Aydınlanma Var Mı?

Kişisel gelişimin vadettiği aydınlanma kavramını inceleyerek, farklı perspektiflerden olayları inceledim.

Skolastik düşünceden kurtulan Avrupa'nın yaşadığı aydınlanmadan bahsetmiyorum, insanların gece gündüz durmadan okuduğu, sosyal medya plartformlarında deli gibi izlediği, kişisel gelişimle bireysel bir aydınlanmadan bahsediyorum.

Peki siz de bu aydınlanma furyasının içinde misiniz? Böyle bir beyhude çabanız var mı? Ya da bu aydınlanmadan ne anlıyorsunuz? Bunları size kendi içinizde cevaplandıracağınız sorular olarak ortaya bırakayım ben. Benim anladığım ise Socrates gibi olacak ama ne yaparsam yapayım aydınlanma yaşamayacağım.

Üstad diyor ya "Bir şey biliyorum, o da hiç bir şey bilmediğimdir" diye ben de bu konuda tam o kafadayım aslında. Aydınlanmayı bilgi olarak görüyorum. Sadece genelgeçer ya da akademik şekilde değil kişinin kendisi hakkında aydınlama geçirmesi de bir hayli zor.

Bunun sebebi ise farklı farklı olaylar yaşıyoruz ve bunlara verdiğimiz tepkiler değişiyor. Bunu geçelim yaş aldıkça da hayata olan bakış açımız değişiyor, tepkilerimiz değişiyor her yaşta yeniden bir aydınlanma yaşamak için çaba göstermemiz gerekmez mi? Bu soruyu kendime soruyorum aslında cevabım ise hayır olacak. Bu aydınlanma meselesini endüstüri hâline getirerek âdeta fabrikadan seri üretim şeklinde altında herhangi bir dayanağı olmadan yazılan eserler ve verilen öneriler ile sadece kendinizi kandırdığınız, yankı odasına girmiş oluyorsunuz.

Oradaki vadedilen hayat size âdeta bir pembe oda sunuyor. Size bu şekilde aydınlanma yaşayacağınızı düşündüren şey nedir? Ben ise bu kişileri merdiven altı psikolog ya da bir dostunuzun "Aslansın yaparsın." motivasyonundan ileri gitmediği kanaatindeyim.

Bir konudan daha çok muzdaribim. Bu kuruma inanmış insanlarda gözlemlediğim şey ise şu oluyor. Onlar tüm sırrı çözmüş biz boşa yaşıyoruz, hayatın sırrını çözmüşler ve aydınlanmışlar. Bize de siz yanlışsınız yaftası vurarak kendilerini üst bir rütbeye alıyorlar. Bilimsel bir şekilde yapılan araştırmalardan veriler sunduğunda ise, o öyle değil, şeklinde yorumlar almak insanın sinirini bir hayli bozuyor.

Tüm bu sürece baktığımızda ise büyük bir endüstri hâlini almış ve psikoloji biliminin yapması gereken görevleri, önerileri üstüne alarak âdeta rol çalıyor. İnsanların aydınlanmasında bilginin öne çıkmasının ve daha çok psikoloji biliminin dinlenilmesinin insanın kendini tanıması için verimli bir yol olacağı düşüncesindeyim.