Balkon Düşünceleri- Köşeyi Döndüğümde Beni Neler Bekliyor?
Bizi neler bekliyor?
Hepimiz illaki hayatımızın bir noktasında yaşamı tanımlarken yol metaforunu kullanmışızdır. Mantıklı, çünkü hayat geriye asla dönemediğimiz ve sürekli karşımıza farklı şeylerimiz çıktığı bir konsept. Bu durumu açıklamak için metaforlar kullanma ihtiyacımızın normalliği kadar yol metaforunu kullanmamız da normal.
Kişisel olarak yol metaforunu kullandığımda en çok hoşuma giden durum yoldan dümdüz giden ve ayrı yollara bölünen bir yol olarak görmektense bir tepenin çevresinde bir yol olarak görmek. Hayat da biraz böyle hissettiriyor.
Aynı seviyede yürüyormuş gibi değil de sanki tırmanıyormuş gibi. Bu yokuşlarımızın hepsi dik değil; bazıları çok geniş yollar, eğimi çok alçak tırmandığımızı bile anlamıyoruz. Bazen de dimdik daracık yollarda adım atarak uçurumdan düşmemek için çaba gösteriyoruz.
Ancak bu metaforanın en çok hoşuma giden noktası bu kısmı değil. Bir tepenin etrafını tırmandığımızda yolun hepsini göremiyoruz. Döndükten sonra bazı şeyleri görüş açımıza giriyor ama bu bilinmezlik devam ediyor. Aynı hayatta olduğu gibi. Çocukken koşarak çıkıyoruz bu yolları hevesle. Hevesle her döndüğümüz köşeden gül beklerken birden taş gelmeye başlıyor. Daha sonra daha temkinli atmaya başlıyoruz adımlarımızı. Bazen herkesin başına gelmeyecek kadar kötü olaylar oluyor ya da başkalarının başına gelebiliyor olsa da özellikleri bakımından korkutucu olaylar başımıza geliyor. Değil temkinli atmak, korkudan adım atamıyoruz. Zorunlu olmadıkça hareket edemiyoruz. Yolumuz şu an geniş olsa da, düşme ihtimalimiz olmasa da döndüğümüz noktadan gelecek taş ihtimali bile çok korkutuyor. Bir gün ise taş beklediğimiz dönemeçten biri bize gül atıyor. Hayatımızdan beklemediğimiz bir gül geliyor. Hafif hafif temkinli atmaya başlıyoruz adımlarımızı ama en azından yürüyoruz. Sonra yine bir taş geliyor, yine duruyor, yine korkuyoruz.
Bu duruma alışmaya büyümek diyoruz, taşların gelme ihtimalini kabullendikçe taşın bizim canımızı yakmasından korksak da yürümeyi bırakmadıkça anlıyoruz ki büyüyoruz. Olayın o dönemeçten gelecekte olmadığını, her şeyin kendi tepkimizde bittiğini o zaman anlıyoruz ve büyüyoruz. Çünkü o köşeden gelecekleri hiçbir zaman kontrol edemeyeceğiz Bize ulaşımını bile kontrol edemeyeceğiz. Sonuçta gelen gülü yakalayamayabiliriz ya da taşın önünden kaçabiliriz. Bu konsepti anlamak işi kolaylaştıracak mı? Bilemiyorum. Bazen yollarımız daralacak, uçurumdan düşmemek gerek. İşte bu da başka bir günün konusu.