Camus ve Yabancısı

İnsan yaşamı, bir saçma, bir anlamsız, bir akıl dışı, bir mantık dışı yaşamdır.

Geçen hafta Camus'nün Yabancı romanını tekrar okudum ve Mersault hakkında düşüncelerimi yazmak istedim. İlk satırdan son kelimeye kadar Camus ve karakter yazım tarzı yine gerçekten beni çok etkiledi. Camus'nün bize sunduğu karakter Mersault ile kendimi çok yakın hissettim aslında. Hislerine, çevresine, olan biten her şeye yabancı bir karakter kendisi. Mersault aslında etrafında olup bitenlerin tam merkezinde ama her şeyden kopuk ve soyut bir karakter. Hisleri sorulduğunda çok şey anlatacak kadar hissi olan ama tek kelimeyle geçiştiren ya da sürekli 'bilmiyorum' diyebilen bir karakter. Zaten Camus bu eserini varoluşçu ve nihilist akımlarının duruşundan yazdığı için bu akımların karakteristiklerini tamamen Mersault ile bizlere sunuyor diyebiliriz.

Mersault aslında her şeyden kendini soyutlarken haklı mı bilmiyorum ama annesinin ölümüne yas tutmadığı için, olaylara kayıtsız kaldığı için ve herhangi bir dine inanmamakla birlikte başını belaya sokacak bazı olaylara karıştığı için insanlar tarafından garipsendiği kesin. Mersault'nun hayatta bir anlam arayışında olmadığını da hareketlerinden anlıyoruz. Bu karakterimiz toplumun kurallarına da uymuyor ve kendi hayatını kendi kurallarına göre yaşıyor. Başkaları bu durumu absürt ve anormal olarak yorumlasa da insanların normları tamamen toplumun dayatmasından ibaret. Annesinin ölümü, Marie'nin onunla evlenmek istemesi ve başka insanların hayatlarında bir değişiklik olarak adlandırdığı şeyler ona göre 'bir fark yaratmıyor'. Spoiler vermek istemem ama Mersault kimsenin hiç istemeyeceği bir duruma düşene kadar kendi hislerine de aşırı derecede yabancı. O son patlama anına ve kendini toplumdan soyutlayana kadar gerçek hislerini anlayamıyoruz. Aslında ilk başlardan beri etrafındaki her şeye, özellikle yazın kavurucu sıcağından şikayet edişini bu duruma sinirlenişini anlıyoruz. Sanki tüm bu içinde biriktirdiği sinir ve ağzından çıkan kelimeler son anda kitap bitmeden yüzümüze çarpıyor.

Kısacası son zamanlarda kendini toplumdan soyutlayan ve kendine ve etrafına yabancılaşan kişiler vardır. Şahsen bu kitabı okuduğumda Mersault ve kendi durumumu çok benzetmiştim. Umarım siz de kitabı okursanız seversiniz ya da okumuşsanız sevmişsinizdir.