Bağımlılığın Temeli Kocaman Bir Boşluk mu?

Bizi biz yapan boşluklarımız ve bağımlılık ile ilişkisi.

Evet bağımlılıklarımız var. Herkesin birbirine yabancılaştığı bir toplumda yaşıyoruz, kimsenin kimseyi görmediği, dinlemediği, yargıladığı, tahammül edemediği ve en önemlisi de sevmediği. Bazen kendimize bile yabancıyız. Kendinize ben kendimi seviyorum, kendime değer veriyorum dediğinizi hatırlıyor musunuz? Bir düşünün.

Çevremizdekiler bizi duymadıkça, sevmedikçe ve değer vermedikçe 'biz' de kocaman boşluklar açılıyor. Boşlukları doldurmaya çalışıyoruz, bir şeylere tutunmak istiyoruz ve tutunduğumuz şey 'bağımlılık' oluyor.

'Bağımlılık' kelimesi Latince 'adamak'; kendini başkasına adamak anlamlarına gelen 'addicere' kelimesinden türemektedir. Birçok farklı yaklaşımlı teorilerden yola çıkılarak bağımlılık tanımları yapılmıştır. Farklı teorilerin sınıflandırmasının zor olmasıyla, bağımlılığın davranışsal, sosyal veya biyolojik yönleri ele alınıp buna göre inşa edilmiştir. Buradan çıkan sonuç bağımlılığın biyopsikososyal fenomen olduğudur.

Madde, alkol, tütün, internet, kumar, alışveriş, seks, ilişki ve yeme bağımlılığı gibi bir çok çeşit bağımlılık vardır. Aslında bu türlerin hepsine bir yerlerden aşinayız. Birçok bağımlılık türü var ve her bağımlılığın temelinde yatan asıl sebep 'boşluk'tur. Boşluğun da nedenleri 'sevgisizlik, değersizlik hissi, yalnızlık, hayal kırıklıkları, dışlanma, kaygı ve korkularla baş edememe, terk edilme, kayıp, başarısızlık, ümitsizlik' gibi bize zarar veren duygu, düşünce ve hissettiklerimizdir. Eğer bu boşlukları, bize zarar veren şeylerle doldurursak bağımlılığın oluşmasına zemin hazırlarız.

Bizdeki boşlukları doğru, biyolojik, ruhsal ve duygusal sağlığımıza katkı sağlayacak şekilde doldurmak aslında bizim elimizde ve bunu yapabiliriz. Öncelikle boşluğun nedenini bulmak için 'öz'ümüze odaklanmalıyız. Kendimize 'hangi duygular içerisindeyim, yaşadıklarım beni nasıl etkiledi? ve sonrasında 'kendim için ne yapabilirim?' sorusuna doğru çözüm yöntemleri bulmak için çaba göstermeliyiz. Tüm çabamız önce 'kendimiz' olmalı.

Özümüzü güçlendirmek ve boşlukları sağlıklı doldurabilmek için kimseden değer görmeyi beklemeden biz kendimize değer vermeyi, kendimizi sevmeyi öğrenmeliyiz. Aslında zor değil sadece isteyelim ve kendimiz için çabalayalım.

Kendinize yetemediğiniz bazı zamanlar olabilir ve bu zamanlarda uzman desteği almaktan çekinmeyin. Kendinizi her geçen gün daha çok sevmeniz dileğiyle.