Cava Dili ve Tay Dili Neden Birbirine Benzer?

Tarihsel bir bağın ve kültürel etkileşimin derin izleri -Cava ve Tay dili.

Endonezya’nın Cava Adası ile Tayland arasındaki kültürel bağlar, sadece dil ve yazı sistemleriyle değil, aynı zamanda derin tarihi etkileşimlerle şekillenmiştir. İlk bakışta, Cava yazısı ve Tay alfabesi benzer bir görünüme sahip gibi görünse de bu iki yazı sistemi aslında çok farklıdır. Bununla birlikte, bu benzerliğin ardında yatan tarihi ve kültürel bağlantılar oldukça ilginçtir.

Brahmi ve Pallava Yazıları'nın Ortak Kökeni

Cava yazısının Tay yazısına benzemesinin temelinde, her iki alfabenin de aynı kökeni paylaşması yatmaktadır. Yogyakarta Özel Bölgesi Kültürel Değerleri Koruma Merkezi (BPNB) tarafından yapılan açıklamalara göre, Cava yazısının Tay harflerine benzemesinin nedeni, her iki yazı sisteminin de Pallava veya Pallawa yazısının türevleri olmasıdır. Pallava yazısı, Hindistan’ın güneyinde ortaya çıkan bir yazı sistemidir ve Aramice yazısının bir türevi olarak kabul edilir. Aramice yazısı, MÖ 10. yüzyılda Orta Doğu’da gelişen ve dünya çapında birçok yazı sistemine ilham veren bir sistemdir.

Pallava yazısı, Hindistan’daki Brahmi yazısının bölgesel bir türevidir ve Güneydoğu Asya'nın yazılı kültüründe önemli bir yer tutar. Bu yazı, Tayland’ın alfabelerinin yanı sıra Cava’daki eski Kawi yazısının, Birmanya ve Batak yazılarının da temelini atmıştır. Hindu-Budist dönemiyle birlikte, Kawi yazısı zamanla daha gelişmiş ve özgün bir hale gelerek, Cava alfabesini oluşturmuştur. Bu süreç, 17. yüzyılda Cava'da daha modern bir biçim alarak Carakan veya Hanacaraka olarak adlandırılmaya başlanmıştır.

Tay ve Cava Yazılarının Benzerliği

Tay alfabesinde 44 ünsüz harf ve 15 sesli harf sembolü bulunurken, Cava alfabesinde sadece 20 harf vardır. Bu rakamlar, her iki yazı sisteminin farklı sayıda karaktere sahip olduğunu gösterse de biçimsel benzerlikler dikkat çekicidir. Bu benzerlik, sadece yazıların görsel yapısında değil, aynı zamanda sesli harflerin ünsüz harflerle birlikte yazılması gerekliliğinde de kendini gösterir. Her iki yazı sisteminde, bir ünsüz harf genellikle sesli harf ile birlikte kullanılır, bu da dilin fonetik yapısına özgü bir özellik olarak kabul edilebilir.

Bu yazı sistemlerinin benzerliğinin temelinde, Brahmi’nin ve onun türevlerinin bölgesel etkileri bulunmaktadır. Hem Cava yazısı hem de Tay yazısı, bu eski yazıların çeşitli lehçelerinin etkisi altında gelişmiş ve zamanla kendi kültürel bağlamlarına uygun hale gelmiştir.

Endonezya ve Tayland arasındaki kültürel bağlar sadece yazı sistemleriyle sınırlı değildir. Tayland’da da geniş bir şekilde bilinen Panji hikayesi, kökeni Cava Adası'na dayanan ve bölgedeki pek çok ülkenin diline çevrilen önemli bir efsanedir. Bu hikaye, Tayland dahil birçok Güneydoğu Asya ülkesinde yayıldı ve her birine kendi diline uyarlanarak aktarıldı. İlginç bir şekilde, Panji hikayesindeki Cava dilindeki kelimelerin büyük bir kısmı Tay dilinde de bulunabilir ve Taylandlılar bu kelimeleri kolaylıkla anlayabilirler. Bu durum, her iki dilin tarihsel etkileşimlerinin ve kültürel benzerliklerinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir.


Brahmi'nin Evrimi ve Güneydoğu Asya'daki Yansıması

Brahmi yazısı Hindistan’da MÖ 3. yüzyılda, özellikle Kral Ashoka'nın hükümetinin etkisiyle geniş bir coğrafyaya yayıldı. Brahmi'nin farklı lehçeleri zamanla gelişti ve özellikle Kuzey Hindistan Brahmi ve Güney Hindistan Brahmi olarak iki ana dalda ayrıldı. Bu yazı Sri Lanka'daki Sinhalese yazısı, Tibet yazısı, Bengalce, Gujarati ve Deccan yazıları gibi pek çok alfabenin atası oldu. Brahmi'nin bu varyantları, farklı bölgelerdeki kültürel ihtiyaçlara göre evrilerek yerel yazı sistemlerine dönüştü.

Brahmi yazısının bu evrimi, Güneydoğu Asya'ya ulaşarak Tayland, Endonezya, Myanmar ve diğer bölgelere etki etti. Tayland alfabesi ve Cava yazısı da bu tarihsel süreçten beslenmiş, Brahmi yazısının türevlerinden olan Pallava yazısının etkisiyle şekillenmiştir. Bu yazı sistemlerinin gelişimi, bölgedeki kültürel alışverişin ve bölgesel etkileşimlerin bir yansımasıdır.

Sonuç olarak, Tay ve Cava yazılarının benzerliği yalnızca bir görsel tesadüf değil, tarihsel bir bağın ve kültürel etkileşimin derin izleridir. Bu yazı sistemlerinin kökenleri, Güneydoğu Asya’daki kültürel ve dilsel etkileşimlerin bir yansıması olarak bölgenin zengin ve çeşitlenen yazılı mirasını ortaya koymaya devam etmektedir.