Başarı, Şansın Eseri Mi Yoksa Emeğin Eseri Mi?

Başarımızın arkasında yatan sebep nedir?

Bazı insanlar başarının sadece emeğin eseri olduğunu düşünebilir ama başarının en temel sebebi şanstır.

Her şeyi en baştan alalım. Eğitimli ve bilinçli bir ailede doğmuş bir bireyi baz alalım. Doğduğundan itibaren bilinçli olan anne ve baba bebeğe doğru bir biçimde yaklaşır. İstekleri karşısında çocuğa karşı tutarlı olur. Kendi ebeveynlerinden kötü davranış görseler bile bunu çocuğa yansıtmaz veya yansıtmamak için elinden geleni yapar. Elbette her insan gibi bilinçli ebeveynlerin de zor dönemleri olur ancak farkı gösteren süreci nasıl yönettikleridir. Bilinçli bir birey öz eleştirisini yapabilir ve hatalarını düzeltmek için çözümler üretir. Ergenlik döneminde, çocuğun ruhen ve fiziken değişim geçirdiğini kabullenerek çocukla daha rahat empati kurar.

Anne ve baba çocuğun eğitimi için çocuğun kendisine yatırım yapar. En basit örneğiyle bir spor dalıyla ilgilenmek istediğinde çocuğu maddi ve manevi olarak destekler. Çünkü ebeveyn olarak sorumluluklarının farkındadır. Önüne yeni fırsatlar açar veya açılması için çocuğunu yönlendirir.

Kendisi de bu yollardan geçmiş ve kendisini geliştirmiş insan çocuğunu daha etkili bir biçimde yönlendirir. Başarı bir yerde nesilden nesile gelen bir mirastır. Kendisini destekleyen bir aileye sahip birey, sahip olduğu özgüven ile istediği amaca çok rahat bir şekilde ulaşmış olur. Eğer istediği amaca ulaşamaz ise bu onun kendi tercihidir. Yani buradaki söz konusu emektir. Şanslıdır ancak emek göstermemeyi tercih etmiştir.

Şimdi de bunların böyle olmadığını varsayalım. Eğitimsiz ve bilinçsiz bir aileyi baz alalım. Buradaki eğitimsiz ve bilinçsiz ailelerdeki kastım gelişime açık olmayan, akademik olarak eğitim göremese bile kendisini geliştirmek istemeyen, okumayan insanlardır. Ve bu tarz düşünce yapısına sahip insanlar hala ülkemizde bulunmaktadır. Konumuza dönelim. Böyle bir ailede doğmuş olan bebekler, anne ve baba bilinçsiz olduğu için istekleri karşılanmamış olarak büyür. Örneğin babası, bebeğini ulu orta yerde saçını okşamaz veya kucağına alıp öpmez. Çünkü kendi ailesinden bunu görmüştür. Onun zihniyetine göre ulu orta sevgi göstermek ayıp bir şeydir. Bebek biraz büyüyüp arkadaş edineye başladığında ailesinde normal olmayan durumu fark etmeye başlar. Ve çocuk bu ihtiyacının karşılanamadığı ortamda büyür.

Eksik duygularla büyüyen ve ailesinden destek görmeyen çocuklar özgüvensiz sahibi olamaz. Ve kendilerini birçok konuda yetersiz hisseder. Ebeveynleri de çocuklarını nasıl destekleyecekleri konusunda bilinçsiz oldukları için iyi bir yönlendirme de alamaz. Yaşıtlarının ilk öncelikleri okul hayatı veya kariyeri olurken bu ortamda büyümüş çocuğun önceliği psikolojik travmaları olur. Kendi iç dünyası ve ailesiyle uğraşmak zorunda kalır. Ailesi tarafından yatırım yapılmayan çocuk okul ve iş hayatında yaşıtlarına kıyasla daha fazla çalışmak zorunda kalır. Emek gösterse bile aynı kulvarda olduğu yaşıtlarına nazaran daha az başarılı olma ihtimali çok yüksektir.

Elbette böyle bir yüzyılda her insanın haklı problemleri mevcut. Ancak elinde olmayan problemlerle mücadele etmek hayatı daha da çekilmez hale getirir. Maalesef ülkemizde bilinçli ve eğitimli insanlar olduğu kadar bilinçsiz ve eğitimsiz insanlar da mevcut. Burada kastettiğim eğitim sadece okul tahsiliyle alaklı değildir. Bazı insanlarımız gerçekten bir kitap dahi okumaktan yoksun olabiliyor. Bu sebeple oldukça dar bir bakış açısına sahipler. Kendileri bu farklı duyguları deneyimleyemedikleri için çocuklarının bu isteklerini anlayamıyor ve engel oluyorlar. Bu kadar kısıtlanmış bir ortamda verimli bir çocuk yetişmiyor maalesef. Ülkemizde bu zihniyete sahip bir ailede kadın olarak varlığını sürdürmek daha da zorlaştırıyor yaşamı. Çünkü ülkemiz hala kadının ve erkeğin eşit olup aynı haklara sahip oldukları olgusunu tam oturtamadı.

Sonuç olarak başarı temelinde biraz şanstır. Üzerine kendi emeğiniz de eklendiği zaman başarınız kat kat artar. Ama şansa sahip değilseniz başarılı olabilmek için çok fazla emek verip o açığı kapatmanız gerekmektedir. Ailenin niteliği çocuklarının yükselişine de sebep olabilir çöküşüne de.