"Başıboş" Sokak Köpekleri

Gündemde olan bir konu olduğu için yazmak istedim. Öncelikle bu köpeklerin başları neden boş ve neden devletin kontrolü altında değiller? Bir yasa tasarısının planlanması için illa ki birilerinin bu köpekler tarafından saldırıya uğraması, vahşice öldürülmesi ya da kuduz olması mı gerekiyor anlayabilmiş değilim.

Köpekler yapıları ve hayvan olmalarının bir gereği olarak saldırgan yapıda olabildiği için ister kısırlaştırılmış olsun ister aşılanmış isterse de çok iyi bakılıyor ve eğitimli olsun sokaklarda insanları ve diğer canlıları korkutacak şekilde sürü halinde gezmeleri bence doğru değildir. Bir sokağın o mahalle sakinleri tarfından sevilip bakılan bir köpeği olabilir ama bu sayı üçe, beşe, yediye çıkınca toplum sağlığını ve güvenliğini tehdit eden bir unsur haline gelmesi kaçınılmazdır. Ya da köy gibi geniş alanların, ovaların, arazilerin sık bulunduğu yerleşim yerlerinde belki kümes hayanlarının ve diğer inek, koyun, keçi gibi insanların geçimini sağladığı hayvanların yırtıcılardan korumasını sağlamak ve bekçiliğini yapmak üzere çok iyi birer yardımcı olabilirler lakin konu şehir yaşamına gelince işin rengi değişiyor. İnsanın bile bazen hatta benim gibileri için çoğu zaman canını sıkabilen şehrin dar sokakları köpekleri nasıl sıkmasın? Bu sadece ben tarafından farkedilmemiş olsa gerek ki diğer insanların ve hatta devlet yetkililerinin de ilgi alanına girmiş ve bu soruna dair bir çözüm arama yoluna gitmişler.

Köpeklerin uyutulması yani daha doğrusu "uyutulma" adı altında topluca katledilmesi tabi ki de hepimizin vicdanına ters gelen bir olaydır, asla doğru bir çözüm yolu değildir ve uygulanacağını da sanmıyorum. Evet köpekler belki kısırlaştırılabilir ama ben bunun da kesin bir çözüm yolu olduğunu düşünmüyorum. Çünkü her ne kadar kısırlaştırılmış da olsa -bilirsiniz sokakta yetişip büyüyen köpekler diğer o evcil, süslü hayvanlara pek benzemezler - yapıca diğerleri bakımından daha büyük boyutlara sahip olan sokak köpekleri özellikle küçük çocuklar için fazlasıyla korkutucu ve travmatik olabilir.

İşte tüm bu sebeplerden dolayı daha kesin bir çözüm yolu olarak bu köpeklerin kısırlaştırılması ve yedirilip, içirilmesi vs... işlemlerin onların yaşaması için uygun olan hayvan barınakları gibi alanlarda yapılması gerektiğini düşünüyorum. Peki bu kadar çok köpeğe barınakların sayısı yeter mi? Ya da tüm köpeklere bu yerlerde ne derece bakılabilir? Bu soruların cevaplarını bilmiyorum ama cevabını kesin olarak bildiğim bir şey var ki o da daha insancıl çözümler aranması gerektiği.

Umarım ki bir gün insan, hayvan farketmeksizin tüm canlıların birbiriyle dostça ve kardeşçe barış, huzur ve mutluluk içinde yaşayacağı o güne hepimiz tanıklık ederiz. Ve yine umarım ki o gün en kısa süre içerisinde gelir!