Çiçeklerin Hikayesi

Sevginize anlam katan hikayeler...

Yüzyıllardır hayatımıza dokunan ve sembolik önem taşıyan, mitolojik hikayelerde yer alan lalelerden iris çiçeğine, güllerden şakayıklara kadar birçok çiçek türü Yunan ve Roma hikayelerinde karşımıza çıkar. Aşağıda birkaç özel çiçeğimizin mitolojik hikayesini yazdım. İyi okumalar...

İlk özel çiçeğimiz yaz aylarında evi süsleyen şakayıklar. Su perisi Paeonia’ dan esinlenerek hikayesini bizlere anlatır. Savaş tanrılarından Apollon, su perisi Paeonia’ ya aşık olur. Bu aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit’ i öfkelendirir ve Paeonia’ yı kırmızı bir şakayık çiçeğine dönüştürür. Paeonia’ yı kırmızı bir şakayığa dönüşmesiyse ikilinin bir aradayken su perisi Paeonia’ nın flörtleşmekten yanaklarının kızarmış olmasından kaynaklanır. Bu nedenle şakayıklar bugün hala kırmızı oluşlarıyla mahcubiyetin simgesi oluşturur.

İkinci özel çiçeğimiz, Gökkuşağı tanrıçası İris' dir. Zeus ve Hera’ nın arasında haberci konumuna sahiptir. İris, Cennetten aldığı haberleri gökkuşağını kendine yön tayin ederek dünyaya taşımaktadır. İris, Latince bir kelimedir ve ''cennetin gözü'' anlamına gelmektedir. İris çiçeği' ne anlam katan çizgileri ve renkleri olmuştur. Adıda bu tanrıçadan esinlenmiştir.

Benzer olan göz bebeğimizin etrafında yer alan renkli halka iris olmuş ve eski Yunan' da her insanın cennetten bir parça taşıdığına inanılmıştır.

Üçüncü özel çiçeğimizin hikayesi Ferhat Şirin’ e duyduğu aşktan dolayı kendini çöllere vurur olarak başlar. Aşkından dolayı akan gözyaşları çöle düşer. Her bir kum tanesi gözyaşından dolayı aşkından çöllere düşen tanecikler kırmızı bir çiçeğe dönüşür. Bu çiçeğe lale denir. Anadolu' da önemli bir yere sahip olan laleler her bahçede yerini almıştır. Osmanlı bir dönemine bu ismi vermiştır. Osmanlı' dan sonra Anadolu' dan alınıp Hollanda' ya götürülmüş, orada hayata tekrar kavuşmuştur. Lale kökeni Anadolu’ ya uzandığı için Anadolu çiçeği adını almış, padişahlarımızın hediyesi olarak götürülmüştür.

En son özel çiçeğimiz ise gül çiçeklerin kraliçe yapan ve Yunan mitolojisine göre Chloris, Tanrıçası tarafından ismi konulan çiçektir. Chloris bir gün ormanda dolaşırken ölü bir orman perisine rast gelir ve onu bir çiçeğe dönüştürür. Daha sonra tanrı ve tanrıçaları toplar ve bu çiçeğe hediye vermesini ister. Afrodit çiçeğe güzellik verirken Dionysus ise güzel ve hoş kokması için bir nektar verir. Batı Rüzgarı Tanrısı Zefirus bulutları uzaklaştırarak güneş tanrısı olan Apollon' un güneş açmasını sağlar. Böylece “çiçeklerin kraliçesi” gül, endamını arz eder.

Mitolojik hikayeler hayatımızda yer alan pekçok şey için sembolik birer nişan halini almış durumda. Hayatımızı anlamlandıran bu çiçekleri sevdiklerinizle, sevginize anlam katarak mutlu edebilirsiniz.