Bilinmeze Bir Bilen

İstemek yeter uçmak için.

Sen cevapları ezberliyorsun hayat aynı soruyu tekrarlamaz. Osho-Korku

Geçen günlerde bir anlığına göz kapaklarım ağır gelip kapanmak için ısrarcı olunca içerideki yarışı kazanan bu sefer kırgınlık oldu. Kırgınlık ya da küslük dediğimiz, sevdiğimiz hala içimizde yerini özensizce tuttuğumuz kişiye beslediğimiz bir duygu olduğunu okuduğumu hatırladım. Hepimizin içinde yer eden kişi ya da kişilerin yerini vermeyiz kimseye. Ver-e-meyiz belkide. Gelenler de bilir, bilmeyenler okur o yerin üzerinde kullanılmıyor yazısını. Kendimizle karşılaşmaktan mı korkarız yoksa kırgın olduğumuz kişiyi düşündüğümüz gerçeğinden mi? Pinhani çok net anlamış,

Bugün aramadım ama bilir o beni

Çok uzaktayım ama görür o beni

Eve dönemedim ama bulur o beni

Bana acımadı ama sever o beni

Bu durumu düşündüğüm bir zaman diliminde bu oyunun ismini ego savaşı koydum. Nur topu gibi bir ego savaşınız olduğunda bilirsiniz emek vermek gerekir gece kalktığında beslemek, sabah üzerinde türlü oyunlar oynamak gerek çünkü her zaman bir tarafı kazanan çıkartmak zorundadır. Oyun, ego oyunu olduğunda karşı tarafın hiç şansı yoktur. Kendini savunamaz bile. Bir süre sonra fark ettim ki kime ya da neye ise kırgınlığımız, içi boş şeyler. Tüm suç egoların. Egoların oynattığı kukların verdiği bir mücadele bu. Bir tarafın yaralarının göründüğü an karşı tarafın bilmeyerek ya da istemeyerek yaptığı bir konuşma bile diğer tarafın gard almasına yeterdir. Ya bu bizimle alakalı değilse? Hem zayıf hissettiğimiz an bunu arkadaşımıza, eşimize, dostumuza söylemeyi tercih etmez kabuğumuzun içine girmeye çalışır kabuğun içindeki birikmişliğe bakmadan hem de farkında olmadığı için karşı tarafı suçlarız. İtiraf edelim artık hepimiz yaptık bunu! Peki nasıl çıkacağız kırgınlığın sonsuz girdabından? Yakınlarda okuduğum bir yazar çok açıklayıcı anlatmış. Ben sadece madde başlıklarını yazacağım.

1.Hiçbir Şeyi Kişisel Algılama

2.Kullandığın Kelimeleri Özenle Seç

3.Varsayımda Bulunma

4.Daima Yapabildiğinin En İyisini Yap

O halde Don Miguel'in Dört Anlaşma kitabından alıntıladığım bu dört maddeden sonra kulak kesilelim.