Io'nun Acıları 1
Zeus'un sevgilisi Io'nun ızdıraplı hayatının birinci versiyonu.
Zeus'un dillere destan çapkınlığı masum bir kızın daha canını yakmıştı. O masum genç kızın adı ise Ioydu. Tabi daha sonra başka bir isimle karşımıza çıkacakta olsa o ismi hikayemizin sonuna saklayalım.
Tanrıların tanrısı, Olimpos'un görkemli kralı Zeus, bu büyük kralın en büyük kusuru ise sadakatsizlik diyebiliriz. Sık sık diğer tanrıçalar ve ölümlülerle ilişkiler yaşayarak bu konuda şanını ilerletmiştir.
Ancak Zeus'un kız kardeşi ve aynı zamanda da karısı olan Hera kocasının bu sadakatsizliğinden oldukça memnuniyetsizdi. Bu konuya öylesine duyarlıydı ki Zeusla gökleri inletecek kavgalarının yanında onun birlikte olduğu ölümlü ölümsüz her kadına işkence çektirmeye ant içmişti.
Olimpos'us kraliçesine hiç aldatılmak yakışır mıydı? Bu konuda hiçbir zaman altta kalmayıp Zeus'un gözünü korkutsa da bu sadakatsizliğinin önüne geçmeyi hiçbir zaman başaramamıştı. Bugün de Zeus'un sadakatsizliği yüzünden Hera'nın gazabına uğrayan bir genç kızın hikayesini okuyacaksınız satırlarımda.
Io, genç ve güzel bir rahibe. Bu güzelliği ile Zeus'un ilgisini çekmeyide başarmıştı tabiki. Çapkınlığı ile meşhur Zeus onun güzelliğine dayanamamıştı. Ancak Hera'dan çekindiği için Ioyu görmeye gizlice gider, onunla gizli saklı buluşmalar yapardı. Fakat gözü zaten Zeus'us üstünde olan Hera'nın gözünden bu yasaklı buluşmalar kaçmamıştı. Tüm olaylarda bununla başlamıştı.
Bir gün Zeus, Io ile birlikteyken Hera’nın bu durumu sezdiğini fark etti. Durumu örtbas etmek için hızlıca bir plan yaparak Io’yu beyaz, güzel bir ineğe dönüştürdü. Güzelliği dillere destan Io hayatına uzunca bir süre devam edeceği inek formuna bu şekilde dönüşmüştü işte.
Hera, bulutların arasından onun yanında beyaz bir ineğin varlığını gördü ve kocası Zeus’un bir şeyler sakladığından şüphelendi. Yeryüzüne inerek Zeus’a yanındaki bu ineğin nereden geldiğini sordu. Zeus, masum bir şekilde ineğin sıradan bir hayvan olduğunu ve bir anlam taşımadığını söyleyerek Hera’yı kandırmaya çalıştı.
Ancak akıllı olan Hera, bu açıklamadan tatmin olmamamış, ve Zeus’tan ineği ona hediye etmesini istemişti. Hera'nın bu isteğini reddetse onu daha çok şühelendireceğini bilen Zeus tereddüt etsede el mahkum inek formundaki İoyu Heraya teslim etti.
Hera, bu ineğin Zeus’un sevgilisi olduğunu çoktan anlamış, Io’yu cezalandırmak için onu sürekli gözetim altında tutmak istemişti. Böylelikle Zeus sevgilisini bir daha göremeyecekti. Bu nedenle, dev ve yüz gözlü bekçi olan Argos’u Ioyu gözetlemesi için görevlendirdi. Argos’un her biri uyurken bile açık kalan gözleri sayesinde Io, hiçbir zaman özgürlüğüne kavuşamamış ve sürekli olarak izlenmek zorunda kalmıştı.
Ancak Zeus, sevgilisi Io’nun bu şekilde acı çekmesine tahammül edememişti ve ona yardım etmek için Hermes’i göndermişti. Hermes, zekâsını ve yeteneklerini kullanarak Argos’u uyutmayı başararak ve onu öldürerek Io’yu sonsuz ıztıraptan kurtarmıştı.
Hera, Argos’un öldüğünü öğrendiğinde çok öfkelenmişti. Bu yüzden Io’yu yine rahat bırakmamıştı tabiki. Onun peşine devasa bir at sineği göndermişti. Bu sinek inek formundaki Io’yu sürekli olarak sokarak acı çektiriyordu Io, sinekten kurtulmak için Yunanistan’dan Mısır’a kadar çaresizce kaçmak zorunda kalmıştı.
Uzun bir sürgün ve acılarla geçen yolculuğun ardından Io, Mısır’a ulaşmıştı. Burada Zeus, sevgilisi Io’nun çektiği eziyetlere son vermeye karar verdi ve onu tekrar insan formuna dönüştürdü. Io, sonunda huzura ve güzelliğine geri kavuşmuştu.
Kaçtığı Mısır’da güzelliği sayesinde tanrıça olarak tapınılmaya bile başlanılmıştı. Mısır mitolojisinde tanrıça İsis olarak bilinen figür, Io’nun bu macerasından esinlenilerek ortaya çıkmıştır. Böylelikle güzel bir rahibe olarak başladığı daha sonrasında ızdırapla geçen yıllar sonrası hayatına tanrıça İsis olarak devam etmiş ve o isimle anılmıştı.
Tabi bu Io hakkında anlatılan efsanelerden sadece bir tanesi. Bu konuda birçok söylem vardır ve kimisi farklı hikayeler anlatır. Bu hikayenin başka versiyonunda görüşmek üzere...