Bir Tanrıça "Zorya"
Mitolojiden miras bir kahraman.
Süper kahraman konulu filmlerin, hikâyelerin ilgi çektiği günümüzde, bunu fırsat bilip ben de bir süper kahraman hikâyesi anlatmak istiyorum. Belki biraz daha dinler öncesi, antik ve pek az CGI kullanılan versiyonunu. Ama bu sefer kahramanımız sadece bir şehri veya ülkeyi değil, koskoca dünyayı koruyor. Gelin beraber Avrupa’nın neşe kaynağı, kültür fışkıran, insanı bahar gibi rengarenk olan Slav coğrafyasına gidelim. Elbette Slavlar, geçmişten günümüze Avrupa dahil olmak üzere pek çok farklı lokasyonda ikamet ettiler. Bu da onların kültürlerinin, mitlerinin, hikâyelerinin bu kadar zengin olmasını sağladı. Bahsedeceğimiz kahramanımız -hatta o kadar ki ona tanrıça derler- dünyanın umudunu, ışığını sağlayan; gündüzün ve gecenin bekçisi, kötü canavarlara mahal vermeyen; hayırların fethini, şerlerin defini sağlayan Zorya!
Dinler yayılmadan önce, insanlar hayatlarında tutunacakları çeşitli hikâyeler yaratmıştır. Bu hikayeler dilden dile, bir toplumdan öbürüne zaman içinde yayılmış ve çeşitli fantastik ögelerle zenginleşmiştir. Mitolojinin en basit ve süssüz tanımını yaptığıma göre biraz Slav mitolojisine yönelelim. Pagan inanışların temeli oluşturduğu Slav mitolojisi için birinci elden yazılı kaynaklar oldukça azdır. Buna rağmen çeşitli eserlerden ve günümüzde yaşayan Slavların geleneklerinden pek çok şeyi biliyoruz. Slav kültürünün izlerine; onların masallarından kutlamalarına, kullandıkları takılardan kıyafetlerindeki renk ve işlemelere kadar birçok yerde rastlanır.
Slav mitolojisinin ve kültürünün içerdiği öğelere baktığımızda kadınlara ve onların gücüne ne kadar önem verdiklerini görebiliriz. Pek çok hikâye, masal, şarkıda kadınların adı geçer. Bunun doğduğu noktadaki Slav mitolojisinde de tanrıçaların oldukça çok olduğunu anlarız: Mokoş, Lada, Morana, Zorya, Baba Yaga ve Marzanna Slav tanrıçalarıdır. Gelelim bizim kahramanımıza… Aslında o herkesin kahramanı, o ışığın koruyucusu, gecesini gündüzüne katan bir tanrıça. Gecesini gündüzüne katan derken abartı yapmış olmayız zira işinin büyük çoğunluğu da bu.
Zarya-Zarenitsa, Andrey Shishkin, 2013
Zorya, genellikle her biri gökyüzünün farklı yönlerini temsil eden Zoryalar olarak bilinen üç kız kardeşten biri olarak tasvir edilir. Diğer iki kız kardeş, şafağı temsil eden Zorya Utrenyaya ve alacakaranlığı temsil eden Zorya Vechernyaya'dır. Zorya genellikle sabah yıldızı Venüs ile ilişkilendirilir ve her sabah güneşi karşılamak için göksel kürenin kapılarını açtığı söylenir. Bu kapıları açma eylemi, yeni bir günün başlangıcını ve gecenin karanlığından sonra ışığın gelişini sembolize eder. Zorya ayrıca savaşçıların koruyucusu olarak kabul edilir ve genellikle savaşta koruma ve başarı için çağrılır. Ayrıca doğurganlıkla ilişkilendirilir ve bazen doğum ve annelik tanrıçası olarak tapılır. Ne tanrıça ama!
Ne kadar zorlayıcı badireler de atlatsak bir tek içimizdeki umudu atlatamıyoruz bence. Slavların etnik kıyafetlerine işlenmiş nakışlar gibi bizim de içimize işlenmiş umutlar var. Hiçbirimiz birer süper kahraman veya tanrı/tanrıça olamasak da kendi hikâyemizin kahramanlarıyız. Ve artık biliyoruz ki Zorya kahramanların ve savaşçıların koruyucusu.
İçimdeki gündüz ve gecenin bekçisi, en karanlık andan sonra gelecek ışığın habercisi olman dileğiyle; sana hayran kaldım Zorya!