Herkes Beni Kırabilir
Yaşam minvalinden geçerken zaman zaman çiçekler zaman zaman taş ve dikenler olacak bırakın ayağınız takılsın...
Ömrümüz boyunca birçok insan ile tanışırız. Bazıları kalıcı olur bazıları gelir ve gider. Bu hayat meşgalesindeyken çok fazla şey öğrendiğimizi birtakım olaylarla karşı karşıya kaldığımızı ve en çok da kırıldığımızı düşünüyorum. Çevremdeki kiminle uzun uzadıya sohbet etsem konu bir şekilde "Onun beni kıracağını hiç düşünmezdim herkesten beklerdimde ondan beklemezdim" cümlelerine geliyor. İlk zamanlar bu tarz sohbetlerin içinde bulunduğumda bende şaşırıyor ve anlam veremiyordum. "İnsan kırmak bu kadar mı kolay verilen sevginin, güvenin; arkadaşlığın hiç mi değeri olmaz!" diyordum. Zaman zaman bu konu üzerinde düşündüm ve şöyle bir sonuca vardım; çevremdekilerde benim gibi insan.
İnsan olmak; iyinin ve kötünün; nefsin ve iradenin kefelerinde ayrı ayrı bulunduğu terazi olmak misali. Hangi taraf ağırsa genel karakterin oluşumuda o yönde oluyor. Peki iyi tarafın ağır geldiği durumda yani karşımızdaki insan gerçekten iyi biriyse bu terazinin diğer kısımındaki kötü tarafın tamamen yok olduğu anlamına mı gelir? Tabi ki hayır. Kendimize baktığımızda bile tamamen iyimiyiz gerçekten? Hiç mi kötü bir şey aklımıza gelmedi ya da öfkeli bir anımızda hoş olmayan sözler hiç mi çıkmadı ağzımızdan? Elbette ki oldu, olacakta. Bu demek değil ki insanım ve olumlu özelliklere sahip olduğum kadar olumsuz özelliklere sahibim ve kötü davranışlarda bulunmak benim hakkım, suçum değil. Tabi ki bu şekilde bir sonuca varmamalıyız. Sonuçta ne olursa olsun ipler bizim elimizde herkes tercihlerinden sorumlu. Aslında demek istediğim benliğimizi düşündüğümüzde; iyi ve kötünün bir arada olduğu varlık olarak "iyi bir insan" olarak tanımladığımız kendimizde bile zaman zaman bu tarz olumsuz davranış ve düşüncede bulunma halinin mümkün olması gerçeği varsa çevremizdekilerde de var olması çok çok olası. Aslında baktığımızda çok anlam yüklememek gerekiyor evet bazen insan koşulsuz şartsız güvenmek istiyor her şeyi ile mükemmel ve bizleri hiç kırmayacak birini isteriz. Ama kendini düşündüğünde bilerek yada bilmeyerek hiç mi birini kırmadın yada hiç mi kötü söz ve davranışta bulunmadın? Hayır demek çok güç. Vaziyet böyleyken; dünya düzeninde kırılmak üzülmek hayal kırıklığına uğramak belkide en sevdiklerimiz tarafından bazen annemiz ve babamız tarafından olması bunun, kaçınılmaz bir durum. Bunu kabullenince insan, hayat çok daha yaşanılır ve tahammül edilebilir bir hale geliyor. Birtakım sınırların aşılmadığı, safi kötülükler dışında olan kırgınlıklar hayatın bir parçası biz nasıl mükemmel değilsek karşımızdaki de mükemmel değil bunun farkına varmalı ve çok anlam yüklemeden devam etmeliyiz yolumuza.
Yaşam minvalinden geçerken zaman zaman çiçekler zaman zaman taş ve dikenler olacak bırakın ayağınız takılsın, bazende bir dikenle canınız yansın öğreneceğinizi öğrenin ve yola devam edin zaman akıyor, yaşanılan kötü deneyimlerin sizi duraklatmasına izin vermeden yolunuzu güzelleştirmeye odaklanın.