Cesur Modacı Thierry Mugler Hayatını Kaybetti
Moda dünyasının en cesur, provokatif ve sürprizlerle dolu moda tasarımcılarının başında gelen Thierry Mugler hayatını kaybetti.
Son 40 yılın en cesur, provokatif, sürprizlerle dolu, ekstra ve yetenekli moda tasarımcılarının başında gelen Mugler modaevinin kurucusu Fransız tasarımcı Thierry Mugler geçtiğimiz günlerde 73 yaşında hayatını kaybetti.
Modaevi Instagram'da paylaştığı bir gönderi üzerinden "Büyük bir üzüntüyle Maison Mugler Manfred Thierry Mugler'in hayatını kaybettiğini bildirmekteyiz. Modacılığı, parfümcülüğü ve imge yaratıcılığı ile dünya çapında insanların her gün daha cesur olmalarını ve daha büyük hayaller kurmalarını sağlayan bir vizyonerdi" sözleriyle üzücü haberi duyurdu.
Thierry Mugler 1948'de Strasburg'da doğdu ve erken yaştan itibaren ilgisi daha çok çizime odaklıydı. 9 yaşında bale eğitimine başladı ve 14 yaşında ulusal çapta bale gruplarında yer almaya başladı. Buna rağmen asıl tutkusu hala çizimdeydi, Strasburg'da bulunan Dekoratif Sanatlar Okulu'nda iç mimarlık eğitimi aldı. 22 yaşında Paris'e taşındı ve vitrin tasarımcısı olarak çalışmaya başladı ve arta kalan zamanlarında giysi tasarımları yaptı. 1973'te ilk koleksiyonu olan Café de Paris'i sundu ancak izleyicileri etkilemeyi başaramaması nedeniyle pek ses getirmedi. Hayal kırıklığının onu yıldırmasına izin vermeyen Mugler, bu başarısızlıktan bir moda devi inşa etmeyi başardı.
1975'te kendisiyle aynı adı taşıyan modaevini kurdu, günün klasiklerinden ve beklentilerinden kendisini tamamen ayırarak yeni bir moda dünyası hayali ile bütün kural ve limitleri reddetti, moda dünyasının dışından ilham alarak günün moda anlayışını ve giysilerin sanatsal erişimini genişletti. Güçlü, cüretkâr ve cinsellikleriyle barışık kadınlar ile distopyaları ve beraberinde getirdikleri dünya çerçevesini birleştirdi ve günümüzde hâlâ sınırların dışında olarak düşünülen kadın portreleri ortaya çıkardı. Özerk robot kadınlar, ruhaniliğin anlamını kıran zarif askerler, zamanın modasının olmazsa olmazı herhangi bir cinsellikten uzak modeller gibi cinsiyetler arası ve genellikle kadınlara yüklenmeyen karakteristik özellikler ile modern ve kendilerinden istenen ile tatmin olmayan kadınlara hitap etti. Kendi sözleri ile: "Benim işlerim kadınlara ve kişiliklerine övgüdür, ben onlara zırh yapıyorum."
2002'de kendine ve sağlığına odaklanmak için moda dünyasından emekli oldu. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde Mugler'in tasarımları Grammy ödüllerinde Mugler'in vintage tasarımlarını giyen Cardi B ve Met Gala'da özellikle kendisi için yapılan bir tasarım giyen Kim Kardashian gibi mega ünlüler ve etkinliklerin yüksek profili ile tekrar popüler kültüre dahil oldu. Öncesinde toplumsal bellekte daha çok parfümleriyle yer alan modaevi bir kez daha tüketicilerin spot ışığı altına girdi.
Asla pes etmeyen, önyargılara karşı koyan, hayatın zorluklarına kadınların giyimleri üzerinden güçlü hissetmelerini sağlayarak cevap veren ve kendi deyimiyle "zırh yaratan" bir tasarımcı idi. Robot olarak giydirdiği modelleri, deniz kızlarından ve film noir'dan aldığı ilham, kancalarla süslü elbiseleri sonsuz yaratıcılığının ve moda dünyasında bıraktığı asla silinemez izinin kanıtı. 90'ların modasını yaratıcılığı, tasarım bilgisi ve eşsiz vizyonuyla işaretlemekle kalmadı, yıllar boyu moda severlerin gözdesi olmaya devam etmesi ve son yıllardaki yeniden yükselişi ile zamanının çok ilerisinde olduğunu tüm dünyaya gösterdi.