Askeri Havacılık

Askeri havacılık özellikle Wright Kardeşler'in 1903 yılında ABD'nde yaptıkları ilk uçuş ile birlikte adını duyurmaya başladı. Bu dönemde ABD'de uçaklara ilginin olmayışı ve Fransa'nın bu durumu kendi lehine kullanması neticesinde ilk havacılık fabrikaları Fransa'da ortaya çıkmaya başladı.

1.Dünya Savaşı öncesi ülkeler askeri havacılığa önem vermiş ve pilot yetiştirebilmek için Fransa'ya eğitime göndermiştir. 1. Dünya Savaşı zamanında özellikle pervaneli uçaklar kullanılmış ve uçaklar git gide daha da yaygın hale gelmiştir. Savaş sonunda bazı ülkelerin hava kuvvetleri kurması yasaklanmıştır. Bununla birlikte teknolojinin gelişmesi ile birlikte İngiliz, ABD, İtalyan, Rus, Alman ve Japon yapımı uçaklar 1920-1945 arasında popüler olmuştur.

İki dünya savaşı arasında dönemin büyük devletleri farklı tiplerde uçakları da geliştirmeye başlamıştır. Ayrıca yine bu dönemde bazı ülkeler de lisansı alınarak kendi ülkelerinde uçak üretimi gerçekleştirmiştir. Savaşın daha da yaklaştığı bir dönemde ülkeler askeri uçaklara daha fazla önem vermiş ve farklı tiplerde uçaklar geliştirilmeye devam etmiştir.

II. Dünya Savaşı ile birlikte askeri havacılık teknolojisi de gelişmeye devam etmiş özellikle de Alman uçak modelleri popüler olmuştur. Yine ayrıca Alman askeri uçak firmalarının yükselişi de savaş öncesi dönem ve savaş sırasında olmuştur. Fakat Almanya'nın Birleşik Krallık'a yönelik uyguladığı Deniz Aslanı Operasyonu'nda başarısız olması ve daha sonrasında SSCB'ye İngiliz ve ABD uçaklarının yardım etmesi Almanların yenilmesinde büyük rol oynamştır.

Savaşın bitmesi ve Soğuk Savaş döneminin başlaması ile birlikte ABD, Rus, İngiliz ve Fransız ve Çekoslovakya uçak şirketleri daha ön planda kaldı. Yine bu dönemde de lisansı alınarak ülke içerisinde üretimler de yapıldı. Ayrıca ülkeler arasında konsorsiyumlar kurularak ortak uçak projeleri de gerçekleştirildi. Eurofighter konsorsiyumu bu duruma örnek olarak verilebilir. 2000'den sonra ise F-35 çok uluslu olarak geliştirilen 5. nesil savaş uçağından birisidir.

Soğuk Savaş'ın bitmesi ile birlikte 5 ülkenin yanına Çin gibi ülkeler de eklendi. Bu dönemden sonra Çin özellikle Rus uçaklarını kopyalayarak savaş uçağı modellerini geliştirmeye başladı. Avrupa ise Fransızlar tarafından geliştirilen Rafale uçaklar ile Almanya, İtalya, Birleşik Krallık ve İspanya tarafından oluşturulan Eurofighter konsorsiyumu rekabet içerisindeydi. Doğu da Rus menşeili uçaklar kullanılmaktaydı.

Özellikle Rus-Ukrayna Savaşı'nın yaşanması Rus menşeili uçak kullanan ülkelerde yedek parça ve diğer konularda sıkıntıların yaşanmasına neden olmuştur. Ayrıca büyük güçlerin yanına farklı iş birliktelikleri ile tek başına uçak üreten ülkeler de eklenmiştir. Hindistan'ın kendi projesi olan "Tejas", Türkiye'nin kendi savaş uçağı olan KAAN ve Güney Kore ile Endonezya ortaklığında geliştirilen KF-21 savaş uçağı bu duruma örnek olarak gösterilebilir.

Birleşik Krallık, İtalya ve Japonya öncülüğünde 6. nesil uçak projesi geliştirilirken yine ABD de kendi projesini geliştirmektedir. Ülkeler maaliyeti azaltmak için farklı ülkeler ile iş birliğine gidecektir. Bununla birlikte insanlı uçak teknolojileri ile birlikte insansız sistemler de günümüzdeki yerini alacaktır.