Bir Kate Chopin Hikayesi: Öpücük

Kate Chopin'in cürretkar kısa hikayesi

Kate Chopin’in Vogue’da yer alan bir eseri olan Öpücük, 1895 yılında yayınlanmıştır. Zamanına göre oldukça cesur olan bu eserin özellikle o dönemdeki genç hanımların bolca ilgisini çekmiş olduğunu düşünmek yanlış olmaz.

Zaten de Kate Chopin gibi dönemin erkek yönetimindeki toplumunda güçlü kadınların hikayelerini anlatmış olan bir yazardan daha azı beklenmezdi. Hikaye Nathalie, veya hikayedeki lakabı ile Nattie, adındaki genç bir ana karaktere ev sahipliği yapıyor.

Şunu belirtmeliyim ki bu karakter öyle hanım hanımcık bir karakter değil. Kendisi kucağındaki kediyi bir mafya babası edasıyla okşayan, aşk ile para arasında kaldığında parayı seçen, tuttuğunu koparan, elinden geleni ardına koymayan, gözü pek bir karakter. Bunları bildikten sonra hikayede Nathalie’nin, inanılmaz bir servet sahibi olan Brantain ile evlenmek istemesi sizi şaşırtmaz muhtemelen. Kendisine deli gibi aşık olduğunu bildiği Brantain’den evlilik teklifi bekleyen Nathalie, bir yandan da Harvey adındaki bir beyefendi ile romantik bir kaçamak yaşıyor. Bu durum da Nathalie ile Brantain beraber otururken Harvey’in Brantain’i fark etmeden Nathalie’yi öpmesine sebebiyet veriyor. Bu durum karşısında Brantain odayı terk ediyor ve Harvey öfkeli Nathalie’den defalarca özür diliyor. Nathalie ise bu işi böyle bırakacak birisi olmadığı için de bir sonraki buluşmalarında Brantain’in peşine takılır. Ona Harvey’in abisinin en yakın arkadaşı olduğunu, adeta kardeş gibi birlikte büyüdüklerini ve onun yanlış bir fikre kapılmasını istemediğini anlatır. Nathalie’ye zaten kör kütük aşık olan Brantain de bu durumu kabullenir ve ona evlenme teklifi eder. Düğünlerine Harvey de davetlidir ve hatta Brantain, Harvey’den onun Nathalie’yi düğünden önce öpmesini istemiştir. Harvey ise karşısında öpücük bekleyen Nathalie’ye artık kadınları öpmeyi bıraktığını söyler. Tüm bu olanlara bakıldığında Harvey’in çok da haksız sayılmadığını söyleyebilirim. Nathalie’nin de zaten her ne kadar Harvey’den bu son öpücüğü alamasa bile Brantain sayesinde sahip olduğu servet ile oldukça mutlu olduğu söylenebilir. Sonuçta hikaye herkes için mükemmel olmasa da herkesin istediğini aldığı bir şekilde bitiyor da diyebiliriz. Hikayenin bana göre en güzel kısmı ise ilk paragraf. İlk başta gölgelerin ve odanın tabirinin size sadece mekanı anlattığını düşünebilirsiniz ancak hikayeyi bitirdikten sonra bu kısmı yeniden okuduğunuzda aslında hikayeye adını veren ve ansızın gelen öpücüğün parlattığı olaylar silsilesi ile sonrasındaki bilinmezliği oldukça güzel bir şekilde ifade ettiğini anlayabilirsiniz. Bu da Chopin’in zekasını gösteriyor bir yandan. Aşk ile para arasında seçim yapmak zorunda olan bir hanımefendinin hikayesi ve bilinmezliği de ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi zaten.