Antikayı Antika Yapanlar
Antikaların da ruhu vardır.
Bazı inanışlar, dünya üzerinde canlılar haricindeki gördüğümüz her şeyin de ruhu olduğunu savunur. Elimizdeki kalemin, önümüzde duran masanın, hatta ve hatta yürüdüğümüz zeminin...İnsan ruhunun ve bedeninin belli yaştan sonra çöküşe geçmesi gibi, eşyaların ruhu ve görüntüsü de çöküşe geçer. Yaşanmışlık ve zaman birleşiminden. Antikayı antika yapan birinci element de budur. Ne kadar süre geçtiyse üzerinden, o kadar antika sayılır bir eşya. 100 yıllık bir komodin ile 10 yıllık bir komodini aynı kefeye koymak doğru olmaz elbette. Bu durumda ürünün tarihi değerini göstermek için yaşına da bakabiliriz. Yaşının yanı sıra tarihi olaylarla, dönemlerle, kültürlerle ve kişilerle olan ilişkisi nesnenin antika olma değerini artırır. Mesela, Roma Dönemi veya Osmanlılardaki eşsiz bir kitap, yapıldığı kültürü yansıttığı için meraklıları cezbeder ve tarihi antika ürünleri içerisinde yerlerini bulur. Çünkü antika, 'tarih' ve 'kültür' demektir.
Örneklerinin olup olmaması ve nadirliği ise antikayı antika yapan bir diğer özellik olarak karşımıza çıkıyor. Daha az bulunan eşyalar genellikle daha antika kabul edilir. Bir sanatçının ürettiği nadide bir tablo ile seri üretim bir resim baskısının antikalık değerleri aynı olamaz. Ya da hatalı üretim bir paranın nadir olması, onun zaman geçtikçe antikalığını artıracaktır. Bir diğer etki ise eşyaların korunma durumudur. Orijinal parçalarına sahip bir ürünün antika olma durumu daha fazla ön plana çıkar. Sadece maddi değeri olarak değil, manevi anlamda antikalığı,ustalık ve malzeme, önceki sahipleri veya eşyanın yapım amacı gibi etkenler de pazarda önem kazanıyor. İngiliz antika araba, Fransız antika koltuk, İsviçre antika saat, İran antika halısı gibi adlandırılan eşyalar da bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
Sonuç olarak, antikayı antika yapan, onu şekillendirenlerdir. Toplumsal ve bireysel faktörler; dönem, yapım, bulunuş, bağlam, korunma ögeleri temelleridir antikaların. Hepsinin bir araya gelmesiyle, çok basit görünen bir eşya karmaşa kazanır ama aynı zamanda önem, değer ve antikalık kazanır. Bireysel etkenlerin ardında toplumsal etkenlerle şekillenen eşyalar, yani geçmişin izlerini günümüze taşıyan nesneler, sanatsal gözlerin ve bakış açılarının altında sevgiyle parlayabilir ve titizlikle değerlendirilebilir. İşte bu yüzden de antikayı antika yapanlar, her zaman var olurlar.