Barok Sanatının Dinamik Işığı: Görkemli Kompozisyonlar ve Derin Perspektif

Rönesans’ın simetri ve düzen anlayışının ardından sanat dünyasına damgasını vuran Barok Dönemi, özgür, çarpıcı ve göz alıcı bir üslup sunar.

Barok kelimesinin Portekizce’de “Baroco” kelimesinden türeyen İspanyolca’da ise “Barroco” olarak “işlenmiş iri inci” anlamı taşıyan kelime; Furetiere isimli bir yazar ve sözlükbilimci tarafından, kuyumculukta, “tam olarak olmayan inciler için” açıklamasıyla sözlüğünde yer aldığı bilinmektedir.

Rönesans Dönemi’ndeki kuralcı ve ölçülü üsluba karşın farklılıklarıyla yenilik getiren Barok Dönem üslubu özgür, abartılı ve heyecan verici olmuştur. Ayrıca Rönesans resimlerinde perspektife ve simetriye dikkat edilirken Barok resminde bu geride bırakılmıştır.

Rönesans Dönemi’nin huzur ve dengesinin aksine Barok resmi şaşırtıcı ve heyecan verici olmuştur.

Barok sanatın durağanlıktan ve sükûnetten uzak kalıp farklıyı, hareketliliği ve heyecan verici olmayı tercih ederek var olanın dışına çıkması bazı toplumsal tepkiler toplamıştır.

Barok Dönem resmini öne çıkartan unsurların, resimde kullanılan çarpıcı teknikler olduğunu söyleyebiliriz. Birkaç baskın örnek açıklamak gerekirse; başta kompozisyon stiline değinilebilir. Kompozisyon kavramı geçmişten günümüze algısal açıdan evirilerek gelmiştir. Geçmişte resimdeki figürler olarak algılanırken şimdilerde resmin ögelerinin kendi içinde olan denge ve düzeni olarak algılanmaktadır. Barok resminin kompozisyon tercihi ise açık kompozisyondan yana olmuştur. Resimde bulunan unsurların dağılımı belirli bir düzen içinde olmak zorunda kalmayıp sanatçılar, unsurları resme sığdırma endişesi gütmemişlerdir.

Açık kompozisyon örneklerinin rahat ve sık kullanıldığı alanların ise özellikle duvar ile tavan resimleri olduğu bilinir. 

Aynı zamanda ışık ve gölge tekniğine de dikkat edilmiştir. Işık-gölge etkisiyle öne çıkan figürlerin yansımaları diğer unsurları da meydana çıkartmıştır. Bununla beraber ışık-gölge etkisiyle figürlerin ten renklerini sunma konusunda da gelişmişlerdir.

Resmin temel unsurlarından biri olan renk barok resim sanatında hareketliliğin ve coşkunun ana maddesini de renk oluşturmuştur. Tercih edilen renkler genellikle beyaz, sarı, kırmızı, yeşil ve kahverengi renkleri olmuştur.

Barok Dönem’de resim sanatı kadar heykel sanatında da önemli eserler verilmiştir. Barok heykel sanatında neredeyse mermerin ağırlığı hissedilmeyecek düzeyde zarif heykeller tasarlanmıştır. Figürler çoğunlukla durağanlıktan uzak ve hareketli tasarlanmışlardır. Heykel sanatında figürlerin hareketleri veya mimiklerinin narinliği dikkat çekicidir. Kumaşlardaki ayrıntıcı işlem giysileri gerçeğe yakın göstermiştir.

Barok mimarinin merkezi Roma’dır. Barok Dönemi’nin diğer eserlerinden farklı olarak doğaya benzeme amacı güdülmeden dekorasyon amacı ile yapılmışlardır. Karmaşık bir düzenin hâkim olduğu Barok üslubunda süregelen bir anlayış olurken Barok mimaride de bu tarz bir anlamda sürmeye devam etmiştir. Mimarideki kenar kısımlar çoğaltılarak köşelerdeki hacim hissi arttırılmaya çalışılmıştır. Resim de olduğu gibi mimariye derin bir perspektif verilmesi amaç edinilmiştir.

Barok edebiyat Katolik Avrupa’da var olmuştur. Plastik sanatları içine dahil eden Barok kavramı için edebiyat daha sonradan dahil olmuştur. Bu dahil olma durumu, reform ile psikolojik olarak kendini baskı altında hisseden kimselerin içgüdesel dışavurumları ile dile dökülmüştür. Barok dönemin durağanlıktan, sessizlik ve sakinlikten uzak olup içinde coşkuyu ve heyecanı barındırması barok edebiyatta da geçerli olmuştur. Bu sebep, düzeni de etkileyerek abartı ve çelişkiye önayak olmuştur.

Bu dönemde Monteigne ölüm yılına kadar yazdığı “Denemeler” isimli eserini yazmaya başlamıştır. Eserin göze çarpan konuları tutarsızlık ve hırs olmuştur.

Ayrıca bu dönemde Moliere Fransız toplumunu eserinde yererek dönem ahlakına göndermelerde bulunmuştur. Bu dönemin bir diğer edebiyatçısı ise büyük fabl sanatçısı La Fontaign’dir.

Duygusal anlamda coşku veren resimler üretilirken görkem ve abartının kullanıldığı ayrıca ışık-gölge oyunlarıyla figürlerin de göz alıcı bir gerçekçiliğe sahip olduğu resimler yapılmıştır. Resme aktarılan konular genel itibariyle mitoloji, aile tarihleri, yüksek kesimden insanların portreleri, özellikle Meryem Ana’nın kullanıldığı İncil temaları, azizlerin yaşamları ve kahramanlık efsaneleri ve bu dini konulardan ayrılarak natürmort, tek kişilik veya grup portreleri olarak listelenebilir.

Barok Dönemi diğer dönemlerden ayrıldığı gibi kendi içinde de üslup anlamında dönemlere ayırılabilmektedir. Örneğin; Erken Barok Resim sanatı, Caravaggio gibi büyük ressamlardan ilerleyerek İtalya’dan tüm ülkelere dağılmıştır. Yüksek Barok Dönemi’ndeki İtalyan ressamlar genel anlamda kişi ve tavan resimlerine ağırlık vermiştir. Bunlarla birlikte Barok Klasisizm, Fransız Barok sanatında öne çıkıp kuralcı bir üslup kullanmıştır. Fransa’daki klasik tutuma Peter Paul Rubens karşı çıkarak anti-klasisizm akımının temsil etmiştir. Aynı zamanda İspanya’da süren Barok Resim Sanatının usta ressamlarının başını çekmiştir.

Barok Dönem; ışığın ön planda olduğu, eserlerine ilk bakışta bir bütün halinde seyirciyi etkileyip ardından ayrıntılarına dikkat çektiği, heyecan ve hareketin ön planda olduğu dinamik bir üsluptur. Dönem sanatçıları eserlerinde gerçekçiliği vurgulamışlardır.


KAYNAK

Ülger, K. (2024). Gotik, Rönesans ve Barok Dönem Resim Sanatının Heykel ve Mimari Disiplinleriyle Etkileşiminin Sanat Eserleri Odağında İncelenmesi. Akademik Sanat, s. 127-148.

GÖRSEL

https://www.wga.hu/index.html

https://it.wikipedia.org/wiki/Chiesa_di_Sant%27Ivo_alla_Sapienza#/media/File:Sant'Ivo_alla_Sapienza_-Rome.jpg