Aşçılık ve Kaos: The Bear
Disney+'ın bu yıl ikinci sezonunu yayınladığı bu dizinin neden beğenildiğini bir de benim gözümden okuyun.
Jeremy Allen White'ın başrolde oynadığı ve bu yıl ikinci sezonu yayınlanan Disney+ orijinal dizisi The Bear, dizi sektörüne damga vuran yapıtlardan biri oldu. Dizi şu an toplam iki sezon ve on sekiz bölüm. Bölümlerin her biri de ortalama otuz dakika, yani oldukça akıcı bir dizi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Çekim teknikleri, işlediği ilginç konusu ve başarılı oyuncu kadrosuyla benim de çok severek izlediğim ve yeni sezonunu heyecanla beklediğim bir dizi haline geldi. Bu blog yazımda beraber biraz The Bear'ın incelemesini yapacağız.
Öncelikle dizinin baş karakteri Carmen, çok sevdiği fakat ondan istediği ilgiyi ve sevgiyi görmediği abisi Michael'ı daha yeni kaybetmiştir. Kendisi de abisi gibi bir şeftir ve New York'un en ünlü restorantında çok başarılı bir şef olarak çalışmaktadır. Abisinin ölümü üzerine büyüdüğü yer olan Chicago'ya, abisinden kalan restoranı kendi bildiği yollarla işletmek için geri döner. Dizinin geçtiği yer genel olarak The Beef adı verilen bu restorandır ve Carmen'in diğer çalışan şeflerle beraber geçirdiği bu süreci ele almaktadır.
Olay örgüsü içerisinde karakterleri daha iyi tanıyabilmemiz için birçok flashback içeren bu dizi, izleyiciyi sadece restoranda tutmayarak daha iyi bir seyir keyfi veriyor. Süreç içerisinde değişim ve gelişim sunarak dizinin yaratıcısı Christopher Storer her karakteri dinamik tutmayı çok iyi bir şekilde başarmış diyebilirim. Örnek olarak dizinin başında çok başına buyruk olan ve yeni düzene girmek istemeyen Tina karakteri, sonrasında en iyi çalışanlardan ve en hevesli olan şeflerden bir tanesi haline geliyor. Bu da izleyiciye diziyi izlerken sevebilecekleri yeni karakterler oluşmasına yol açıyor.
Dizinin bir diğer başarılı yaptığı iş kesinlikle çekim teknikleri diyebilirim. Dizi, özellikle ilk sezonda oldukça kaotik ve kargaşa içerisinde ilerliyor, bunun sebebi ise restoranın öncesindeki işleyiş şeklinin böyle olması. Bu süreçte gerekli yerlerde vurgular ve sahne değişimleri çok önemli bir yer oynamış. Çekim olarak benim favori kısmım 2. sezon 10. bölümde yeni restoranın ilk açılış gününde mutfak içi ve mutfak dışında yapılan çekimler oldu. Kamera mutfağın içine her zaman çalışan bir kişiyle beraber kapıya giriyor ve içerisinin gerginliğini vurgulamak için beyaz ışık seçimi ve çok hızlı hareket eden kamera hareketleri kullanılmış. Fakat kamera her mutfağın dışına, ziyaretçilerin yanına geçtiğinde müzikle ve kullanılan loş ışıkla beraber daha yavaş hareket eden çekimler kullanılmış ki izleyici bu zıtlığı fark edebilsin.
Sonuç olarak eğer yeni bir dizi arayışındaysanız ve izleyecek kısa bir dizi arıyorsanız The Bear aradığınız dizi olabilir. Ayrıca 2. sezonun 9. bölümünde Sydney'in Natalie için yaptığı omleti kesinlikle deneyin! Son olarak, diziyi izlerken acıkabilirsiniz dikkat edin ve uyarmadın demeyin. :) Şimdiden iyi seyirler!