Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler Kitap İncelemesi

Edogawa Rampo'nun yakın zamanda Türkçe çevirisiyle buluştuğumuz bu güzel eserine bir göz atalım.

6 yaşımda okumayı öğrendiğimden beri arada düşüşleri olsa da hep çok sevdiğim asla bırakmadığım bir aktivite oldu kitap okumak. Neredeyse her türde bolca kitap okudum ve türlerin hepsinin tadına baktığımı düşünüyordum. Ancak bilimkurgu klasikleri ile uzun süredir dikkatimi çeken İthaki yayınlarının Japon Klasiklerini basmaya başlaması ile daha buzdağının görünen yüzünde ufak bir kısmı keşfedebildiğimi bir kez daha hatırladım.

Animeleri severim, arada manga okurum ama edebiyat bu popülariteye hitap eden içeriklerden daha farklı daha özel bir şeydir. Bu yüzden bu kitaplar çıkar çıkmaz hemen hücum etmedim ve önce görüşlerine değer verdiğim insanların yorumlarını bekledim. Güzel yorumları duymamın ve okumamın ardından sipariş ettiğim dönemde henüz 6 tanesi çıkmış olan bu serinin 4 kitabını sipariş ettim, içlerinden birisi de elbette Edogawa Rampo'nun Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler kitabıydı.


Edogawa Rampo ismini daha önce Bungo Stray Dogs animesinden duymuştum ve polisiye türünde bir yazar olduğuna dair bir ön fikrim vardı. Ününün ise gayet iyi olduğunu duymama rağmen kitaptan beklentim gayet düşüktü. Kitaba adını veren Aynalar Cehennemi hikayesinin güzel olmasını, 1 2 hikayenin daha iyi olmasını geri kalanların ise yancı gibi olmasını tabiri caizse itelenmiş olmalarını bekliyordum ne yalan söyleyeyim. Ama yine de ön yargımın deneyimimi etkilemesine izin vermeden kitaba başladım.

Japonya, Japon Edebiyatı ve Rampo hakkında lafı hiç uzatmadan akıcı ve açıklayıcı güzel bir çevirmen önsözü ile başladı kitap. Beklentilerimi az da olsa ilk yükselten yer burası oldu. İyi bir çevirmen, kitaptan alınacak zevki olumlu yönde etkiler sonuçta. Önsöz ise çevirmene güven duymamı sağlamıştı.

Kitapta 12 tane uzunlu kısalı hikaye mevcut. en uzunu 36 (Psikolojik Test isimli hikaye), en kısası 3 (Parmaklar isimli hikaye) sayfa uzunluğunda, çoğu 15 sayfa civarlarında bu hikayelerin. Ben sayfa sayısı olarak daha uzun olan hikayeleri daha sürükleyici ve daha vurucu buldum. Özellikle Psikolojik Test ve Kırmızı Oda (27 sayfa) isimli hikayeleri aralarında sıralama yapamaksızın ilk 2 sırama yerleştirebilirim. Hikayeler hepsi yoğunluğu değişken miktarlarda olmakla beraber gerilim türünde, sonları sürprizli hikayeler. Bunlardan bazısı polisiye türüne de dahil öyküler.

Kitaba başlarken nasıl bir ön fikrim olduğunu artık biliyorsunuz zaten, kitabı bitirdiğimde ise tam aksi düşünceye evrilmiştim. Elbette bazı hikayeler diğerlerinden daha düşük, daha az vurucu ancak kesinlikle bütün hikayelerin belirli bir çıtanın üstünde gayet güzel hikayeler olduklarını söyleyebilirim. Beni daha az etkileyen kısa hikayeler ise sayfa sayıları ile değerlendirildiklerinde uzun olanların gerisinde kalan eserler olmadıklarını söyleyebilirim. Bu tamamen öznel bir durum. Bağ kurmak için uzun hikayelere ihtiyacınız yoksa kısa hikayelerde de çok güzel tatlar alabilirsiniz.

Her okurun spoiler anlayışı farklı olduğu için ayrı ayrı hikayelerden ve konulardan bahsetme riskine girmemeyi tercih ediyorum. Siz de eğer kitap okumayı seviyorsanız veya kitap okuma alışkanlığı kazanmak istiyorsanız, gerilim türüne de ilginiz varsa Edogawa Rampo'nun Aynalar Cehennemi ve Diğer Öyküler isimli bu kitabını kesinlikle tavsiye ederim. Şimdiden hepinize iyi okumalar.