Beğenmediğiniz Bir Huyunuzu Aile Geçmişindeki Birinden Almış Olabilir Misiniz?
Bu Karmaşa Seninle Başlamamış Olabilir
Travmanın geçmişten uzanarak yeni bir kurban seçme gücü vardır. -Seninle Başlamadı Sayfa 43
İşler bazen içinden çıkılmaz hale geldiğinde durmadan duvara çarpıyor ya da uzun uzun yürüyüp o adresi buldum derken karşımızda beliren bire bir evlerden anlarız ki labirentteyizdir ve en kötüsü içimizdeki labirentte ışık yoktur ve panikle etrafa çarpar dururuz ve kaçınılmaz olan yaralarımızı alırız. Travmalarımızın farkındayızdır ama bu travmaların çözülmemiş hikayelerden yola çıkarak bize bulaştığını şanslı olanlarımız fark eder ve nihayetinde çözüme ulaşıp kendini özgürleştirir. Özgürleşmenin o hafifletici rüzgarı bize güç vererek yolumuza sağlam ve kendi hikayemizle devam ederiz. Çünkü epigenetik yoluyla aile mirası olarak aldığımız huy veya karakterle vedalaşmış özümüzü tanıma yolculuğuna çıkmışız demektir bu. Çoğumuz annemiz ya da babamız tarafından yeterince sevilmediğini düşünüyorsa muhtemelen ileride o kişi de tam aksini iddia etse de çocuğuna karşı kendi ebeveynlerinde ne kadar sevgi hissettiyse o ölçüyle davranacak ve bu döngüye dahil olup sonsuz bir girdaba girecekler. Rahatsız olduğunuz şeyin farkına varın ‘’Annem beni sevmiyor’’ aslında problemi derinlemesine inceleyince fark edeceksiniz ki insan görmediği sevgiyi veremiyor. Size başınızdan geçmeyen bir olay anlatıldığında tepkiniz ‘’Bilmiyorum, görmedim, yaşamadım…’’ şeklinde uzayıp gidecektir. Ya anneniz annesinden sevgi görmediyse ve bunu zamanla normal karşılayıp size de bildiği kadarını sunabiliryorsa? Peki bunu nasıl anlar ve çözüme kavuşturabiliriz? sorusunu Mark Wolynn’ın Seninle Başlamadı kitabını okursanız daha incelikli ve faydalı bulacağınızdan eminim elimden geldğince önemli olan yerlere değineceğim. Ama öncesinde dikkat tehlikeli yerlere yaklaşıyoruz. Kendine karşı dürüst olmayanların devam etmemesini söylemem gerekiyor.
‘’Başınıza gelebilecek en kötü şey, en kötü korkunuz nedir?’’ ya da ‘’Eğer yaşamınız parçalansa, eğer her şey çok kötü giderse, en kötü korkunuz nedir? ’ diye soruyor Wolynn.
Bu sorunun cevabı sizi ya farkında olduğunuz ya da karanlıkta kalmış travmalarınıza işaret ediyor. Eğer ilerlemek istiyorsanız lütfen dürüst olun. Dürüst olduğumu gözlerimi kapatıp cevabı aldığımda gözlerimin dolmasından anladım. Vereceğiniz cevap sizin çekirdek cümleniz oluyor ve problemi çözmeye devam etmeniz gerek.
İkinci soru, ‘’Ve eğer bu olsaydı ne olurdu? Bunun en kötü yanı ne olurdu?’’
Bunun etkisini daha güçlü görmek isterseniz yazıya dökmeniz gerekiyor. Yani kendinize bir aynadan bakıyor gibi. Bu korkunuzla yüzleşin daha sonra bu korkudan özgürleşmenin yolunu ve daha nice soruları yazar ince eleyerek anlatıyor en kısa zamanda kitapla tanışmanızı isterim. Ve birine doğum günü için hediye bakıyorsanız da vermek için mükemmel bir zamanlama. Unutmayın okumadan önceki siz ile okuduktan sonraki siz farklı personaya sahip olacaksınız. Yüklerinizden kurtulma zamanı gelmedi mi? Yolunuz labirente tekrar düşerse bir ışık aramak yerine ışığınızın kendiniz olduğunu anlamanız dileğimle.