Çevresel Etki Değerlendirmesi Nedir?
Çevresel Etki Değerlendirmesi nedir ve neden önemlidir?
İnsan, yaşamını sürdürebilmek için bazı şeylere muhtaçtır. Muhtaç olduğu yaşamsal ihtiyaçları için doğa ile bağı güçlenmiştir. Örneğin barınma ihtiyacı için doğadan gerekli malzemeleri almak veya besin ihtiyacı için doğada yetiştirme ve toplama işlemi yapacaktır. Fakat bu samimiyet ve mecburi bağ, sonucunda olumsuz etkilere neden olabilmektedir. Bundan dolayı doğayı etkileyen her türlü kanunun, politikanın, planların ve bunların uygulanma stillerinin çevre ve insan sağlığına etkileri belirlenmelidir. Mevcut gereklilik sonucunda da çevresel etkilerin boyutunu önceden belirlemek ve elde edilen verilerin değerlendirilmesi için somut bir çalışma ortaya konmak istenmiştir. Çünkü bu sayede insana ve doğaya verilebilecek zararların önüne geçilebilecektir. İşte tüm bu sürece Çevresel Etki Değerlendirmesi denir.
Sanayi Devrimi ve sonrası fabrikalaşma, kaynakların bolca kullanımı ve büyüme ile birlikte doğaya yüksek zararlar verilmiştir. Dünyadaki kısıtlı kaynakların insan mutluluğu için bu kadar savrukça kullanılması geri dönüşü oldukça zor sonuçlar doğurmaktadır. Öyle ki işin sonunda doğaya verilen zararla birlikte insanın mutluluğu da maalesef ki bitecektir.
A. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Nedir?
Çevre, canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamdır. Ekoloji, canlıların hem kendi içlerinde hem de çevre ile olan ilişkilerini inceleyen bilim dalıdır. Çevre ile ekolojik sistemler birbiri ile ilişkilidirler. Öyle ki birine verilen zarar, aralarındaki bağlantı sebebiyle diğerine de etki eder. ÇED tam bu noktada devreye girmektedir. Tanımlara bakacak olursak,
ÇED, yasal prosedürlerin, politikaların, projelerin ve işletme koşullarının biyofiziksel çevre ile insan sağlığına ve mutluluğuna olan etkilerinin belirlenmesi ve bu etkilerin boyutlarının önceden tespiti için yapılan çalışmalar; çalışma sonuçlarının yorumlanması ve yayınlanması işlemleridir (MUNN 1979).
ÇED, bir projenin sonucunda ortaya çıkabilecek her türlü anlamlı çevresel ve sosyal etkilerin değerlendirilmesidir (BATTELLE INSTlTUTE 1978).
ÇED, korunan çevre üzerinde yapılması planlanan bir girişimin bütün etkilerinin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ve analizidir. Sosyal ve ekonomik ilerlemeyi engelleyici bir etken değildir. (Adnan Uzun ÇED 2011).
ÇED için tamamen kabul görmüş tek bir tanım yoktur. Olmaması sebebi ile yukarıda birkaç tanıma yer verilmiştir. Bunların yanında Steinberg (1983) ÇED’i, ‘çevre koruma amaçları ve çevre korumanın önemini sistematik olarak idari mekanizmaya benimseten bir araç’ olarak tanımlamıştır. Çünkü hangi planlama olursa olsun, bir idari mekanizmanın benimsemediği planlama hayata konamaz ve başarılı olamaz.
Clark, doğayı etkileyecek faaliyetlerin olumlu ve olumsuz yönlerinin sade bir dille, kamuoyu ve idari mercilere anlatılması veya yazılması gerektiğini söyler.
İnsanoğlunun doğaya yaptığı her faaliyetin geri dönüşü mümkün olmayan sonuçlar doğurması olasıdır. Etkinin ortadan kalkması ile makul sürede ekolojik sistem başlangıçtaki durumuna dönerse buna ‘geri dönüşü mümkün olan’ etkiler denir. Geri dönüşü olan faaliyet ve etkiler ortadan kaldırılırsa, onlardan doğan olumsuz etkiler zamanla eski konumuna gelebilmektedir. Fakat bunun aksi de vardır. ‘Geri dönüşümsüz etkiler’, söz konusu olursa yapılan faaliyet geri çekilse de verilen zarar geri alınamaz. Yani ekolojik sistemdeki olumsuzluğun başlangıçtaki durumuna dönmesi neredeyse imkansızdır.
A. Çevresel Etki Değerlendirmesi Amacı ve Önemi
Çevresel Etki Değerlendirmesinin amacı kamu ve özel sektöre ait kurum, kuruluş ve işletmelerin planlanan ve devam eden faaliyetlerinin, çevre üzerinde yapabileceği tüm etkilerinin belirlenerek değerlendirilmesi, tespit edilen olumsuz etkilerin önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek değerlere indirilmesine yönelik alternatiflerin değerlendirilmesidir. (Adnan Uzun ÇED 2011).
ÇED, kirlettikten sonra temizleme yöntemi bulmak yerine, çağdaş yöntemlerle faaliyetler öncesi gerekli tedbirleri almak ve aldırmayı sağlar. Önemi elbette büyüktür. Gelecek nesillere sağlıklı bir çevre bırakmak, şu anki insanlığa temiz dünya sunmak, sürdürülebilir enerji sağlamak ve sürdürülebilir kalkınma sağlamak gibi önemli amaçları vardır.
Ülkelerin amacı genel olarak büyümek, sanayide ileriye gitmek ve dolayısıyla endüstrileşmek olduğu için yaptıkları işlerin çevrede olumsuz etkiler ve zararlar ortaya çıkardıklarının farkında değiller. Bu tarz olumsuzluk ve zararlar, önceden tartışılmaz. Her şey gerçekleştikten, çevre zarar gördükten sonra çevrede bir sorun olduğu gün yüzüne çıkar. Fakat o saatten sonra da alınan önlemler geride, yerine koyma çabası da boşta kalmaktadır.
Hem sanayileşmeden hem istenen ekonomik ve sosyal gelişmeleri önlemeden istenen proje gerçekleştirilebilir mi? ÇED’in amacı tam olarak budur. Projeler yapılmadan önce oluşabilecek zararları ve bunların şiddetini belirlemek, bunları önlemek ya da en azından minimum düzeye indirmek için teknik ve teknolojik önlemler belirlemek, bu sayede de çevreyi ekonomik politikalar karşısında korumak temel amacıdır. ÇED‟den beklenen öncelikli yarar çevresel kaliteyi koruması ve geliştirmesidir. Bu açıdan önemli bir görevi yerine getirmektedir (Çevlik, 2003).
Karar alınırken veya işleyiş sırasında herhangi bir sorun, olumsuzluk çıkarsa projeyi uygulayan kişiden önlemler alınması istenmektedir. Özellikle bir tesis işletilecekse sahibine verilen izin belgesinde belirli kurallar dahilinde tesisi işletebileceği belirtilmektedir.
ÇED doğaya karşı oluşabilecek tehlikelere karşı, doğayı ve ekolojik değerleri korumayı amaçlayan bir ‘ön uyarı sistemi’dir.