

·      https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2440009