Bir Garip Çanta: MSCHF BAG

Frankestein'ı hepimiz biliriz. Peki Frankestein Çanta? Kulağa ne kadar enteresan gelse de Frankestein çanta gerçekten var. MSCHF markasının oldukça ilginç bir ürünü olan bu çanta bir anda ordan burdan toplanıp yapboz gibi birleştirilmiş olmasa da hikayesi buna benzer bir duruma dayanıyor ve oldukça enteresan.

Basit bir matematik gibi düşünelim 1+2+3+4=10 olur. Bu çantanın yolculuğu da basit bir matematik işlemi gibi ancak burda sayılar değil markaların ruhları, imajları, dokunuşları toplanıyor. Öncelikle çantanın tam adı Global Supply Chain diye geçiyor. Çantanın hikayesi ise şöyle başlıyor; MSCHF, ilk adım olarak Peru’daki bir fabrikaya ikonik Hermès Birkin çantasının bir kopyasını üretmesini istiyor. Ardından Peru'da üretilen çakma tasarım Birkin çantasının belirgin hatlarına sahip, ancak orijinalinin birebir aynısı olmayan bir tasarım olarak markaya gönderiliyor.

Ancak, MSCHF için bu yeterli gelmiyor. Birkin’in DNA’sını alıp, başka lüks çanta modelleriyle karıştırarak lüksün nasıl yeniden üretildiğini vurgulamak isteyen marka bu sefer de çantayı Portekiz'e yollama kararı alıyor. Portekiz’deki bir fabrikaya Birkin tasarımını Celine Luggage model çantalarıyla harmanlamaları söyleniyor. Oluşturulan prototip Birkin’in siluetinde ama Celine çantalarının daha minimalist ve keskin hatlarına da sahip olarak gönderiliyor.

MSCHF burada da durmayıp çantanın küresel yolculuğuna devam etmesi için bu prototipi de Hindistan'a yolluyor ve oradaki bir fabrikaya bu yeni Celine-Birkin karışımını Dior'un Saddle model çantasıyla birleştirmesini iletiyor. Bu çalışmanın da sonucunda yeni prototip artık Birkin ve Celine karışımına ek olarak Saddle Bag'in klasik detaylarını da içermiş oluyor

Prototipin son yolculuğu Çin'e oluyor ve Çin’deki bir fabrikaya Dior Saddle-Celine Luggage- Hermes Birkin karışımını Balenciaga’nın çarpıcı ve kesin çizgili tasarım anlayışıyla birleştirmesi talep ediliyor. Ortaya çıkan sonuçla beraber prototipin son hali hiçbir markaya tam olarak ait olmayan, tamamen yeni ve enteresan bir forma sahip oluyor.

Farklı markaların tasarımlarının, dokunuşlarının ve hatta ruhlarının iç içe geçerek ortaya ne çıktığını tüketiciye sunarken elbette bir amaca yönelik şekilde yapıyorlar. Markanın tüm amacı aslında küresel tedarik zincirlerinin, moda markalarının tasarım DNA’sını nasıl değiştirdiğini ve lüks algısının aslında üretim süreçlerine bağlı olarak nasıl şekillendiğini eleştirel bir dille göstermek...

DNA demişken bu çanta aklıma The Substance filmini getirdi. İzlemeyenleriniz için filmin ana konusu ve çantanın yolculuğu benzeşiyor. Filmde Hollywood sektörü için ''yaşlanmış'' sayılan Elisabeth adlı bir tv yıldızı çıktığı programa yerine daha genç bir kadın arandığı için görünüşünden memnun olmayarak kötü hissediyor. Bu his onu yabancı bir madde olan ve gençlik vaadeden ''The Substance'' adındaki gizemli maddeye götürüyor. Madde enjekte edildiğinde Elisabeth'in bedeninden çok daha genç ve çok daha güzel versiyonu çıkıyor. Matrix burda Elisabeth'in vücudu oluyor ve onun dna sından türeyen yeni bir versiyon ortaya çıkıyor. Bu çanta'nın da oldukça fazla yeni prototipi olmasına rağmen matrixi Birkin oluyor. (SPOILER ALERT! filmin sonunda yeni ve genç versiyon yani SUE da dengeye saygı duymadığından yaşadığı fiziksel bozukluklarından memnun olmayarak kendine yeniden maddeyi enjekte ediyor ancak bu da felakete yol açıyor. Matrix Sue olmadığı ve ana Matrix'i öldürdüğü için ortaya korkunç bir DNA felaketi çıkıyor. Yani bir yaratığa dönüşüyor.) Tabii ki çantanın son hali bir DNA felaketi demiyorum ama taklitler aslını yaşatıyor olacak ki bu ikonik çantalardan daha güzel bir tasarım ortaya bariz şekilde çıkmamış.

Bu masumhane bir proje mi yoksa moda endüstrisine bir sağlam bir sataşma mı esas soru bu olsa gerek. Benim görüşüm eğer MSCHF moda endüstrisini ve lükse tüketimi ironik şekilde eleştiriyor ise eleştirdiği şeye dönüşmüş olması maalesef kaçınılmaz bir durum. Yani bu moda endüstrisinin işleyişine dair çarpıcı bir eleştri içeriyor ancak eleştirdiği şeyden kar amacı gütmesi eleştireni gönderme yaptığı endüstrinin eleştirdiklerinden pek de farklı yapmıyor. Yine de oldukça farklı bir proje olduğu kesin. Siz ne düşünüyorsunuz ?

.