Bilim ve kahve
Kahvenin bilime katkısı.
Kahve Yemen de ortaya çıktı ve sonra önce Arap yarımadasına daha sonra tüm Avrupa'da yayıldı. Kahve entelektüellerin ve iş adamlarının bir içeceğiydi. ‘Kahve akıl çağı için uygun bir içecekti.’ (Tom Standge, Altı Bardakta Dünya Tarihi page 136). Kahve insanları zinde tutan günlerini verimli geçirmesini sağlayan bir içecektir. Kahve daha çok masa başında çalışan insanların bir içeceğidir. Alkol insanların beynini uyuşturur ve onları verimsizleştirir. Ancak kahve odaklanmalarına yardımcı oluyordu. Hatta kahve alkolün antitezi olarak görülür. Fransız yazar Sylvestre Dufour ‘un ‘’kahve insanı ayıltır’’ diye bir sözü vardır.
Kahve 17. Yüzyılda Yunanlıların ve Romalıların bilmediği bir içkiydi. Onların bilmediği bir içkiyi içiyor olmak insanlar için çağın ötesinde olmak demekti. Kahve aynı zamanda İslam dinine göre de uygun bir içecekti. Kahvenin tüm dünyaya yayılmaya başlamasıyla birlikte yeni kahvehaneler açıldı. Ve bu kahvehaneler iş adamlarının, bilim insanlarının, yazarların ve politikacılar gibi meslek gruplarının bir araya geldiği yeni fikirler tartıştığı yerler haline geldi. Adam Smith ‘Ulusların Zenginliği’ kitabının çoğunu kahvehanede yazmıştır. Kahvehaneler ilim merkezi haline gelmeye başladı 17. Yüzyılın sonlarına doğru. Hatta Fransız Devrimi de fiilen bir kahvehanede başlamıştır. Kahve insanları bir arada toplamış onlara iletişim kuracakları mekanlar sunmuştur ve bu sayede bilime katkısı büyüktür.
Kaynakça
Tom Standge Altı Bardakta Dünya Tarihi 9.Baskı