Stres Üzerine

Neredeyse hepimizin günlük hayatta iç içe olduğu bir sorun. Stres!

Hayatımızın birçok yerinde stres denen kavramla karşılaşıyoruz. Modern çağda artık bir hastalık konumunda olan stres, hayatımızın neredeyse her yerinde var. Zorlu ya da rahatsız edici bir durum karşısında kişinin hissettiği duygusal ve fiziksel gerilim hali olan stres, çoğu zaman bizi tüketen bir hal alıyor. Ama bir genelleme yaparak stresin sadece kötü etkilerinin olduğu kanısına varmamız yanlış olacaktır. İnsanlar tarafından sadece kötü etkilerinin olduğu düşünülen stres aslında başka yönlerden de yaşantımızda rol oynamaktadır.

Stres kavramını detaylı olarak ele alacak olursak, stresin kendi içinde ayrı kollara ayrıldığından söz edebiliriz. Stres, ‘Akut Stres’ ve ‘Kronik Stres’ olmak üzere iki dala ayrılır. Akut stres çeşidi için stresin en zararsızı diyebiliriz çünkü akut stres uzun bir çizelgeye bağlı olmayıp, daha çok günlük problemlerde yaşadığımız gerilim çemberini kapsar. Ayrıca akut stresi yaratan problemi çözüme kavuşturmamız da fazla zor değildir. Ancak bir de kronik stres dediğimiz bir stres çeşidi var ki bu stres çeşidi ne yazık ki akut stres kadar masum değil. Adından da anlaşılacağı üzere kronikleşen ve hayatımızda daha kalıcı bir yer edinen stres çeşididir kronik stres. Akut stresin aksine yaşanılan gerilimin boyutu daha büyüktür ve hem ruhen hem de fiziken bireye geri dönüşü daha zarar vericidir. Stres; kalp krizi, kalp spazmı, beyin kanaması, inme gibi dolaşım sistemi başta olmak üzere bedenimizde daha birçok kötü sonuca yol açabilecek kadar tehlike arz edebilmektir. Bu nedenle asla hafife alınmamalıdır.

Peki bize bu kadar zararı olan stresin iyi tarafları da var mıdır? Biraz şaşırtıcı olabilir. Ancak evet. Stresin kötü yanları olduğu gibi iyi yanları da mevcuttur. Şöyle ki, aslında stres olmadan yaşamamız mümkün bile değil. Kalbimizin bile kan pompalayabilmesi için strese ihtiyacı vardır. Ayrıca yapılan bazı araştırmalara göre bireyler stres halinde iken daha hızlı ve daha mantıklı düşünebilmektedir. Örneğin bir sınava girdiğinizi düşünün ama sınavın başlamasına kısa bir süre kalmasına yakın sınavda bilmediğiniz başka bir konunun daha çıkacağını öğrendiğinizi varsayın. Normalde o konuyu sınava birkaç hafta öncesinden çalışarak kafanıza yerleştirebiliyorsunuz. Ancak o an o sınavdan iyi bir puan alabilmek için kısa bir süre kala o konuyu hemen ezberliyorsunuz çünkü buna mecbursunuz. O an yaşadığınız stres hali, sizin daha hızlı bir şeyleri öğrenmenize ve sorunu çözmenize olanak sağlıyor.

Dediğim gibi stresin iyi yanları ve kötü yanları var. Burada fark edilmesi gereken husus, stresin dozunun ayarlanabilmesi. Stres olmadan zaten hayatımıza devam edebilmemiz mümkün değil. Ama stresin dozunu olması gerektiği çizgide tutabilirsek, bu durumu bir avantaja çevirebilmemiz mümkün. Eğer stresi çok üst safhada yaşayıp buna bir ‘dur’ diyemiyorsak çok büyük sağlık problemleriyle karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olacaktır. Bu konuda en doğru ve en sağlıklı yol, stres ile yaşamayı öğrenebilmek ve stresi kontrol altında tutabilmeyi başarabilmektir.