Çin'in İpek Yolu Projesi

Tarih boyunca önemini kaybetmeyen İpek Yolu projesinin amacı nedir? Çin, bu proje ile birlikte dünyada nasıl bir yol almak istedi?

Orta Asya ve İran üzerinden Mezopotamya’ya kadar ulaşan, doğu ile batı arasında köprü görevi gören İpek Yolu; yüzyıllar boyunca, ekonomik ve kültürel bakımdan dünyanın en önemli yollarından biri olmuştur. Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte İpek Yolu’nun önemi ve tarihi perspektifi tekrar gündeme gelmiştir.

Çin, 2013 yılında ciddi harcamalar yaparak ülkeler arası ticareti geliştirmek, Çin’in doğusu ve batısı arasındaki sınıfsal farkı azaltmak amacıyla İpek Yolu’nun modern hali olan “Bir Kuşak Bir Yol” projesini başlattı. Bir Kuşak Bir Yol projesi; Çin’i Asya, Afrika ve Avrupa’nın birçok noktasına bağlayacak olan köprüyü inşa etmeye başladı. Bu projeyle birlikte Çin’in erişeceği kazanç, 20 yılda ABD’nin kazancının 10 katı büyüklüğüne erişebilir. Çin, projenin desteklenmesi adına az gelişmiş ülkelere kredi ve yatırım sağlıyor, ancak bu durumdan hem ABD hem de Batılı ülkeler rahatsız. Rahatsızlığın sebebi az gelişmiş ülkelerin borçlanmasına dair bir endişe gibi görünüyor olsa da Çin’in dünyadaki nüfuzunu arttırmaya çalışması dünya devi olan ülkeler için bir tehdit niteliğinde.

Türkiye bu projede geçmişte de olduğu gibi “kilit ülke” konumunda. Yapılan görüşmelerin sonucunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da belirttiği üzere Türkiye, Bir Kuşak Bir Yol projesini destekliyor. Bu projeyle birlikte Avrupa’ya olan ulaşımını en ekonomik ve kısa şekilde gerçekleştirebilecek olan Türkiye için proje ekonomik gelişmeler noktasında bir avantaj. Projenin amacı olarak da geçen ülkeler arası ticareti geliştirme maddesi, hem az gelişmiş ülkeleri hem de Türkiye’yi kalkındırma açısından fırsat sunmuş oluyor. Çin’in sağladığı destekle birlikte projeye katılan ülkelerin bölgesel ticaret ağına katılımı, dünyadaki dengelerin her an değişebileceğine işaret.

Çin’in ilerleyişine bakılırsa projenin gerçekleştirilmesi gayet mümkün. Gelişmeleri adım adım gerçekleştiren Çin, ayaklarını yere sağlam basarcasına bir ilerleyiş sergiliyor. Çin’in projeye katılan ülkelerle yaptığı görüşmeler, iki taraf için de hem şimdiye hem de geleceğe dönük çok iyi bir yatırım. İleriye dönük bir öngörüde bulunacak olursak, Çin’in geldiği veya geleceği konumun ilişki kurduğu ülkeler açısından bir güç oluşturacağı kaçınılmaz. Bu yüzden ABD ve bazı Batılı ülkelerin projeyi eleştirmesi, ilerleyen zamanlarda kendileri için bir dezavantaj oluşturacak.

Çin’in bu projeyi başlatmasındaki stratejik hedef Asya, Avrupa ve Afrika’yı ticaret ve enerji yollarıyla bağlamak. Ancak bu hedef tamamen Çin’in lehine çevrilebilecek bir hedef. Asya’da bir dev olarak görülen Çin, son zamanlarda ticaret savaşlarıyla gündeme geldiği ABD’yi tahtından indirip yenik duruma düşürmek istiyor. Diğer dünya ülkeleriyle yaptığı görüşmeler, sağladığı yatırımlar ve uyguladığı yayılma politikasını göz önünde bulundurduğumuzda Çin’in asıl hedefine erişmek çok da zor değil gibi görünüyor.